
Kaya Türkmen
CHP, Akape, kadın…
Kadıköy Belediye Meclisinde başkana vekalet eden bir CHP’li üye Akape mensubu bir kadın meclis üyesine tasvibi mümkün olmayan bir davranışta bulundu. CHP de bu meclis üyesini disipline verdi. Herhalde partiden ihraç ederler.
Konu orada kapanacağı yerde Akape cenahı, mal bulmuş mağribi gibi atılarak meseleyi köpürttükçe köpürttü. Yandaş basında “İşte CHP’nin gerçek yüzü” anlamında başlıklar atıldı. Hakaretler, küfürler gırla gitti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da geri kalmadı ve “CHP kadın düşmanı bir partidir. CHP, kadınların fikirlerini özgürce ifade etmesine tahammülü olmayan, baskıcı, nobran, faşist bir siyasi teşekküldür” filan dedi.
CHP için dedi bunları.
CHP’nin kurucusu olan ve bugün de partinin bütün üyelerinin ve seçmenlerinin gönüllerinde sarsılmaz bir yeri olan Büyük Atatürk’ün kadınlara ilişkin bazı sözlerini hatırlayalım.
- "Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”
- "Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarıdan fazla zayıflık içinde kalır."
- "Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın."
- "Kadınlarını geri bırakan millet, geride kalmaya mahkûmdur."
- "Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir."
- "Bir toplum, kadın ve erkek denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim, diğerini ihmal edelim de kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin?"
- "Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekleyicisi olacaklardır."
- "Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle süslenip donanmaktır."
Atatürk devrimleri düpedüz feminist hamlelerdir. Kadını, kadının haklarını, eşitliğini, özgürlüğünü, kişiliğini özgürce geliştirme hakkını kollar.
Atatürk devrimlerini emanet alan CHP de kurucusunun sözlerini boşlukta bırakmamış, kadınlarımızı Cumhuriyet’in eşit sahibi yapmaya yönelik politikalar izleyegelmiştir.
Dünyada birçok ülkeye öncülük ederek kadınlara seçme ve seçilme haklarını yürürlüğe sokan CHP’dir. Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla kız ve erkek çocuklarına eşit eğitim hakkı sağlayan da üniversiteye girişte kadın-erkek eşitliğini tanıyan, kadınların kamu kurumlarında çalışma alanlarını genişleten de.
Çok partili hayata geçişte ve sonrasında kadın-erkek eşitliğinin en güçlü savunucusu olan, kadın hareketlerini destekleyen sosyal demokrat politikaları benimseyen de CHP’dir, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çeşitli yasal düzenlemelerin öncülüğünü yapan, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına karşı durarak sözleşmenin yeniden yürürlüğe girmesini savunan, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddete karşı güçlü politikalar üreten de.
Kadınların istihdamda daha fazla yer almasını destekleyen projeler geliştiren, bu amaçla ücretsiz kreşler, doğum izni, esnek çalışma gibi hakların genişletilmesini savunan da.
Bu CHP, “Kadın düşmanı bir partidir” sözlerinin muhatabı olamaz.
Ve bu sözlerin “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir” diyenler, anne olmayı tercih etmeyen kadınları “eksik” ve “yarım” olarak vasıflandıranlar, kürtajı “cinayet” olarak nitelendirip sezaryen doğumlara karşı olduğunu ifade ederek kadınların üreme haklarına müdahale edenler, Müslüman ailelerin doğum kontrolü yapmaması gerektiğini söyleyenlerce telaffuz edilmesi, asla kabul edilemez.
Bir göstericiden bahsederken “Kız mıdır, kadın mıdır, bilemem” denildiğini de duydu 85 milyon çift kulak.
CHP’nin kadınların fikirlerini serbestçe ifade etmelerine tahammülü olmadığını ileri sürenlerin Gezi Parkı’na katılan kadınlara ‘sürtük’ dediğini, şarkısındaki bir ifade nedeniyle Sezan Aksu’nun ‘dilini koparmak’tan söz ettiğini de unutmadık.
Bunların TBMM grup başkan vekili de “Akape gelene kadar kadın kelimesinin adı yoktu” dediydi, o güzel Türkçesiyle.
Öyle ya, kadına Mustafa diyorduk siz gelmeden.