Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

Beraberlik Aşkına

Sergen Yalçın. Beşiktaş’ın çiçeği burnunda teknik direktörü. Kötü başlasa da takımı son birkaç haftada toparlayan isim.

Okan Buruk. Üst üste alınan şampiyonluklara, ligde 7’de 7 yapmasına rağmen Frankfurt mağlubiyetiyle tartışmaların odağına oturan, Liverpool galibiyeti ile de kara bulutları dağıtan teknik direktör.

Galatasaray. Son 3 yılın şampiyonu. Ligi domine eden, rakiplerle makası açan takım. Yaptığı yıldız transferlerle tüm dünyanın dikkatini çeken takım.

Beşiktaş. Son 3 yılın hayal kırıklığı yaratan takımı. Şampiyonluk yarışına dahil olamasa da şampiyonu belirleyebilen takım. Ne durumda olursa olsun büyük maçlara damga vuran takım.

Galatasaray’a göre galibiyete daha çok ihtiyacı olan takım. Ve Galatasaray’a göre galibiyete daha yakın olan takımdı Beşiktaş. Dakikalar 30’u gösterirken 1-0 önde ve rakibi Galatasaray 10 kişiydi. Bu fırsatı değerlendiremedi Beşiktaş.

Yeterince cesaretli oynayamadı. Rakibi 10 kişi iken de savunma yapmayı tercih etti. Alanyaspor kadar cesur olsa 2 veya 3’ü bulabilirdi. Çok yakın olduğu galibiyeti basit bir hatayla kaçırdı. Her ne kadar 10 kişi oynasa da Galatasaray’a yenilmemek önemliydi demek ki Sergen Yalçın için.

Kaleci Mert Günok, (kendisinden daha çok zaman çalan Yasin Kol’dan sarı kart görmeden) minimum 10 dakika çaldı. Dura kalka oynanan maça da en fazla beraberlik yakıştı sanırım.

Sergen Yalçın ve Yasin Kol’un yarattığı beraberlik ambiyansına (maçın bitimine 15 dakika kala) Okan Buruk da kapıldı. Maç da berabere bitti. Suya sabuna dokunmak istemediler! Hiç yoktan 1 puan alıp önümüze bakalım kıvamındaydı herkes. Yasin Kol da puanları dağıtayım modunda…

TAKTİKSEL DEĞİŞİKLİK YAPILMALIYDI

Rotasyon hastası Okan Buruk, Liverpool maçında pestili çıkan takımda rotasyona gitmedi. Bir veya iki değişiklik takım dinamizmini arttırabilirdi. Liverpool maçında 3 kişilik oynayan ve yoğun kas gerilmesi yaşayan Singo ilk deparında adale sakatlığı yaşadı. Davinson, Rafa’yı indirip oyundan atıldı. Ayakta duramayan Jakobs ve Barış pas hatası yarışındaydı. Okan Buruk bizler gibi izledi. Hem de stadyumun en konforlu yerinde. Katı savunma yapacağı aşikar olan Beşiktaş’a karşı çift forvetle başlanabilirdi. Veya 2 oyuncu dinlendirip maçın gidişatına göre oyuna müdahale edebilirdi.

Sane ve Icardi 85’te oyuna alındı ki ben olsam itiraz eder, asla oyuna girmezdim. Bu iki yıldıza da büyük saygı duymak lazım. 5 dakika kala oyuna alınmayı kabul etmek büyük erdem. Dünyanın en büyük kulüplerinde oynayıp Berkan Kutlu muamelesi görmek oldukça ironik. Daha ironik olan olay ise ekran kararttığı günden beri kadro dışı bırakılması gereken Barış Alper Yılmaz’ın kazanılmaya çalışılması!

Ne yaparsan yap yanına kar kalıyor demek ki! Cezalandırılmak yerine ödüllendiriliyorsunuz demek ki! Benim, kamuoyunun ve tüm futbolcuların anladığı bu. Barış da gizlemiyor zaten. Apaçık moralsiz… Apaçık isteksiz… Apaçık tavırlı… Kendisine yaptırım uygulanmayacağının da farkında, vazgeçilmez olduğunun da…

Bu denge ile belki de dengesizlik ile ne kadar daha yol alınır bilemem ama halının altına süpürme taktiği ile Galatasaray’ın istenilen kıvama bir türlü gelemediği apaçık…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi