Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

Amatör seviyede başlayan Süper Lig

Dursun Özbek yönetimi geçen sezon ibra edilmeyen Burak Elmas yönetiminden sonra gelmiş, işe Domenec Torrent ve ekibini göndererek başlayıp, 11 oyuncu gönderip 14 oyuncu transfer etmişti. Bu doğru futbol felsefesi ve yapılanma şampiyonluğu getirmişti. Şampiyonluk ipini göğüsleyen Galatasaray’da yönetim, henüz şampiyonluk kutlamaları devam ederken çıtayı yükseltmek için paçaları sıvadı. Önemli yıldızlarla görüşmeler yapan Galatasaray yönetimi; Angelino, Zaha, Tete, Kerem Demirbay, Bakambu, Halil Dervişoğlu ve (sezona damga vuran, şampiyonluğun kilit oyuncusu) Arjantinli yıldız Mauro Icardi gibi yıldızları transfer etti. Kamuoyunda “bu değirmenin suyu nereden geliyor” söylentileri içerisinde bu transferleri incelediğimizde 16 milyon Euro bandında bir bedel ödendiğini görüyoruz. Bu bedel, Burak Elmas döneminde Morutan, Cicaldau ve Berkan Kutlu’ya ödenen bedel ile neredeyse eşdeğer.

Futbolcuların alacakları yıllık ücretler ve imza paraları da elbette önemli ancak oyuncuların potansiyelleri ve dünya piyasasındaki pazarları nedeniyle oldukça makul transferler olarak göze çarpıyor. Kalan haftalarda 2 orta saha transferi daha bekleniyor çünkü Dursun Özbek yönetimi şu anda Avrupa’dan bir kupa getirmeyi hedefliyor.

Bu hedef doğrultusunda yapılanan Galatasaray’da, Kayserispor deplasmanındaki ligin ilk maçında yeni transferlerden sadece Tete yer almadı ancak yıldız oyuncuların neredeyse tamamı maça yedek kulübesinde başladı.  İlk 11’de şans bulan tek isim ise Gomis’in yerine transfer edilen Cedric Bakambu oldu. Bu durum da Galatasaray’ın ilk puan kaybına neden oldu.

Transfer dönemlerinde sıkça yaşanan durumun tekrarını izledik.

Futbolcuların sezon başı kampına katılamamaları, yeterli kondisyona sahip olmamaları, maç temposu yakalayamamaları bu kazalara sebebiyet veriyor.

Takımın hazır olmaması, transferlerin henüz takıma uyum sağlayamaması gibi olumsuzlukları mevcut oyuncuların yüksek performansları tolere edebilir ancak Galatasaray’da bu performansı gösteren oyuncu da yoktu Kayserispor deplasmanında!

Sergio Oliveira geçen sezon sonunda yaşadığı düşüşü kaldığı yerden devam ettiriyor.

Torreira’nın yokluğu ve Berkan’ın da sınırlı yetenekleri büyük bir orta saha boşluğu oluşturuyor. Oyuna giren oyunculardan Kerem Demirbay belli ki Galatasaray’a katkı sunacak ama adaptasyon sürecini kolay atlatmalı.

Zaha kısa sürede ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu gösterse de takım arkadaşlarının ona uyum sağlayamadığı da bariz bir şekilde ortaya çıktı.

Angelino geçen sezonki maç eksiğini bariz yaşayan oyunculardan. Çok ciddi bir maç eksiği var ve ligin ikinci yarısına kadar bu eksiği kapatacak gibi gözükmüyor.

Galatasaray rakiplerine üstünlük kurmak istiyorsa orta sahayı güçlendirmeli.

Kayserispor maçında orta saha transferlerinin zorunluluğu su yüzüne çıktı.

Rakip Fenerbahçe orta sahaya çok önemli yıldızlar aldı ve Galatasaray bu açığı kapatmak zorunda.

Galatasaray değerlendirmesini bu şekilde yapabiliriz ancak maçın en önemli penceresini de Kayserispor’a ve Halil Umut Meler’e açmak lazım!

Çağdaş Atan modern teknik direktörler içerisinde dikkat çeken ve yeri geldiğinde övdüğümüz antrenörlerden birisi.

Ancak bu maçta tamamen zamana oynayan, süre çalmaya çalışan takım görüntüsü büyük bir hayal kırıklığıydı.

Süper Ligin en iyi hakemi olarak değerlendirilen Halil Umut Meler’in de bu hırsızlığa müsaade etmesi, maçın kalitesini ve temposunu düşürdü.

Türkiye Futbol Federasyonu sezon başında yaptığı açıklamada gol sevinçlerinin dahi uzatmalara ekleneceğini açıklamışken, oyun kalitesini düşüren bir anlayışa ayak uydurması ikinci bir hayal kırıklığıydı.

Maçlar ve skorlar ne olursa olsun futbolun tüm paydaşları, Süper Ligin kalitesinin artırılmasından birinci derecede sorumludur.

Premier Ligin tüm dünyada izlenmesinin nedenleri biraz irdelenmeli, herkes elini taşın altına koymalıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi