Yaz bitmiş bütün duygularını biriktirmişsin… Sonbahar gibi ya yaprak dökeceksin ya da mevsimin değişimine inat içindeki tüm duyguları rengârenk tutacaksın, zor bir savaş ve karar, kabul edelim. Bir insana, özellikle bir kadına tek taraflı yüklenecek en ağır durum bu. Üstelik Nazan Öncel konserine gidiyorsan duyguların karmakarışık. Çünkü bu kadın Nazan, çok severken birden gitmek istiyor sonra hesap soruyor, giderken birden vazgeçiyor ve ‘Benim duygum bu’ diyerek sapasağlam arkasında duruyor her şeyin ve birdenbire nedense gitmekten vazgeçiyor. Ve avazı çıktığı kadar bağırıyor:
‘Beni Hatırla’.

“Bu kadın kadar güçlü olabilir miyim duygularımda ama onun duyguları beni anlatıyor” diyerek iki yılın ardından ilk kez konsere gittim. Nazan Öncel olmasaydı gitmezdim çünkü o beni bilmeden zaten yine beni anlatacaktı, bunu çok iyi biliyordum. İşte bu yüzden onu dinlemeye gittim yaz bitimi sonbahar başlangıcında ilk konserine… Olur da bir daha konsere çıkmaz diye de çok korktum ve en önden masum anılarımın yol arkadaşını konser arkadaşı seçerek çocukluk arkadaşım Hale ile konserde hazıroldaydık. Onca hikâyenin ardından bizi anlatan kadının her şarkısı elbette bizimdi ama şarkılardan fal tutmak da bizim kuşağımızın en sevdiği şeydi. Dedim ki; “İlk şarkı benim olsun gerisi herkesin olabilir…”

“Seni Bugün Görmem Lazım”
Nazan Öncel sahneye çıktı ve dedi ki; “Seni bugün görmem lazım… O da mı yalan, bu da mı yalan, kötü bir rüya gördüm o zaman… Silah zoruyla mı girdim kalbine, zorla mı girdim…” Burada cümleler bitti ve teslim oldum. Mevsim sonbahar oldu ki zaten mevsim oydu. İçimdeki mevsimin geçerliliği artık yoktu ve ben yaprak dökmeye başladım. Duygular, şarkıyı fal tuttuğumdan olsa gerek dökülmeye başladı hayatımda ve Nazan şarkısıyla yüzüme yüzüme söyledi: “Kötü bir rüya gördüm o zaman.”

Nazan Öncel bizim kuşağımızın en önemli kadını… Onu sevmeyen bizden değil!
Rüyadayken şarkı bitti ve Nazan şarkılarına devam etti. Sahnede o kadar güzeldi ki… Ne dese inanırım çünkü o Nazan Öncel; daha önce şarkılarına inanmışlığım olduğu için konserdeyim zaten. O anlatır hikâyeyi ve şarkı olarak söyler, ben de kaybolurum duygularda… Bunu test etmeye gerek yok.

Nazan Öncel bizim kuşağımızın en önemli kadını, onu sevmeyen bizden değil! Öyle bir şey. Onu sevmeyen ve anlamayan varsa benim anlayabileceğim hatta masaya yatırabileceğim bir mevzu değil yani. Konserde aralarda az konuştu ama tabii ki anlamlı cümleler kurdu yine. “Uykular bize haram” dedi, “Sürekli rüyamda şarkı yazıyorum, uyanınca da nerede kalmıştık duygusundayım…” Biz de o hangi duyguda kaldı diyerek uyku ve uyanıklık arasındayız… Bunu kendisine o anda çok söylemek istedim. Her şarkısında hepimiz bir parça bir şeyler bulurken o içimizden geçenleri aralarda söyledi… İtiraf edemediklerimizi dile getirdi. Duyguları bu kadar iyi ifade eden kadın bizi şarkılarında kendi duygumuzla bırakırken, “Sizi size bıraktım” dedi içinden ve içinde tutamadıklarını dillendirdi o gece sadece.

“Ferhan Şensoy’un ardından hayat bir karış”
“Bütün güzel insanlar burada toplandığına göre aşk ve sevgiyle bir aradayız ama aklımda Ferhan Şensoy var. Ustamızı kaybettik. ‘Neşeli meyhanede buluşuruz’ diyordu Ferhan Şensoy, saygıyla sevgiyle anmak istiyorum, çok üzgünüm hep üzgün olacağım… Hayat bir karış.”

Hayat bir karış ne güzel cümledir diye aklımda Ferhan Hoca’nın sesi vardı, sanki yanımdaydı o anda. Nazan Öncel onun ruhunu o geceye çağırdı ve ardından ona şarkı söyledi; “Gidenler dönmez oldu, ben bu derde böyle düştüm…” Ferhan Hoca eminim sahnedeydi, sonrasında yanıma oturdu ve “Bir şarkı tut” diyerek “Hayat devam ediyor” dedi bana.

“Sen Beni Öldürüyorsun” cümlesini ben kuramadığım için konserine geldim Nazan, benim için söyler misin diyerek sahnede kendisine baktım ve o cümleyi kurarsa adamı inandırabilirim dedim, sonrasını şarkıların akışına bıraktım. Onun şarkılarının listesine bıraktım kendimi aklımda ama ‘Çocuk Kalbim’ o arada can çekişiyordu. Sonra çocukluktan çıkıp ‘Nereye Böyle’ dedim, aslında o gece Nazan Öncel’in şarkılarıyla ona ihanet ettim. Çünkü kendi duygumun şarkılarında onu izlerken kafamda kendi playlistimi yaptım. Şarkılarından cümleler kurdum sayısız gecelerde yaptığım gibi.

