Perde Arkası
Belediye operasyonlarında yapılan üç büyük hata
ÖĞRENCİ AFFI LOADING
Türkiye’de af talebi bitmiyor. Vergi affı, cezaevi affı, ehliyet affı, öğrenci affı bunlardan sadece birkaçı. Af çağrısı yapanlar sosyal medyada örgütleniyor, siyasi partiler üzerinden taleplerinin Meclis gündemine taşınması için sürekli lobi yapıyor. Deprem, sağlık problemleri, ekonomik sorunlar, ailevi problemler gibi çeşitli nedenlerle okulu bırakmak zorunda kalan üniversite öğrencilerinin yükselen af talebi için yeşil ışık yakıldı. En son 2022 yılında bir öğrenci affı çıkarıldığını hatırlatan yetkililer son gelen talepleri değerlendirdiklerini, YÖK’ten de görüş alıp bir karar alacaklarını söylüyor. Ancak iktidar mensupları üniversite ile ilişiği kesilen herkesi kapsamına alacak bir aftan yana değil. Affın her dönem bir beklentiye dönüşmesi, akışkanlık yapması istenmiyor. Sağlık sorunları nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalmak gibi somut kimi kriterler belirlenerek, sınırı çok iyi çizilmiş bir öğrenci affının çıkarılabileceği söyleniyor.
AK PARTİ’DE KKTC-ANKARA BENZETMESİ
KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman açık ara farkla kazandığı seçimlerin ardından ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yaptı. Federasyon tartışmalarına açık olduğu iddiasıyla MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hışmına uğrayan Erhürman’ın Ankara’da yapacağı açıklama merak ediliyordu. KKTC dış politikasının Türkiye’den bağımsız yürümeyeceği mesajını veren Erhürman bu sözleriyle şimdilik Ankara’yı rahatlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da adada iki devlet dışında çözüm olmadığını belirtti, KKTC’nin yanında olacaklarını söyledi. Türkiye-KKTC ilişkisinin yeni dönemde nasıl şekilleneceğini zaman gösterecek. Ancak seçim sonuçlarına dair değerlendirmeler sürüyor. KKTC seçim sürecinde adaya giderek çalışmalara destek veren AK Partili bir siyasetçi seçim öncesi sahada gördükleri durumu yetkililere rapor ettiklerini anlattı. Buna göre KKTC seçimi için “Ankara seçim sonucunu göreceğiz. Yüzde 40’a-60 sürpriz olmaz” denildi. Bu rapor ilgililere ulaştı mı bilinmez ama sonuç gerçekten tespit edildiği gibi gerçekleşti. Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde Mansur Yavaş karşısındaki tüm adayları açık ara geride bırakarak yüzde 60 oy almıştı. Erhürman da yüzde 62.7 oyla seçildi.
“FESİH KANUNU” 2026 YILINA KALABİLİR
AK Parti ve MHP’nin “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı süreçte gözler Meclis’te kurulan komisyona çevrildi. PKK’nın feshi, silah yakma töreni ve en son tüm güçlerin Türkiye’den çekilmesi kararı sonrası komisyon örgüt üyelerinin geri dönüş şartları, rehabilitasyonu ve entegrasyonu için önerilerde bulunacak. Ortaklaşılan öneriler doğrultusunda yasa teklifi hazırlanacak. 5 Ağustos’ta göreve başlayan komisyonun yıl bitmeden çalışmalarını tamamlaması hedefleniyordu. Ama en son 20 askerin ölümüne yol açan kargo uçağının düşmesi gibi kimi nedenlerle komisyon 3 hafta toplanamadı. Bu nedenle kasım ayında hazırlanması ve Meclis gündemine sunulması planlanan “fesih kanunu” ötelenmiş oldu. Yeni gelişmeler olmazsa fesih kanunu bütçe görüşmeleri sonrasına kaldı. Meclis takvimine bakılırsa bu beklenen kanuni düzenlemenin aralık ayı sonunda ancak Meclis gündemine alınacağı, hatta 2026 yılına kalabileceği anlamına geliyor.
