Çanakkale nasıl kurtulur?

Ne zaman tarım konusu konuşulsa aklıma Hollanda gelir. Bu küçük Avrupa ülkesi, dünyanın nasıl da en önemli tarım alanlarına sahip şaşar kalırım. Yıllar önce Aydın Söke’de bir televizyon haberinin çekimlerini yaparken güngörmüş ziraat mühendisinin sözlerini asla unutmam. Hollandalı tarım uzmanı Söke Ovasına bakıp, “Burası bizde olsaydı, dünyayı beslerdik” demiş. Bizim mühendis, “Söke gibi Anadolu’da 50’den fazla ova var” deyince de süt ve etle beslenen Hollandalı acı acı gülmüş!

Hollanda’nın yüzölçümü topu topu 42 bin kilometrekare… Maşallah; dar alanda kısa paslaşma yaparak hem futbolda dünyada üst sıralardalar hem de tarımda… Endüstriyel peynir üretiminde bir numara, Avrupa piyasası onlardan sorulur. Daha pek çok tarımsal üründe de ihracat şampiyonu.

Hollandalı uzman son günlerde Çanakkale ve Kazdağları’nın başına gelenleri yakından görse acaba neler düşünürdü?

Hatırlayacaksınız, bu yılın en büyük orman yangını Çanakkale yöresinde yaşandı. 

Çanakkale’de kent merkezine hayli yakın Kayadere köyünde 22 Ağustos’ta çıkan ve yaklaşık 48 saat sonra kontrol altına alınan orman yangınlarında 4 bin 80 hektar alan yandı.

Basınımız; yanan yerlerin büyüklüğünü akılda kalsın diye 5 bin 712 futbol sahası olarak hesaplamış. Yanan tarım alanları, yok olan yaban hayatının yanı sıra, ağıllarda kalan binlerce büyük ve küçükbaş hayvanı da düşünürseniz, felaketin boyutu ortaya çıkar. 

Bereketli ova ve dağ silsilesi aslında insan uygarlığının köşe taşı bir bölge. Adamlar yıkılıp duran Truva’dan asla vaz geçmemişler, sekiz, dokuz kez aynı yerde kent kurmuşlar.

Zamane evladı ‘eskiye bakıp ders alır’ diye hiç ah, vah etmeyin. Modern zamanlar artık talan ve yıkım günlerini birbirine bağlıyor. 

Çanakkale ve Kazdağları son yıllarda çok dertli. Bir yanda maden ve taş ocakları, bir yanda betonlaşma ve artan kirlilik. Üstüne de iklimin insanlarla kedinin fareye oynadığı gibi eğleşmesi!

Hemen aşağısındaki Edremit Körfezi’nde insan eliyle yaratılan kirlilik korkutucu hale geldi. Yöre sakinleri “Denizimizi geri istiyoruz” haykırışlarıyla protesto gösterileri yapıyorlar, dünyanın en iyi kalite zeytininin yetiştiği ağaçların kesilmesine karşı duruyorlar.

Burada ülkemizin en etkin ve faydalı çevre kuruluşu TEMA’ya kulak vermek lazım… “Çanakkale iki kıta üzerindeki konumu, denizleri, boğazı, adaları ve Kaz Dağı ile eşsiz bir coğrafyada yer alıyor. Çanakkale’nin yüzde 54’ü ormanlarla kaplıdır. Bu özelliği ile Türkiye’de orman varlığı en zengin olan iller arasında bulunuyor” diye başlayan TEMA raporuna göre, Çanakkale hem bir orman kenti hem de nüfusunun büyük bölümü doğrudan ya da dolaylı olarak tarımla ilgili.

Çanakkale’nin domatesi, Ezine peyniri ve sardalyasını saymam yeterli herhalde…

Böyle bir coğrafyanın korunması başka bir ülkede olsa her halde ulusal mesele olurdu. Biz ise kaçan trenlerin arkasından sadece bakıyoruz. Çanakkale insan kaynaklı tehditlerden nasıl arındırılır? Her halde yeni bir Anafartalar kahramanına ihtiyaç var. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi