Kabine değişikliği yeniden gündemde

2023 seçimlerinin ardından atanan bakanlar görev süresinde 2.5 yılı geride bıraktı. Geçen sürede birçok kez kabine değişikliği iddiaları gündeme geldi ama bir gelişme olmadı. Bakanların özlük haklarını almaları için gereken 2 yıllık sürenin dolmasının ardından değişiklik daha çok konuşulmaya başlandı. Bütçe görüşmelerinde AK Parti kulislerinde en çok konuşulan konulardan biri olası kabine değişikliğiydi. Hatta değişiklik için takvim verenler de oldu. Bütçe sonrası, yeni yılın başında bir kabine değişikliği olasılığını dile getirenler en az 3-4 bakanın gideceğini söylüyor. Listenin başına konulan isim MHP’nin de memnuniyetsizliğini gizlemediği İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya. Bunun yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun değişebilecek bakanlar olduğu konuşuluyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin 8 yılında tek bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı atandı. Kulislerde ilk kez bu sayının da ikiye çıkabileceği dile getiriliyor. Ekonomi alanında önemli görevler üstlenen Cevdet Yılmaz’ın yerini koruyacağı ama güvenlik, yargı ve dış politika alanlarında söz söyleyecek daha siyasi bir ismin ikinci cumhurbaşkanı yardımcısı yapılmasının ihtiyaç olduğu savunuluyor.

AK PARTİ’DEN YARGITAY’DA DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yargıda önemli düzenlemeler yapıldı. Bunlardan biri Yargıtay ve Danıştay üyelerinin görev süresinin 12 yılla sınırlanması ve yeniden atanma yasağıydı. Düzenleme sonrası 300’e yakın toplu atama yapıldı. Geçen sürede çeşitli nedenlerle görevden ayrılan bazı üyeler dışında atanan bu isimlerin görev süresi Temmuz 2028’de dolacak. AK Partili birçok hukukçu “paralel yapılanma ile mücadele” kapsamında hızla yapılan düzenlemenin yargıda bugün için sıkıntı yarattığı görüşünde. Birçok ülkenin hukuk sisteminde yüksek mahkeme üyeleri emeklilik yaşına kadar görevde kalıyor. Bu üyelerin bağımsızlığını güçlendiren, yargıda içtihat birliğini sağlayan bir uygulama olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle Türkiye’deki sistemin de değişmesi önerisi var. AK Parti Afyon Milletvekili Ali Özkaya bu konuyu Adalet Bakanlığı bütçesinde dile getirdi. Özkaya 2028 yılı sonunda çok sayıda Yargıtay üyesinin 12 yıllık görev süresinin bitmesiyle emekli olacağını hatırlatarak yargıtay üyeliğinin niteliği ve seçimi ile ilgili değişiklik önerdi. Özkaya, Yargıtay üyeliğine ve yüksek mahkeme üyeliğine seçilmek için aranan 20 yıllık mesleki kıdemin 25 yıla çıkarılmasını, 45 yaş şartının 50 yaşa yükseltilmesini ve 12 yıllık görev süresinin de emeklilik süresine yani 65 yaşa uzatılmasını içeren bir anayasal değişikliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. Her ne kadar hukuk sistemi kapsamında tartışılsa da olası böyle bir değişiklik teklifinin seçimlere giderken önemli siyasi tartışmalara yol açacağını bugünden söylemek mümkün.

DEM PARTİ’DEN ANAYASA ÇIKIŞI: SİSTEMDE REVİZYON ŞART

AK Parti’nin 2023 seçimlerinin ardından gündeme getirdiği “yeni sivil anayasa” tartışması son günlerde yapılan açıklamalarla yeniden ivme kazandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkmenistan dönüşü "'Her yönüyle benim anayasam' dedirteceğimiz anayasamızı hazırlıyoruz. Bu dönem, bu işin neticeye bağlanacağı dönem olacaktır" derken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da bütçe görüşmelerinde iki kez muhalefete anayasa çağrısı yaptı. Bütçenin açılışında konuşan Yılmaz muhalefete, “Eğer gerçekten bu sistemi iyileştirmek, geliştirmek istiyorsanız gelin yeni anayasayı çalışalım” diye seslendi. Yılmaz ikinci çağrısında da yeni anayasa ile ilgili bir mutfak çalışmasını sürdürdüklerini belirterek, “Hem sistem eleştirileri yapıp hem de ‘Anayasa çalışmalarına girmeyiz’ diyenler tutarlı değil. Gerçekten daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun, gelin, ortak akılla çalışalım” dedi. “Önce mevcut anayasaya uyun” diyerek yeni anayasayı tartışmaya kapıyı kapatan CHP bu çağrılara yanıt vermedi. Ancak DEM Parti’den yeni anayasanın ihtiyaç olduğuna dair bir çıkış geldi. DEM Parti MYK üyesi Saruhan Oluç, bütçede yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve demokratikleştirilmesi üzerine yaptığı konuşmanın sonunda, “Bu eleştirilerin ve önerilerin bir kısmının anayasa yapımıyla gerçekleşebileceğini bilerek konuşuyorum: Bu ülkenin, bu topraklarda yaşayan Türk, Kürt, tüm halkların yeni bir toplumsal sözleşmeye, özgürlükçü demokratik bir anayasaya ihtiyacı vardır ve iktidarıyla muhalefetiyle, hep birlikte yeni bir toplumsal sözleşmenin temellerini atmamız gerekiyor yani bu parantezin kapatılması gerekiyor. Aşırı merkeziyetçi, asimetrik ve demokratik olmayan özellikleriyle bu sistemin reforme edilmesi, revizyona uğratılması, teknik sorunlarının giderilmesi -hangisini seçerseniz seçin- bu işleyişlerin mutlaka değiştirilmesi gerekiyor” dedi.

