Deniz Arman’sız ilk maç
Deniz Arman’ı uğurladık önceki gün, Beşiktaş’ın o gizli saklı canım camisi Vişnezade’den. Oysa yaşasaydı bu satırlara başlamadan, neler anlatırdı neler? Canım Deniz öyle iyi Beşiktaşlıydı; hem takıma olan aşkı hem tarih bilgisi hem futbol gözü. Deniz Arman’sız ilk maç.
Maç için ideal saat ama tadı yok. Dün tabutunun üzerinde Beşiktaş atkısının üzerinde Deniz Arman yazacağını nereden bilebilirdik ki. Ama şu an bile onun güzel sesiyle hayal ediyorum, işitiyorum “Abi bu maç çok önemli” dediğini. Çünkü lige havlu atsa da kupa da iddiasını yitirse de Beşiktaş’ın maçının olduğu günde, ondan daha önemli bir şey yoktur. “Şu maçı alalım, bak neler oluyor” der acılarımıza yeni acılar eklenmesini önlemeye çalışırdı. Büyük Beşiktaşlıydı…
Deniz Arman’dan Beşiktaş hikayeleri dinlemek de bir şanstı. Zihninde biriktirdiklerini şahane mizah yeteneğiyle su gibi akan özgünlükte anlatır, oturduğu masanın şaşkınlıktan şaşkınlığa girmesine gülümseyerek hem de öyle güzel gülümseyerek bakardı. Canım Deniz Arman.
Güzel uyu Deniz Arman, canım arkadaşım. Senin yerini tutamayız ama Beşiktaş demeye sonsuza dek devam.
Antalya müsabakası öncesinde hoca değişikliklerini sürdürdü. Bilbao zaferi sonrasında Chamberlain ilk 11’de ve 10 numara pozisyonundaydı. Norveçli Hoca “Chamberlain’i de kazanacağım” diyordu. Immobile, Muçi kenardaydı. Merak içinde başladık müsabakaya.
Alex de Souza ile yollarını ayırmış, Emre Belözoğlu ile devam kararı almış ligin küçümsenmeyecek takımlarından Antalyaspor. Sıralamadaki yeri kimseye aldatmasın.
Müsabaka başladı.
Artık saldırgan bir Beşiktaş olduğunu iyiden iyiye görmeye başladık. Dedim ya Bilbao maçı işaretlerini veriyordu. Ama dün yeniden gördük ki Beşiktaş’ta anlayış değişti. Taraftarın istediği Beşiktaş dönüyor. Aslında Abdullah Avcı’nın oyun anlayışının Beşiktaş’a verdiği zarar Sergen Yalçın ile giderilmeye çalışılsa da Sergen Hoca’ya yeterli zamanın verilmemesi, o kafa atlatılamamıştı. Ole Gunnar Solskjaer bir umut. Önünde bulunun bir buçuk sene de avantaj.
Orta sahasını çok kalabalık tutan Belözoğlu, Beşiktaş’a iyi hazırlanmış göründü. İlk yarının başından itibaren Kartal’ın sahasından çıkmaması, saldırganlığını orta sahada vermesini sağladı.
Müsabakanın henüz 11. dakikasında Fernandes’in hareketine penaltı çalardım ben. Hakem VAR’a bile gitmedi. Peşinden gelişen pozisyonda Semih’in kafa şutu Antalya direğinde patladı.
Gedson’un geride kalması, Chamberlain’in 10 numarada sırıtması Beşiktaş’ın yaratıcılığını engelleyen sebepti sanki.
Bereketsiz ilk yarı o güneşli havada stadyuma gelenlerin moralini bozdu.
Devre arasında takımla konuşan Norveçli Hoca, değişikliklerin işaretini vermişti. Svensson riske edilmemiş, kenara alınmış, yerine Onur Bulut sağ beke geçmişti. Ama radikal değişiklikler gerekiyordu. Beşiktaş ilk yarıya görece daha iyi başlamıştı ama yetmiyordu. Teknik Adam’ın bunu görmesi 57. dakikayı buldu. Immobile ve Muçi oyuna alındı Semih ve Chamberlain oyundan çıkarıldı.
Bu değişiklik daha etkili oldu. Beşiktaş kanatları kullanmaya başladı, Immobile, Antalya’nın toplu çıkışını durdurdu.
Nitekim gol Rafa Silva’nın kafa vuruşuyla geldi ve Beşiktaş deplasmanda öne geçti. Ortayı yapan Immobile idi. Fakat evlere şenlik bir gol ile Beşiktaş’ın sevinci fazla sürmedi. Yayıncı kuruluşun göstermediği, çizgiyi geçti-geçmedi tartışmasının yaşandığı pozisyonun sonunda Erdal, maça dengeyi yeniden getirdi.
Beşiktaş, yenilmedi ama yenemedi.
Elbette Norveçli Teknik Adam, denemeler yapacak. Biz de erkenden eleştirmeyelim evet ama memleketimizde iyi giden ne varsa bozmak gibi alışkanlıklarımız umarım sirayet etmez.
Deniz Arman’ın izlemediği bu maçtan çok da beklentim yoktu zaten. Rahmet olsun. Önümüzdeki maçlara bakacağız.