Kendisini isim olarak hep duyardım ve bilirdim. Sonrasında konser kayıtlarını dinlemeye başladım ve hayat hikayesini merak ettim. Piyanonun tuşlarında kaybolan bir kadının oyuncaklar yerine piyano ile oyunlar oynayarak geçen çocukluğundan bugünlere gelen başarılı bir müzik yolculuğu var. Rüya Taner dünyada tanınmış konser piyanistlerinden birisi. Hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni hem de ülkemizi yıllardır başarıyla temsil ediyor. Uzun süre sonra anlamlı bir konser vermek üzeri ülkemize gelen Rüya Taner ile mail ortamında buluşarak bir röportaj gerçekleştirdik. Herkese müzik eşliğinde sağlıklı ve mutlu bir pazar dileriz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ayrıca selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum. 

Sizin konseriniz ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ölümünün 10. Yılında Kadıköy Süreyya Operası’nda anıldı. Neler hissettiniz, konser nasıl geçti?  

Büyük insan, ölümsüz liderimiz Sayın Rauf R. Denktaş'ın aramızdan ayrılışının 10. Yıl dönümü anısına resitalimi çok önceleri planlamıştım. Pandeminin başlamış olduğu geçen yıldan bu yana olup olamayacağı konusunda bayağı huzursuz olmuştum. İstanbul Kadıköy Süreyya Operası’nın katkılarıyla konserimi gerçekleştirebildiğim için çok mutluyum. Bu büyük insanı sanatımla olsun bir nebzecik anabilmek için haftalardır büyük heyecan içerisindeydim. Sanatsal yaşamım sürecinde ülkemizde vermiş olduğum tüm resital ve konserlerimde bana hiç eksiltmediği şefkat, takdir ve ona layık olabilmek idealimdi. Bunu da başarabilmişsem ne mutlu bana. Nurlar içinde ışıklarda uyusun. Resitalimin pandemi ve mevsim şartlarına rağmen katılımın yüksek olmasından ve resital sonrası dinleyicileri olumlu söz, duygu ve yaklaşımları neticesinde çok başarılı geçtiğini söyleyebilirim.

İlk resitalim sonrasında rahmetli Rauf Denktaş ve eşi Aydın Hanım evimize gelip beni tebrik etmişlerdi

Sizin hayatınızdaki Rauf Denktaş’ın yeri ve önemi nedir?

Sayın Cumhurbaşkanımın hayatımdaki yeri ve önemi; 7-8 yaşlarımda Bayrak televizyonunun siyah beyaz yayın yapmış olduğu dönemde sunduğum ilk resitalim sonrası rahmetli eşleri Aydın Hanımla evimize kadar gelerek tebrik etmeleri ve beni çok yakından takip etmeleri, destek olmaları. Kıbrıs Türkünün, büyük Türk ulusunun ender bir şahsiyetinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kuran bir liderin sevgi, takdir ve desteğini kazanabilmekten öte daha önemli ne olabilir ki…

‘Kuzey Kıbrıs Uluslararası Bella Pais Müzik Festivali’mizin Avrupa Festivaller Birliği Üyeliği’ne katılımı gerçekleşti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı “Özel Sanat Danışmanlığı” görevinizden bahseder misiniz, size nasıl bir sorumluluk yüklüyor ve ne gibi projeler gerçekleştiriyorsunuz?

Londra' da öğrencilik yıllarımdaki girmiş olduğum tüm İngiltere çapındaki ulusal yarışmalarda (1983 yılında  Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren İngiltere, Avrupa ve Amerika'daki birçok uluslararası yarışmalara maalesef tanınmamışlığımızın vermiş olduğu nedenlerle finallere kadar geldikten sonra şimdiye kadar izin verilmediği ve katılamamam nedeniyle) aldığım birincilikler çok önemli. 17 yaşımda Macaristan/ Budapeşte' deki ilk resitalim ve diğer dünya ( şimdiye dek en az 80 ülke ) ülkelerine resital ve konserler vermek üzere almış olduğum davetler ve başarılarım ve de Londra' da Konser Piyanisti olarak mezuniyetim sonrası ülkemi temsil edebilmem konusunda beni KKTC Cumhurbaşkanlığı bünyesinde ‘Özel Sanat Danışmanlığı’ görevine atamıştır. Takdir edersiniz ki Sayın Cumhurbaşkanımın bana bu görevi onun takdiri ile sunmasından daha büyük bir sorumluluk yok. Sadece ve sadece çalışmam gerektiğinin bilincinde olmamın gerekliliğidir bu görev. Zaten yüce sanatım da bunu gerektiriyor. Projelerime gelince yine maalesef pandemi denen bu illet nedeniyle şu anda ülkemdeyim. Yine de çalışmalarımı aksatmadan devam ediyor. Bir kaç kez yine teknoloji aracılığı ile bazı denemelerim oldu ancak teknoloji aracılığı ile yaptıklarımdan tatmin olmadım. İlk canlı performansımı 2021 ülkemde Orta Doğu Teknik Üniversitesi salonunda KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası eşliğinde yaptım.

