AK Parti’de Öcalan krizi

PKK’nın feshi ve silah bırakma kararının ardından kurulan Meclis Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’ndan bir heyetin İmralı Cezaevi’ne giderek PKK kurucusu Abdullah Öcalan ile bir görüşme yapması tartışılıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeni yasama yılının ilk grup toplantısında, “Gerekirse komisyonda görev yapan milletvekillerinden bir grup İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır” sözleri bu ziyaretin gerçekleşeceği yorumlarını artırdı. DEM Parti’nin İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan da, komisyona katılan parti gruplarını temsilen 4-5 kişinin İmralı’ya gitmesi için planlama yapıldığını açıkladı. CHP komisyonda böyle bir değerlendirme ve karar alınmadığını açıklarken AK Parti’de de bu konuda ciddi görüş ayrılıkları olduğu öğrenildi. Konu henüz parti kurullarında ve komisyonun AK Partili üyeleri arasında tartışılmış değil ama İmralı’ya gidilebileceğini söyleyen partililer, “Komisyon birçok aykırı görüşü dinledi. Öcalan’la görüşmenin de katkı yapacağı düşünülüyorsa, yeri ve zamanı iyi düşünülerek bir planlama yapılabilir” diyor. Ancak partide, hatta komisyon üyeleri arasında buna ihtiyaç olmadığını düşünen birçok AK Partili siyasetçi de var. Bahçeli’nin “Komisyon İmralı’ya gidebilir” açıklamasının başında “Gerekirse” dediğini hatırlatan bir parti yöneticisi, “Sayın Bahçeli, ‘gerekirse’ dedi, buna yanıtımız ‘Gerekmiyor’ olur. Bizi bağlayan Öcalan’ın 27 Şubat’ta örgüte fesih ve silah bırakma çağrısı yaptığı açıklamadır. Bu açıklamada her şey var. Fesih de yapıldı, bitti. Yeniden konuşulacak bir şey yok. Silah bırakmayı tamamlasınlar. Bu komisyon ‘Öcalan ile anlaşma, dediklerini yapma’ komisyonu değil. Türkiye’nin gücünü test etmek istiyorlarsa ordu burada. Buyursun test etsinler” diyor. Farklı görüşlerin çatıştığı AK Parti’nin önümüzdeki günlerde bu konudaki tutumunu netleştirmesi bekleniyor.

YENİ ANAYASA UMUDUNU YEŞERTEN FOTOĞRAF

AK Parti başta olmak üzere birçok siyasi parti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis açılışında vereceği mesajlara kilitlenmişti. “Gazze” ve “Terörsüz Türkiye” konularına değinen Erdoğan, 2023 seçimlerinden bu yana dilinden düşürmediği “yeni, sivil anayasa”yı ise bir cümleyle geçiştirdi, milletvekillerine “Türkiye’ye dar gelmeyecek yeni bir anayasa ile taçlandırma arzumuza sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum” demekle yetindi. Erdoğan’ın anayasayı yapacak Meclis’in açılışında bu geçiştiren sözleri “Yeni anayasadan çok da umutlu değil” yorumlarına neden oldu. Ancak Meclis açılışından sonra AK Parti’nin ilk grup toplantısında Erdoğan’ın ana gündemi yeni anayasa oldu. Konuşmasının önemli bir bölümünü yeni anayasaya ayıran Erdoğan, “Türk demokrasisini sivil yeni bir anayasayla taçlandıracağız. Şartlar ne olursa olsun bu hedefimizden kopmayız” dedi. Erdoğan’ın Meclis açılışından bir hafta sonra yaptığı kapsamlı yeni anayasa açıklaması, Meclis açılışında CHP dışındaki diğer muhalefet partilerinin liderleri ile verilen fotoğraflarla ilişkilendirildi. Meclis kulislerinde, “Erdoğan’ın yeni anayasa ile ilgili Meclis aritmetiğinden kaynaklı çok umudu yoktu, ama açılışta liderlerle verilen görüntü bu umudu yeniden yeşertti. Yeniden aday olmak için anayasa ya da erken seçim kararı gerek. Bu iki çıkış yolu da Meclis’ten geçiyor. Bu nedenle o fotoğraflar umut verdi” yorumu dikkat çekti.

İKTİDARDA İDDİANAME RAHATSIZLIĞI: SÜREÇ BİZE DE ZARAR VERİYOR

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının üzerinden yaklaşık altı ay geçti ama halen iddianame çıkmadı. Soruşturmayı yürüten İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’in iddianamelerin yakında çıkacağını söylemesinin üzerinden de 1,5 ay geçti. Son kulislere göre Aziz İhsan Aktaş iddianamesi ekim ayı bitmeden, İmamoğlu’nun içinde yer alacağı büyük iddianame ise kasım ayında çıkacak. Siyasetin ana gündemi olan bu soruşturmaları AK Parti de yakından izliyor. Soruşturmaların yavaş ilerlemesinden şikayet eden bazı partililer, “İddianamelerin daha fazla gecikmemesi gerek. Süreç uzadıkça siyasi açıdan bize de çok zarar veriyor. Bir an önce tamamlanmalı, suçlamalar ve deliller ne ise ortaya konulmalı” diyor.

