“Yeniden Başlıyoruz…”

Bunun böyle olacağı belliydi de direniş vardı. Direniş çok hakiki bir kavramdır anlamlıdır, yücedir, insanın özünü gösterir. Direnmek güzeldir.

Hele zulme, adaletsizliğe, haksızlığa karşı direnmek büyük iştir.

Ancak Beşiktaş’ın Sergen Yalçın’a karşı Ahmet Nur Çebi döneminden başlayan direnişi akıl tutulmasıdır. Beşiktaş’ı santrforsuz iki kupa sahibi yapan, başkan ve yönetimin önüne geçmeye başlayınca yok sayılan bu futbol adamına karşı direniş bir akıl tutulmasıydı.

Oysa Sergen Yalçın ile şampiyonluk sonrası hazımlı bir iş birliği yapılsa ne Beşiktaş bu kadar örselenir ne yönetimler değişir ve ne de futbol şubesi futbolcu çiftçiliğine döner, takım menajerlerin oyuncağına dönmez idi.

Dolayısıyla Sergen Yalçın’a karşı yapılan direniş kelimesine haksız olur, akıl tutulması daha yerine oturur. Beşiktaş’ın resmi sosyal medya hesabından güzel bir kliple Sergen Yalçın görüntüsü üzerine “Yeniden başlıyoruz” diye duyurması özetiydi söylediklerimin.

Hoca, bu sene iyi sonuçlar alır, alamaz ama söyleyecek sözleri olur. Bu takımı o yapmadı. Kamp görmedi. Sonuçta bulduğu malzemeyi kullanacak ve Sergen Yalçın zekasının dosta güven düşmana korku vereceği açık.

Maç öncesi aldığım bu notları sezon boyunca tekrarlayacağımdan eminim. Şunu söylemeliyim hakiki Beşiktaşlılara…. Sabır… Lütfen sabır… Kartal için sabır.

Alanya müsabakasında sahaya diziliş merak ediliyordu. Sergen Hoca kimlerle nasıl bir düzende takımı sahaya çıkaracak, gün boyu semtte bu konuşuldu ama rakiplerimize göre çok da alternatifli bir kadro olmayışından eş dost hızlı sulh oldu.

Sergen de yanıltmadı. Dokunuşlar vardı. Misal; Mario kulübeye çekilmiş Kartal sahaya sürülmüştü. Dizilişe bakınca yalandan da olsa Beşiktaş’ın kanatları vardı artık.

Isınmaya Atatürk formalarıyla çıkan takımın, her bayramı burnumuzdan getirmeye çalışan Atatürk düşmanlarına güzel bir yanıt verdiğini de not edelim buraya. Bizim burnumuzdan gelmez ama o çukurdan çıkabilirler mi bilemem. İngiliz bebeleri.

Neyse daha söyleyecek çok şey var da buranın konusu değil. Büyük Atatürk’ü ve şehitlerimizi rahmetle, minnetle, sonsuz saygıyla selamlıyorum. Coşkuyla okunan İstiklal Marşımız mandacılara gelsin her seferinde. Kökü dışardakilere. Biliyoruz bunların derdi ne din ne iman ne diyanet. Bunlar aparatlar, bu ülkenin düşmanları, şehitlerimizin kemiklerini sızlatan zavallılar.

Yıkamadılar, yıkamayacaklar… İlelebet o mavi gözleri de unutturamayacaklar, Cumhuriyeti de ortadan kaldıramayacaklar.

Alanya başladı. Topa hakim olan ise Beşiktaş idi. Ama kaybedilmiş bir 45 dakika vardı. Koca ilk yarıda rakip sahaya bir kez girebildi Beşiktaş. Devre böyle bitiyor derken, uzatmanın üçüncü dakikasında yani devreye bir dakika kala yeni transfer Tiago Djalo, kaçırdığı Ogundu’yu indirince penaltı çalındı. Penaltıyı kullanan İbrahim Kaya, Mert Günok’u ayrı köşelere gönderdi. İlk yarı böyle kapandı.

Talihsiz bir başlangıç oldu Tiago Djalo için ama oldu. İlk maçında penaltı yaptırmak amatörlüktü.

Abraham’a çıkarılan özellikle de kaleden yahut stoperlerden bir sonraki adım yok. Abraham’ın topu aktaracağı kanatlar olmadığı için orta sahanın dönen toplara topluca basması gerekiyor yahut Beşiktaş’ın Abraham’a şişirme organizasyonundan cayması şart.

“YAYINCI KURULUŞA ÇAĞRI”

Bu arada yayıncı kuruluşun yayın yönetmeni Güntekin Onay’dan asla şüphe etmem. Ama Beşiktaş kompleksi artık düşmanlığa dönüşmüş olan Yalçın Çetin’in sadece renkli takımların anlatımına tayin edilmesini öneririm. Bu anlatıcı arkadaş, kışkırtıcı Beşiktaş konusunda. Sanırım zamanında canı fena yanmış. Ne oldu? Devre arasına 1-0 mağlup gidildi. Anlatıyor, Sergen Yalçın ilk maçında büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Sakin ol hacı. Ama merak etme sen de gidersin Beşiktaş kalır. Lafa gelince de büyük büyük laflar, biz TRT terbiyesi aldık falan filan. O terbiye sende tesirli olamamış ne yazık. Git bas bas bağır GS maçlarında Fener maçlarında. Güntekin Onay’ın böyle tiplere gerekli dersi vermesini dilerim.

Gelelim ikinci yarıya. İlk yarıda Rafa Silva ve Orkun neredeyse sahada yoktu. Kadro derinliğinin olmaması, kanatlarının kırık olması Sergen Hoca’yı elbette bağlıyordu. Ama ikinci yarı ilk yarıya oranla daha hareketliydi Beşiktaş. Muçi’nin yerine oyuna giren El Bilal Toure etkili oldu. Fakat o da boş kaleye atamadı.

Ancak Beşiktaş tüm çabalarına karşın eski talebesi Güven Yalçın’ın ayağından ikinci gole engel olamadı. Bu gol sanki maçın fişini çekti.

Gole sevinmeyen Güven Yalçın, Sergen Yalçın’a hüzünlü bir bakış fırlattı.

Maçın fişi çekildi desek de Beşiktaş birkaç dakika içinde yanıt verecek, El Bilal Toure golle tanışacaktı ama net ofsayt olan bu gol kayıtlara geçmedi.

Beşiktaş müsabakadan 2-0 mağlup ayrıldı. Beşiktaş da Sergen de ligdeki ilk mağlubiyeti almış oldu.

Ama durun daha;

“Yeniden başlıyoruz…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Niko Arşivi