Mutlu Hesapçı

Hayalinizdeki insanın bütün özelliklerini seçme şansınız olsaydı, beyaz bir kağıda neler yazardınız?

Bu soruyla aslında başlıyor ‘Aşk Listesi’ oyunu ve sonrasında kahkahalar eşliğinde, aradığınız sevgilinin, hayat arkadaşın, eşin özelliklerini oyun boyunca listelerken buluyorsunuz kendinizi.

O listeyi hazırlamak da öyle kolay değil.

Kendinizin ne olduğuna bakmadan mükemmel olanın peşine düşüyorsunuz ve o liste uzadıkça uzuyor, sıralamanın yerleri değişiyor.

Önce ister istemez fiziksel özelliklerini yazıyorsunuz sonra onunla bir hayat geçecek diyerek duygusal insani özellikleri ekliyorsunuz.

Mükemmel partneri yaratmaya girişmek çok acayip bir aşk arayışı değil mi?

‘Aşk Listesi’ni mutlaka izlemelisiniz!

Üç kişi var sahnede; Sevinç Erbulak, Yosi Mizrahi ve Hakan Bilgin.

Öyle bir üçlü olmuşlar ki uyumları mükemmel ve o kadar iyi oynuyorlar ki onları izlemeye doyamıyorsunuz.

Oktay ve Kenan çok yakın iki arkadaş. Oktay, Kenan’ın 50. yaş günü için arkadaşının yalnızlığına son vermek istiyor ve bir şirket aracılığıyla ona istediği özelliklerde bir sevgili bulmaya girişiyor.

İşte o noktada işler sarpa sarıyor.

Kenan bir kağıda hayallerindeki kadının on özelliğini yazdığı an, Melis gelip onu buluyor ama Melis’in hayatlarına girmesiyle iki erkek arkadaşın tabir yerindeyse şapşallıkları başlıyor.

Oyun, bir kadının hayatlarına girmesiyle bulmacaya dönüşüyor ki gülmeler, eğlenmeler, aşka gelmelere neden oluyor.

‘Peki siz, sevgilinizi nasıl alırdınız?’ şeklinde bir sipariş ile kalıyorsunuz.

Belki de ‘sevgilimizi nasıl alırdık’ hikâyesinden dolayı bir türlü sonsuz aşk denilen duyguda olamadık. ‘İkimiz birbirimizi tamamlıyoruz’ demeyi ve o kişide kalmayı seçmedik. Neden mi? Çünkü istedikçe istedik, o kişiyi kafamızda yaratıkça ve yaşadıkça başka bir üçüncü kişi alternatifinin özellikleri bize cazip geldi ve eş değiştirdik.

Oyunda geçen; “İnsan mükemmel olmayanı kabullenerek aşık olur” cümlesi, aslında her şeyi anlatıyor. Hiçbirimiz mükemmel değiliz, önce bunu kabul edelim ama ilişkiyi mükemmel yaşayabiliriz, yapabiliriz değil mi?

Son zamanlardaki en eğlenceli oyun

Oyundan sonra aşk zannettiğim adamların nasıl özelliklere sahip olduğunu zamanla o listedeki özelliklerin değiştiğini fark ettim. Benim aşk listem yaşadıkça ve yaş aldıkça elbette çok değişmiş. Ama listede değişmeyen insani özellikler hep kalmış.

‘Aşk Listesi’ son zamanlarda izlediğim en eğlenceli oyun.

Mutsuz olduğumuz bir dönemin, aşk kılıfında yaşanan, ne olduğu belli olmayan ilişkilerin içindeyiz.

Bu oyunu izledikten sonra aşkın acı çekmek değil aslında aşkın bir mutluluk olduğunun farkına varıyorsunuz.

Aşk acısını kendimizin abarttığını, aşkın kendi içimizden çıkan ve karşı tarafa sunduğumuz bir hediye gibi düşünüyorsunuz.

Erkeklerin kadınlara göre kafası karışık, duruma göre değişen hallerine gülerken, Sevinç’in oyundaki tek kadın olarak oyun içinde oyun halleri, erkekleri dize getiriyor.

Ne istediğini bilemeyen erkeklerle dolu çevremiz ve biz kadınlar ne istediğimizi o kadar iyi biliyoruz ki! Erkekleri çok gömmüş gibi görünsem de onlarsız olamayacağını ve gerekirse gömdüğümüz yerden çıkartma gücümüzü de biliyorum.

O yüzden bence biz elbette bir ‘Aşk Listesi’ yapalım ama o özellikler kişiye göre değişmesin mümkünse…

Şarkıda denildiği gibi… “… acele etme, aşk dediğin biraz zaman alıyor…”