GÜÇLENEN BÜROKRASİ, DAYAĞI YİYENSE VEKİL OLDU

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde 7 yıl geride kaldı. Muhalefetin “yeni sistem Meclis’i işlevsizleştirdi” görüşüne pek çok iktidar mensubu da katılıyor. Milletvekillerinin yeni sistemde anlamsızlaştığını anlatan AK Partili bir siyasetçiye göre cumhurbaşkanlığı sistemi bürokratların ağırlığının arttığı bir sisteme dönüştü. Partinin farklı illerde yaptığı yaz çalışmalarından dönen bir milletvekili, “Ne yasa yapma ne de vatandaşın taleplerini karşılama noktasında milletvekili olarak etkimiz yok. Her şey bürokraside ve Cumhurbaşkanlığında bitiyor. Ama sahaya bizi sürüyorlar. Tepkiyi biz görüyor, dayağı biz yiyoruz” tepkisini gösterdi.

DEM PARTİ’YE GÖRE SÜREÇ BEKLEME ODASINDA

Çatışma çözümleri üzerine çalışan uzmanların, “Başarıya ulaşırsa literatüre girer” dediği yeni süreçte bir yıl geride kaldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Partililere el uzatmasıyla başlayan süreçte, 27 Şubat’ta fesih ve silah bırakma çağrısı geldi. PKK mayıs ayı başında düzenlediği kongrede fesih kararı aldı, temmuz ayı başında da ilk silah yakma töreni düzenlendi. Silah yakma töreninin ardından kurulan Meclis komisyonu çalışmalarını sürdürürken siyaset sahnesinde de geçmiş döneme nazaran daha yoğun bir temas trafiği oldu. DEM Partili yöneticiler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli ile görüşmeler yaptılar. Meclis açılışında DEM Partililer ile Erdoğan’ın tokalaşması da yeni dönemin simge fotoğrafları arasına girdi. DEM Partililere göre sahnede her şey yolunda görünse de gerçekte geçen bir yılda iktidarın attığı tek bir somut adım yok. Diyalog ortamının önemine vurgu yapılsa da özellikle Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye açıklamalarından büyük rahatsızlık var. DEM Partili bir yönetici, “Sahnede bir diyalog görünse de süreç bekleme odasında. Bekle-gör hali kabul edilemez. Komisyon raporu hazırlanmadan Öcalan ile görüşülmeli. Sürecin gerektirdiği bazı hukuki-yasal adımlar atılmalı” diyor. Eğer bu hareketsizlik devam ederse DEM Partili yöneticiler bir kez daha Erdoğan ve Bahçeli ile görüşme talebinde bulunmayı planlıyor.

MİLLETVEKİLLERİNE AĞIZ BAKIMI

Milletvekillerinin yaklaşık iki aylık tatil sürecinde Meclis yönetimi de yeni döneme hazırlık için çalıştı. Yaz boyu Meclis’in birçok noktasında tadilat ve tamirat vardı. Birçok yerde boya yapıldı. Genel Kurul başta olmak üzere ses ve oylama sistemlerinde sorunlar giderildi. Bazı halılar değiştirildi. Çalışmalar kapsamında iktidar kulisinde bulunan bakımsız kadınlar tuvaleti de yenilendi. Tuvaletin yenilenmesi memnuniyet yaratsa da renk cümbüşü, “Kalan malzemelerden mi yapıldı” sorusuna neden oldu.

whatsapp-image-2025-10-12-at-14-12-02-1.jpeg

Muhalefet kulisinde, kadınlar için abdest alma bölümü de bulunan tuvalette ise bir başka yenilik vardı. Kadın milletvekillerinin yoğunlukla kullandığı tuvalete ağız bakım suyu makinası konuldu. Alkol ve flouroid içermeyen ağız bakım suyu uzun zaman genel kurul çalışmalarını takip etmek zorunda kalan milletvekillerinde memnuniyet yarattı.

whatsapp-image-2025-10-12-at-14-12-02.jpeg


MHP’DEN “BELEDİYELER YERLİ OTOBÜS ALSIN” TEKLİFİ

MHP yeni döneme hızlı başladı. Milletvekilleri teklif üzerine teklif vermeye başladı. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir Meclis açıldıktan sonra bir günde 4 kanun teklifi sundu. Tekliflerin içinde en dikkat çeken belediyelerin kullandığı toplu taşıma araçlarının yerli üretim olmasının zorunlu hale getirilmesine yönelikti. Teklifin gerekçesinde, yerli üretimin teşvik edilmesinin önemine işaret edildi, “Bu kanun teklifi ile belediyelerin sorumluluk sahasında kullanılan tüm resmi ve özel nitelikli toplu taşıma araçlarının (otobüs, metrobüs, minibüs ve raylı sistem araçları) yerli üretim olması zorunlu hale getirilmekte; bu yolla Türkiye'nin sanayi politikalarına destek sağlanmaktadır” denildi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Perde Arkası Arşivi