Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

Tebrikler Fatih Tekke

Bu sezon izlediğim tüm maçlar içerisinde Galatasaray’ın en çok zorlandığı, (iyi oyuna rağmen zorlandığı) maç Trabzonspor maçıydı. Trabzonspor taş gibi bir takım olmuş. Zaten haftalardır izlediğimiz Trabzonspor’un her hafta biraz daha üzerine koyduğunu futbol olarak kaliteyi her hafta biraz daha yukarıya çektiğini gözlemlemiştik.

Trabzonspor’un puan tablosunda ikinci sırada olması da tesadüf değil. Fatih Tekke'nin gelişiyle birlikte Trabzonspor önceki kabus dolu günleri atlatmış, sonrasında yeni sezon planlamasında -belli ki- çok doğru işler yapmış. Trabzonspor'un ligde kaybettiği tek maç Fenerbahçe maçı. O maçta da neler yaşandığını, hakem kararlarının nasıl tartıştığını hepimiz hatırlıyoruz.

Pina, Oulai ve Felipe Augusto’nun fark yarattığını söyleyebiliriz. Belli ki ucuz maliyete doğru transferler yapılmış. Trabzon camiasından aldığımız bilgilere göre transferlerin tamamının Fatih Tekke’nin inisiyatifi ve kontrolü altında yapıldığı yönünde.

Kaleci Onana da çok önemli ve çok değerli bir transfer. Değerli diyorum çünkü son 2 sezonu (özellikle Manchester United performansı) tabiri caizse kabus gibiydi. Dolayısıyla onu transfer etmek büyük bir riskti. Trabzonspor bu riski aldı ve -belli ki- çok iyi yapmış. Uğurcan transferinden sonra bu riski herkes almaz. Performansıyla (gördüğümüz kadarıyla) Onana Trabzonspor’u 12 kişi oynatıyor. Çünkü Onana’nın ayağı, Süper Lig'de pek çok stoperden orta saha oyuncusundan daha iyi. Birinci bölgedeki oyun kurulumunda çok kilit bir role sahip, özellikle deplasman maçlarında büyük takımlara karşı oynarken yapılan ön alan presinde Trabzonspor’u artı bir şeklinde oynatıyor.

Maç değerlendirmeme Trabzonspor ile başladım çünkü bunu hak eden bir Trabzonspor, bunu hak eden bir Fatih Tekke vardı. Tebrikler Trabzonspor, tebrikler Fatih Tekke.

Maçı Galatasaray penceresinden değerlendirdiğimiz zaman, maça çok iyi ve çok istekli başlasa da Trabzonspor engeline takılan bir Galatasaray olduğunu söyleyebiliriz.

Okan Buruk eldeki malzemeden en iyi ve en ideal on biri çıkarmasına rağmen Trabzonspor’a oyun üstünlüğünü kuramadı. Büyük bir eksiklik vardı.

Neydi bu eksiklik?

Çok kaliteli ayaklara ihtiyaç vardı ama bu kaliteli ayaklar bu maçta yoktu.

Pek çok maçta yıldız ayak eksikliği yaşadı Galatasaray ama mevcut oyuncular rakiplerin zayıf olması sebebiyle maçı kazanmak için yeterliydi. Ancak bu kez rakip güçlüydü ve o usta ayaklar çok arandı.

Davinson Sanchez, İlkay Gündoğan ve Singo bu maçta forma giyemeyen yıldız oyunculardı.

Olağanüstü performansıyla Davinson’u aratmayan Lemina, orta sahada fark yaratabilirdi.

Çok istekli olsa da teknik kapasitesi sınırlı olan Sallai’nin yerine Singo oynasaydı, o kanat otobana dönüşebilirdi.

Oyun aklı ve zekasıyla İlkay Gündoğan orta saha üstünlüğünü Galatasaray’a getirebilir, vereceği kilit paslarla Galatasaray'ı daha çok pozisyona sokabilirdi.

Kurtarıcı Ahmed Kutucu olunca belli ki kurtaramıyorsunuz!

Olmayan yıldızlarını tek tek aradı Galatasaray ve Okan Buruk. Trabzonspor'u ancak bu şekilde yenebilirdi. Bu yıldızlar olmayınca maç berabere bitti. Ve bence maçın hakkı da beraberlikti. Ben iki takımın da puan kaybettiğini düşünmüyorum.

Her iki takım da mücadele gayret ve istekle birer puan kazandı.

Galatasaray puanını 29, Trabzonspor ise 24’e çıkardı.

Son üç sezonda sadece Galatasaray ve Fenerbahçe arasında geçen şampiyonluk yarışında Trabzonspor gibi bir takımı görmek Türk futbolu adına oldukça değerli. Şampiyonluk yarışının iki takım yerine dört takım arasında geçmesi, Türk futboluna değer katar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi