Beşiktaş ne yapmalı?

Yeni hocasına kavuştu en nihayetinde Beşiktaş. Ellerinde çiçeklerle tribündeydi maç öncesinde. İstanbul’un “et mi balık mı anlamadık” dediğimiz havasından bir gün ve zorlu rakip Samsunspor.

Daha maçın başında öne geçebilirdi Fernandes’in ayaklarından Beşiktaş. Ama sert başladı Samsun takımı, yedinci dakikaya gelindiğinde Fernandes’e taammüden iki faul yapıldı kritik noktalarda.

Yeni umutlarla, bir buçuk sene sözleşme yapılmış hocayla. Gidecekler var, gelecekler var.

Bu tabloya karşı Samsunspor takımı adeta ev sahibi gibi maça başladı. Zor zamanların görev üstleneni Serdar Topraktepe’ye haksızlık etmek istemem. Onun da psikolojisini anlamak gerek. Ama futbolcular ile kenar yönetim arasında hiç bağ kurulamadığı ortada.

Ben bu satırları yazarken, isyan eden bir isim vardı, Immobile. Ceza sahasından çaktığı top direkten döndü, sanki mahçup edecekti beni ama olmadı. Bu mahcubiyeti yaşamak, yazıyı baştan yazmak isterdim.

Samsunspor, gerçekten iyi bir takım olmuş. Sırlamadaki yeri de bunu gösteriyor. Tesadüf değil geldikleri nokta. Malatya deplasmanına gelirken 20 Ocak 1989’da büyük bir trafik kazası yaşamıştı Samsunspor. Teknik direktörü ve üç futbolcusunu kurban vermiş çok sayıda topçusu da yaralanmıştı. Beşiktaş karşısına da kırmızı beyaz yerine simsiyah reklamsız formalarıyla çıktılar, yitirdiklerini andılar.

İlk yarı Samsunspor bastırdı, Beşiktaş savunmada kaldı, direkten dönen top dışında. Ama savunmada ele geçirilen toplar organize atakla karşı tarafa geçirilemedi. Savruldu, uzatıldı adeta.

İlk yarı, açık ara Samsun’un üstünlüğüne rağmen golsüz kapandı.

İkinci yarı da Gedson Fernandes’e faullerle başladı. Zira Beşiktaş’ta iki hedef var. Nedense rakipler ya Raf a Silva’yı yahut da Gedson’u hedef alıyor, açıkça tekmeliyor. Ancak hakikati söylemek lazım, ikinci yarı Beşiktaş daha istekli ama şanssızdı. Çizgiden çıkan topları, direkte patlayanları tek tek sıralamayayım. 64’te Samsun takımı 10 kişi kaldı. Van Drongelen, acımasız faulleriyle ikinci sarıdan oyun dışı kaldı.

Okan Koçuk ve Samsunspor savunmasının da hakkını teslim etmek gerekiyor.

Semih oyuna girdikten sonra baskı daha da arttı ama olmadı. Hele maçın son dakikasında Rafa Silva’nın ortasına vurduğu meşin yuvarlağın çizgiden çıkarılması acı bir kader anıydı.

Hamle meselesine gelince, Samsunspor 5 oyuncu değiştirdi, pozisyon değiştirdi ama Beşiktaş’ın yedek kulübesine sırtı dönüktü. İki değişiklikle yetindi.

İkinci yarı Beşiktaş’ın oynadığı oyun elbette 10 kişilik Samsun takımına karşıydı ama ortaya konan arzu, gözden kaçmaması gereken bir tabloydu. İki şutu direkten dönen Beşiktaş’tan söz ediyorum. Bu takım, en kötü haliyle 24 şut kullandı, fakat bunların sadece 6’sında isabet buldu. Tam 7 net pozisyonu golle sonuçlanmadı.

Serdar Topraktepe, emaneti namusuyla teslim etmeye hazırlanıyor. Kutlamak gerek. Kaybedilmiş sezonu daha da dramatik hala getirebilirdi. Yukarıda dediğim gibi gidenler olacak, kritik bölgelere daha açık yazalım, sağ ve sol beklere, sağ ve sol kanada hatta ön stopere ve bir santrafora ihtiyacı var bu takımın.

Bol keseden yazıyoruz, içeriden de çözülür bu meseleler. Zira elinde Türkiye Kupası umudu dışında hedefi yok. Taraftar da mucizeler beklemiyor.

Eksiklikler giderilirse sözünü de etmek istemem ama eksiklikler önümüzdeki sezona göre kurgulanırsa Beşiktaş acılarına yeni acılar katmaz.

Şunu da yazıişleri izin verirse eklemeliyim. Senelerce bu ligde oynayıp “Merhaba- teşekkür” dışında Türkçe öğrenemeyen, öğrenmemeyi tercih edenlere karşı Svensson’un Türkçesi müthişti. Kelimeleri doğru kullanması ve arzusu. Teşekkürler arkadaş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Niko Arşivi