Uğur Ergan
Ankara'da sergi turu
Siyah-Beyaz’da “Siyah daha da beyaz” isimli pop-up sergide 35 sanatçı biraraya geliyor. Arda Sanat Galerisi, genç kuşağın önemli isimlerinden Şerif Sümer’in sergisine ev sahipliği yapıyor. Daha çok figüratif çalışmalarıyla bilinen Sümer, bu kez “Amorf” adını verdiği sergide farklı yapıtlarıyla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Bedri Karayağmurlar’ın “Serüvenlerim” adını verdiği sergisi BRHD’de izlenebilir. Sanatçı Kadınlar Derneği üyelerinin çalışmaları ile Cumhuriyet sergisi ve Saime Uyar’ın “Yeniden” isimli sergisi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde sanatseverleri bekliyor. Nihal Martlı’nın “Her şey yolunda” sergisinin görüleceği yer ise Fikret Otyam Sanat Merkezi. Nihal Sandıkçı “Temas” isimli sergisiyle Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’ne konuk olurken; Hazal Aksoy, Okan Boydaş ve Mehmet Emin Özer’i anma sergilerinin adresi Galeri Soyut. Zeynep Kayserilioğlu ve Dilek Hasra eserlerinin buluştuğu adres Fırça Sanat Galerisi. Mazhar Aykut sergisinin görüleceği yer İsmail Altınok Sanat Merkezi. İş Sanat Ankara’daki Oktay Anılanmert’in sergisi 1 Temmuz’a kadar açık. Kadın çalışmalarıyla bilinen Nezafet Özlütürk uzun bir aranın ardından “Birlikte yalnızlıklar” adını verdiği sergisiyle Medya Sanat Galerisi’nde Ankaralı sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Atilla Atar’ın litografi çalışmaları Nurol Sanat Galerisi’nde görülebilir. “ExPercepta” isimli serginin adresi Taurus AVM’deki Platform A Sanat Galerisi. Arif Hüseynov gündüz ile gecenin eşitleneceği 21 Mart’ta kutlanacak Nevruz’u konu edindiği “Nevruz Nakışları” isimli sergisini Saküder Akademi Sanat Galerisi’nde açıyor. Bülent Yavuz Yılmaz, Sevgi Sanat Galerisi’nde sanatseverleri bekliyor. İrem Karagöz Terzi’nin “Düşünce durakları” isimli sergisinin adresi de Ziraat Kuğulu Sanat Galerisi. (Bu bilgileri 18 Mart ve sonrasını dikkate alarak Arkadaş Ankara Kültür Sanat Etkinlikleri kitapçığından derledim.)
SEÇİM KİRLİLİĞİ
Mesleğim gereği Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyayı birçok kez gördüm. Ne yazık ki, ülkemiz komşu ülkelerle karşılaştırıldığında kent estetiği açısından hiç de iç açıcı durumda değil. Bu olumsuz ortama bir de yaklaşan yerel seçimler nedeniyle flama, pankart, parti bayrakları ve afişlerin yarattığı kirlilik eklenince, insan sokağa çıkmak istemiyor. Özellikle yerel seçimlere katılan siyasi parti sayısı çok olunca, cadde ve sokaklarda seçim kirliliği çekilmez hal alıyor. Ancak içlerinde bir parti var ki, ne pankart asmasını biliyor, ne de flama. İyi Parti’yi kastediyorum. İnsan pankart asarken, biraz dikkat eder. Yaklaşık iki hafta önceydi. Sanki babalarının malıymış gibi Çankaya’da en yoğun trafiğin olduğu Yıldız Kavşağı’nda trafik lambalarını kapatacak şekilde asılmış pankart ve parti bayrakları nedeniyle sürücülerin ve yayaların nasıl zorluk yaşadığına bizzat şahit oldum. Vatandaşlık görevimi yaparak İyi Parti’nin bu vurdumduymazlığını 155 üzerinden Ankara Trafik Şube Müdürlüğü’ne şikayet ettim. Bir süre sonra kavşaktaki pankart ve flamaların kaldırıldığını gördüm. Benim şikayetim üzerine mi kaldırıldı, yoksa vatandaşlar mı söktü bilemiyorum ama ne olduysa, iyi olmuş. Düşünsenize vatandaşın can güvenliğini umursamadan flama pankart asanlar, bir de kent yönetmeye talip oluyorlar.
Yerelde kültür sanat etkinliklerinin çoğalması, kent güzelliğinin artması ve insanların sosyalleşmesi açısından çok önemli. Bu nedenle partilerin yerel seçim manifestolarına baktım. Ne yazık ki, kültür sanat pek kimsenin umurunda değil. Yaptıkları ve yapacakları ile biraz olsun CHP bu konuda önde.