23 yıldan beridir KKTC Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen "Kuzey Kıbrıs Uluslararası Bellapais Müzik Festivali" danışmanı olarak katkı koyduğum ve 6-7 yıldır festival çerçevesinde kendi projem olan ‘Adanın Rüyası Genç Yetenekler Konseri’ni Ekim 2021 de Bellapais Manastırı’nda sunduk. Kısa bir süreden beridir yine pandemi nedeniyle uzun süredir ülkemde olmanın verdiği fırsatlar nedeniyle KKTC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’ndan iki sanatçımızla Nihat Ağdaç ( Keman ), Gürhan Nuray ( Viyolonsel )"TRİO BELLAPAIX " oluşturduk. Çok güzel bir işbirliği ve dayanışma içerisindeki  bu oluşumumuzla Ekim 2021 de Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde ve Kasım 2021 de ODTÜ salonunda 24. Kuzey Kıbrıs Bellapais Uluslararası Bellapais Müzik Festivali çerçevesinde çok başarılı iki konser verdik. Bu arada uzun süredir ‘Kuzey Kıbrıs Uluslararası Bella Pais Müzik Festivali’mizin Avrupa Festivaller Birliği Üyeliği’ne katılımı gerçekleşti. Birliğin bu yıl ki genel kurulu İrlanda’da yapılmış ve toplantıya katılamayarak göndermiş olduğumuz etkinliklerimizle Bellapais Manastırı’ndaki konser görüntülerimiz ve sanat danışmanı olarak kurula "on line" sistemle yapmış olduğum katılım ve ilgi çeken konuşmamdan sonra oylamada oy birliği ile festivalimiz EFA Avrupa Festivaller Birliği’ne üye olmuştur.

Pandemi biter bitmez yollardayım

Türkiye ile nasıl bir sanat oluşumu içindesiniz bunu hem kişisel kariyeriniz anlamında ve hem de Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına yetkili bir isim olarak soruyorum. Bir sanat köprüsü kurulabildi mi ve ne gibi projeler yapılabilir?  

Türkiye ile aramızda her alanda olduğu gibi sanatsal alanda da çok sıkı ve yakın bir işbirliği ve dayanışma içerisinde olduğumuzu biliyorum. Her türlü sanatsal köprü ve projeler kurulmuş ve gelişmektedir. Şu anda pandemi nedeniyle ertelenmiş ülkem Kuzey Kıbrıs, Türkiye, Avrupa’da birçok ülkede, Türk Devletlerinde, solo resitallerim, orkestralar eşliğindeki konserlerim, yeni kurmuş olduğumuz Trio Bellapaix ile İngiltere Baltık ülkelerinde ve Güney Amerika Şili’de yapılan organizasyonlar ileriki projelerimi kapsamaktadır. Pandemi biter bitmez yollardayım. Ne olursa olsun yeni projeler için çalışıyorum, Önümüzdeki günlerde Doğan yayınevinden piyasaya sunulacak nota albümüm ‘Bir Kıbrıs Rüyası’ Kıbrıs’ımızın ve Türkiye’mizin türkülerini içeren benim piyano arajmanlarımın bir sonucu.

Benim böyle bir duyumum ve tespitim yok

Kıbrıs dendiği zaman bu taraftan bakınca aklımıza hep kumarhaneler ve popüler insanların otellerde verdiği konserler geliyor ve biliniyor, bir piyanist olarak siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz ve bu algı sizi rahatsız ediyor mu?

Bence bunun eğitim ve kültür birikimimizle ilgili olduğunu söyleyebilirim. Benim böyle bir duyumum ve tespitim yok. Sanat festivallerimiz var ve de Türkiye' mizden ve bizden de karşılıklı geliş ve gidişler olanaklar çerçevesinde yapılabilmektedir.

Türkiye'mizle ilişkilerin en içten sevgi ve saygıya dayalı güzel günlere olan inancımı hiç bir zaman kaybetmedim

Geçmişten günümüze geldiğimizde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilişkilerde en başarılı hükümet sizce hangisiydi, şu anda mevcut hükümet ile ilişkileri ve yürütülen politikayı nasıl buluyorsunuz?

Siyasi sorularınızla ilgili yanıtlarım ise Kıbrıs Türkünün var oluş mücadelesinde dünden bugüne ve yarına Türkiye'mizle ilişkilerin en içten sevgi ve saygıya dayalı güzel günlere olan inancımı hiç bir zaman kaybetmedim.

Ben, ailem ve de Kıbrıs Türkü için Sayın İdil Biret'in yeri çok ayrıdır

İdil Biret’in Kıbrıs’ta konserinize gelmesi hayatınızı değiştirmiş, bu nasıl bir hikaye?