CHP MİTİNGLERİNE YENİ FORMAT

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı mitingler sürüyor. Her hafta İstanbul’un bir ilçesi ve Türkiye’nin bir ilinde yapılan miting sayısı 9 ayda 76’yı buldu. İstanbul’un 39 ilçesinde planlanan mitingler tamamlanmak üzere. Geriye aralarında Kağıthane ve Ataşehir’in olduğu sadece 4 ilçe kaldığı biliniyor. Parti yönetimi bu ilçeler tamamlandıktan sonra da İstanbul’da mitinglerin devam etmesi gerektiğini düşünüyor. Belediye çalışmalarının daha görünür kılınması için bu mitinglerin daha sonrasında açılış mitinglerine dönüşebileceği ifade ediliyor. Aynı şekilde kent mitinglerinin bir kısmının da CHP’li belediyelerin yaptığı çalışmaların açılışlarına dönüşebileceği değerlendiriliyor. Bu yönde birçok belediyeden talep geldiği ifade ediliyor.

MHP RAPORUNA İYİ PARTİ YORUMU

PKK’nın feshi ve silah bırakma kararı sürecinde ezber bozan çıkışları nedeniyle yakınlaşan MHP ile DEM Parti arasına süreç raporu girdi. MHP’nin Meclis komisyonuna sunduğu raporu eleştiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bahçeli’nin o cesur çıkışları, değerlendirmeleri, tarihi referansları ve kapsayıcı dili gitmiş; yerine 120 sayfalık bir rapor gelmiş. İlginçtir, bu raporun yaklaşık 100 sayfasında Kürt meselesinin olmadığı anlatılıyor. Bugüne kadar demek ki zorla, cezaeviyle, işkenceyle anlatamamışlar; şimdi bir metne dökülmüş. Çok ayıp” dedi. Kürt sorununu reddeden, yaşanan problemi sadece terör sorunu olarak kodlayan raporda anadilde eğitim ve vatandaşlık tanımında değişiklik tartışmalarına da karşı çıkılıyor. Komisyona tek üye vermeyen İYİ Partililer MHP’nin raporunun milliyetçi seçmen tabanında yaşanan rahatsızlık dolayısıyla son dönem söylemleri yansıtmamış olacağına dikkat çekti. Parti kulislerinde rapor için, “MHP raporunun içine Müsavat Dervişoğlu kaçmış” esprisi yapıldı.

YENİ YOL CHP’Yİ ŞAŞIRTTI

Saadet ve Gelecek partileriyle DEVA Partisi'nin Meclis'te kurduğu Yeni Yol grubu süreç komisyonuna raporunu geçtiğimiz hafta sundu. Raporunda anadilde öğretim ve eğitimin anayasal güvence altına alınmasını öneren Yeni Yol, kimliksiz bir vatandaşlık tartışmasına da kapı açtı. Raporda, Siyasi Partiler Kanunu ile Terörle Mücadele Konunu, Türk Ceza Kanunu ve İnfaz Kanunu'nda değişiklikler önerildi. Yeni Yol grubunun raporunda en dikkat çeken bölüm ise, “Cumhurbaşkanına Kapsayıcı Fakat Denetlenebilir Bir Uygulama Yetkisi Verilmesi” başlığı oldu. Bu yetki için “süreçte yürütmenin hızlı ve koordineli hareket etme zorunluluğu” gerekçe gösterildi. Meclis tarafından tanınacak bu yetkinin şeffaf bir şekilde, kamuoyu da bilgilendirilerek ve Meclis denetimiyle birlikte işletilmesi gerektiği savunuldu. Ancak merkeziyetçi yapısı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik sert eleştiriler getiren Yeni Yol grubundan gelen bu öneri CHP’yi şaşırttı. Komisyonda görev yapan CHP’li bir parti yöneticisi hangi gerekçeyle olursa olsun böyle bir önerinin kabul edilemeyeceğini, bu önerinin Yeni Yol’dan gelmesine de şaşırdıklarını ifade etti.

MHP’NİN DİYARBAKIR’DAN VEKİL HAYALİ

AK Parti ve MHP’nin “Terörsüz Türkiye” adını verdiği PKK’nın silah bırakma sürecinde seçim anketleri de dikkatle izleniyor. Bazı partilerin oylarında küçük oynamalar görülse de özellikle MHP’nin oylarında düşüş hatta erime olduğu iddiaları var. Geçmiş iki genel seçimde araştırma firmalarını nasıl yanılttıklarını söyleyen MHP’li yöneticiler ise bu süreçte yayınlanan anketlerin de doğruyu yansıtmadığı görüşünde. Hatta süreç başarılı olursa bunun MHP’nin oylarını daha da arttıracağını söyleyenler var. 2023 seçimlerinde yüzde 10 oy alan MHP’nin bugün dahi bu oranın üzerinde olduğunu ileri süren bir parti yöneticine göre MHP Diyarbakır’da bir milletvekili çıkarırsa bu sürpriz olmaz. Tabii bu iddia süreç başarılı olursa şerhi düşürülerek ifade ediliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Perde Arkası Arşivi