AK PARTİ SEÇMENİ DE DEMİRTAŞ’I SORUYOR
“Terörsüz Türkiye” süreci devam ederken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) HDP’nin önceki Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile ilgili yeni bir hak ihlali kararı geldi. Daha önce gelen kararlar uygulanmamıştı, ama bu kararın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, "Sayın Selahattin Demirtaş hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır" sözleri tahliye umudunu artırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da "Bu ülke yargı ülkesidir. Yargı bu konuda ne derse ona uyarız" diye konuştu. İktidar ortaklarının bu sözlerinin ardından tahliye için gün hatta saate verenler olsa da geçen bir haftada gelişme yaşanmadı. Demirtaş’a tahliye beklentisi sadece DEM Partililerde yok. Birçok AK Partili de sürece güvenin oluşması için bu tahliyenin gerektiğini söylüyor. AK Partili bir siyasetçi, “Bu sürece güven istediğimiz noktada değil. Hep batı konuşuluyor ama doğu ve güneydoğuda da güven yüksek değil. Sürecin partimize de henüz olumlu bir katkısı olmadığını görüyoruz. Tutuklamalar, kayyımlar zaten seçmenimizi bizden uzaklaştırmıştı. Şimdi de kendi seçmenimiz de bize ‘Demirtaş’ın durumu ne olacak?’ diye soruyor. Onun tahliyesi sürece katkı sağlayabilir. Bırakılmadıkça güven oluşmayacak görünüyor” diyor.
AF DEĞİL KOŞULLU SALIVERİLME
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cezaevlerinin beklediği affa sıcak bakmadığı biliniyor. AK Partililer de “Terörsüz Türkiye” süreciyle birlikte artan af beklentisine mesafeli. PKK’nın feshi ve silah bırakma kararı sonrası çıkması beklenen özel yasa da bir infaz düzenlemesi olmayacak. Ancak sonrasında içinde Covid mağdurlarının da yer alabileceği kapsamlı bir infaz kanunu düzenlenmesi planlanıyor. Kapsayıcı bir şekilde hazırlanması beklenen bu infaz kanununda da af kesinlikle olmayacak. Ancak kapasitesinin neredeyse iki katına çıkan cezaevlerini boşaltacak formül için koşullu salıverilme şartlarının genişletilmesi üzerinde duruluyor. Daha önce MHP’nin önerisi ile gündeme gelip çıkarılan 5 yıl ceza indirimi gibi bir düzenlemeden bahsediliyor. Herkesi kapsayacak böyle bir düzenlemenin 100 binin üzerinde kişinin tahliyesine kapı açabileceği ifade ediliyor.
ÖCALAN ZİYARETİ EN BAŞTA KONUŞULMUŞ
Meclis Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu çalışmalarında 3.5 ayı geride bıraktı. Komisyon bu hafta güvenlik kaynaklarını dinleyerek bu süreçte örgütün silah bırakmasıyla ilgili son durumla ilgili bilgi alacak. Komisyonun kurulduğu 5 Ağustostan bu yana sahadaki gelişmeleri öğrenecek. Daha sonra kendini fesh eden örgüt ve üyeleriyle ilgili beklenen hukuki düzenleme için öneri geliştirilecek. Bu arada önemli bir tartışma konusu da komisyondan bir heyetin İmralı’ya gitmesi. AK Partili bir yetkili bu konunun en başta, komisyon kurulurken değerlendirildiğini, doğru zamanlama için beklendiğini anlattı. Komisyonun geçen üç ay içinde yaptığı dinlemelere dikkat çeken yetkili, “Bu dinlemeler olmasaydı Öcalan’a ne soracaktınız. Öcalan’la görüşme ile ilgili kategorik bir ret yok. Doğru zamanlama önemli. O zaman da geldi görünüyor” dedi.
BELEDİYE OPERASYONLARINDA YAPILAN ÜÇ BÜYÜK HATA
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile başlayan operasyonlarda iddianame 8 ayın sonunda çıktı. 4 bin sayfaya yakın iddianamenin operasyonlara yönelik soru işaretlerini azaltması hatta yok etmesi gerekirken iddianamedeki birçok detay sürecin siyasi olduğu yorumlarını artırdı. İddianameye dönük eleştiriler sürerken CHP’li yetkililere göre bugüne kadar üç büyük hata yapıldı. Bu hatalar Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanması, itirafçı Aziz İhsan Aktaş’ın serbest bırakılması ve son iddianamede CHP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına kapatma için bildirimde bulunulması oldu.
BELEDİYE KANUNU AK PARTİLİLERİ DE GERDİ
Belediyeler Kanununda en kapsamlı değişiklikler İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının AK Partili olduğu dönemde yapıldı. Hatta o dönem çıkan kanun için ‘Gökçek-Topbaş kanunu’ nitelemesi yapıldı. Ancak bu kanun iki büyükşehir belediyesinin muhalefete geçmesinin ardından yeniden tartışılıyor. CHP’nin 31 Mart başarısının ardından konuşulmaya başlayan yasa değişikliği tartışması AK Partili belediyeleri de etkileyecek. AK Parti kulislerinde belediye başkanlarının olası bir değişiklik için “Elimizdeki hakları almasalar iyi” dediği konuşuluyor. Ancak konuşulan teklif yasallaşırsa korkulan olacak. Çünkü belediye başkanlarının yetkilerinin sınırlandırılması, daha çok denetlenmesi, hizmet önceliklerinin de merkezi olarak belirlenmesi gündemde.