Şarkılarda Nazan Öncel
“Benim için Nazan Öncel gecenin bir vakti aykırı duygulara eşlik eden tek kadın hayatımda; O Nazan Öncel! Sıralamasını bilmiyorum şarkılarının ama dinlerken fark ettim gitmek ile ilgili sorunu var bu deli kadının… Tıpkı ben gibi… Bir “Gidiyorum” diyor, aşktan vazgeçiyor; sonra vazgeçip “Gitmiyorum” diyerek aşka sahip çıkıyor. ‘Gitme Kal Bu Şehirde’… Çok eskilerden bir şarkısı sonra ‘Bu Havada Gidilmez’ ile devam ediyor ve böylece kendisi ya da şarkısıyla çarpışıyor. ‘Gidelim Buralardan’ şarkısını söylüyor sonra kendisine eşlikçi bulup Tarkan ile düet ‘Nereye Böyle’ diye söylüyor. Aslında gitmeyecek derdi bu ama ‘Beni Bu Koca Şehirde Yalnız Bırakma’ duygusu yerleşiyor sonra da ‘Seni Bugün Görmem Lazım’ diyor. Eee Nazan Öncel aslında ‘Geceler Kara Tren’ eşliğinde hayat, aşk, ölüm… Bir yolculuk nefesimizde ve gitmek üzerine ilerliyoruz ne dersin? Biz bu yolculuğu istediğimiz gibi kurgulayamıyoruz bu noktada da sizin şarkılarınız yetişiyor işte! ‘Bende Bir Resmin Var Yüzüme Bakmıyor’ sözünüz o yüzden sahici… Bakmaz bu, resimdir çünkü! ‘Canım Bir Yanlış Yapmak İstiyor’ evet ama ‘Girizgah’ ruhumu dinlendirir hazırım belki ama yeni sayfa nedir bilmiyorum, söz veremem eskiyi özlediğim için hâlâ ama ‘Göç’ ile aşk her yerde göç her mevsim!”

“Gidenlerle, kalanlarla yaşamayı öğretmeye çalışıyorum kendime”
Sonra birden ayıldım çünkü konserde Nazan Öncel kendisinden beklenmeyecek itiraflarda bulunuyordu: “Anneciğimi kaybettim sonra kocalarımı arayla kaybettim. ‘Önündeki maça bak Nazan’ diyorlar, elbette hayat devam ediyor. Önümüzde maç evet hayat, bahçemde mazı ağacı var. Ben mazı gibi yarım kaldım hayat da böyle bir şey aslında gidenlerle, kalanlarla yaşamayı öğretmeye çalışıyorum kendime ve aklınız varsa siz de aynısını yaparsınız, kolay değil ama yaşamak lazım…”

Bu cümlesinden sonra bu şarkıyı söyledi mi hatırlamıyorum ama “Hayat Güzelmiş” şarkısı çalıyor kafamda nedense. “Dünya dönermiş kuşlar uçarmış falan filan…”

Sevgiliye aşk ile veda için Nazan Öncel konserine gidiniz ve kadın olduğunuzu hatırlayınız!
‘Beni Hatırla’ şarkısını dinlerken âşık olduğumu zannettiğim adama telefon açtım uzun uzun çaldı o telefon ama cevap vermedi, ona diyecektim ki; Nazan Öncel ama diyemedim, başka türlü bir psikolojik şiddet yaşadığımı hissettim ve içimden bütün Nazan Öncel şarkılarıyla kendisine veda ettim.

En iyi aşk da, veda da Nazan Öncel ile yapılırdı, nitekim o konserde o veda içinmiş işte öyle!

Ben zannettim ki Nazan Öncel tek konser veriyor ve bu konserle aşka gelir miyim derken bana düşen duygu, adama vedaymış, o yüzden gitmişim ama konserleri devam ediyor bu özel kadının.

“Yetişin aşk ve veda için vaktiniz var” 6 Kasım’da IF Beşiktaş’ta Nazan Öncel sahnede, ben aşk ile vedayı yaptım ama sizin vaktiniz var hâlâ… Nazan Öncel ile yine tekrar son vedayı yapmak isterim ama içimden gelmiyor veda çünkü aşk var dersem n’olur ki! Eeee Nazan Öncel bu, kafamız karışacak elbette normal mi normal ama kadın anormal!

“Biz kadınları koruyamadık çok üzgünüm”

Pandemiyi tamamladığını ve bir kitap yazdığını söyledi, kafamızı başka türlü açarak bizi kadınlık gücüne hazırlayarak ‘İmdat’ diyerek çığlık attı finalde. “Münevver Karabulut, Özgecan Aslan, Ece Çiçek’i ve daha niceleri hatırladınız mı?Çiçekler solsun istemiyorsak kadınları korumamız gerekiyor ve bu adalet duygusuyla çok acı çekerek bir şarkı yazdım. Biz kadınları koruyamadık çok üzgünüm, binlerce özür diliyorum giden kadınlardan, affetsinler bizi… Seyirci olmaktansa şiddete karşı dur demek için cümlelerim var…"