Ben, ailem ve de Kıbrıs Türkü için Sayın İdil Biret'in yeri çok ayrıdır. Hep babamdan duyardım ve dinlerdim kendisini. Babam 1957-58 yıllarında Ankara'ya müzik eğitimine gittiğinde İdil Biret Hanımın da Paris' te öğrenim yıllarıymış. Kıbrıs'ta öğretmenliği yıllarında ise İdil Hanımın Türk insanı için bir idol olduğunu öğrencilerine anlattığını işitiyordum. Bu yol ayırımında babam hep İdil Hanımı örnek almış. Görevi süresince birçok etkinliklerde Kıbrıs'ta hep İdil Hanım olmuş. Hikayem ise bu gelişlerin birisinde kendisine dinletildim. Bir an önce vakit kaybedilmeden Avrupa'ya gönderilmem konusunda babamın uyarılması ve Londra 'ya gidişim kesinleşince de hangi okula gitmem konusunda İdil Hanımın tavsiyelerde bulunması hayatımı değiştirdi. Kendisine her zaman çok minnettarız.

Sanatıma ve dinleyicilerime karşı saygılı olduğumu düşünüyorum

Dünyada en çok konser veren ve dünyada tanınan konser piyanistlerinden birisiniz. Dünyada tanınmanın önemi nedir ve bu kadar çok konser veren bir piyanist olmayı nasıl başardınız?

Çalışıyorum ve severek çalışıyorum çünkü neticesini biliyorum. Seviyorum ve seviliyorum. Sanatıma ve dinleyicilerime karşı saygılı olduğumu düşünüyorum. İnsani ilişkilerim, her yerde edindiğim dostluklar, arkadaşlıklarım dünyada tanınmanın ve de aranmanın bu gibi özelliklere sahip olarak geçildiğinin göstergesi. Ve tüm bu özelliklerim sonucu başarılarımın takdir gördüğüne olan inancım.

Başka bir meslek seçme olanağı fırsatım ve değerlendirmem olamamış

Piyanist olmak nasıl bir duygu, piyano nasıl bir enstrüman, insana geçirdiği duygular ne ve sizin çalarken hissettiğiniz duygular neler?

Piyanist olmayı anlatabilmek o kadar  zor ki. Ben bir müzik dünyası içerisine doğmuşum. Rahmetli büyükbabam Zeki Taner, babam Yılmaz Taner, halam Yıldan Taner Birand. Bir buçuk yaşımdan itibaren anne ve babamı sabah uykularından mahrum etmişim. Başka bir meslek seçme olanağı fırsatım ve değerlendirmem olamamış. Bale yapmayı çok  sevdim ve hala hayranıyım. Yol ayırımında piyanoda karar kıldım. Küçük yaşlardan beri çalışıyorum ve çok mutluyum konser bitimi sonrası “ah yine bitti diğeri ne zaman’ diyorum. Ve yine bir sonraki için çalışmaya devam ediyorum. Her besteci, her eser bir başka duygu bir başka yaratış, bir başka güzellik. Her zaman yeni keşifler ve yeni sürprizler. Piyano her şeyden önce çok sesli bir enstrüman, tek başına bir orkestra etkisi yaratıyor. Açıkçası bir duygu makinesi. Her konserde başarabilmek için çaba gösteririm. Resitallerim ayrı başarı, bir orkestra eşliğinde solist olarak konserlerim, Oda Müziği konserlerim ayrı bir başarı, ayrı bir hikaye ve tüm bu çabaların sonrası amaç daha iyiye, daha güzele doğru başarılı olabilme hikayesi.

Çocukluğuna döndüğünde iz bırakan isimler…

Çocukluğunuza döndüğünüz zaman hayatınızda müziğe dair iz bırakanlar kimler?

Çocukluğuma döndüğüm zaman önceleri babam, sonraları sevgili hocalarım rahmetli Mithat Fenmen, Tolga Çetiz beyler sonra Londra' da Prof. Joan Havill, Fransız piyanistler Pascal Roge ve Pascal Deveyon.

Verilen eğitim geleceğimiz açısından ve sanat açısından çok çok önemli

Piyanistler bizim gibi toplumlarda ne zaman popüler olmayı başaracak bu anlamda Fazıl Say bunu başardı, sizlerin değerini gün geçtikçe anlamaya başladık mı ne dersiniz?

Bizlerin değerlerimizin anlaşılma konusuna gelince önemli olan bizlerin değer kazanması olayı değildir. Ülkemizde ve genelde dünyada gelişmişliğin simgesi sanata olan yaklaşımlar, verilen eğitim (çocuk ve gençlerimizin ciddi sanat konusunda tam bilinçlenecekleri yaşlar ve sınıflarda konum olan müzik derslerinin müfredatlardan kaldırılması, gelişimin ve beklentilerimizin  ne olacağı konusunda bir fikir verir inancındayım) geleceğimiz açısından ve sanat açısından çok çok önemli.

Barış içinde bir dünya hayal ediyorum

Kendinizi bir piyanist olarak nerede konumlandırıyor ve görüyorsunuz, mesleğiniz adına kurduğunuz en büyük hayal nedir?

Çok iyi yerlerde olduğuma olan inancımla ülkem ve ulusumu en iyi şekilde temsil etmenin mutluluğu içerindeyim ve mesleğim adına daha nice yıllar sağlık içinde olabilmeyi çalışmayı ve hep başarılı olmayı ve de barış içinde bir dünya hayal ediyorum.