BİR GALİBİYET DAHA… 

Bir zor deplasmandan daha gülerek dönüyor Fenerbahçe. Antalya’yı her iki yarının sonlarında attığı gollerle yenen Sarı Lacivertliler yine lider. Sergen Yalçın ve talebelerini de tebrik etmek lazım, bu yıl Fenerbahçe’yi en çok zorlayan takımlardan biri oldular.

 

Sergen Yalçın’ın 4-1-4-1 dizilişine karşı Fenerbahçe sisteminde değişiklik yapmadı. Klasik ilk 11’de tek fark defansta Djiku’nun yanında yeni transfer Çağlar Söyüncü’nün forma giymesi oldu.  Sağ açıkta da İrfan Can Kahveci yine Cengiz’in arkasında yedek başladı.

 

Fenerbahçe klasik olduğu üzere önde baskıyla başlayarak oyunu Antalya yarı sahasına yıkmaya çalıştı. Fenerbahçe’nin takım halinde yaptığı bu baskıya karşılık, Antalya da ilerde baskı yapmaya ve rakibini çıkarmamaya çalıştı.  Bu durumda Fenerbahçe de zaman zaman Livakoviç’in uzun toplarıyla çıktı. Ayrıca Antalya mümkün olduğu kadar geriden uzun topla çıkarak Fenerbahçe defansının arkasına sarkmaya çalıştı. 

 

İlk yarı karşılıklı hızlı ataklarla geçti. Sergen Yalçın takımını 4-1-4-1 dizmişti ama aslında iki beşli blok halinde oynattı. Öndeki beşli orta sahada ve ileride çok çalışıp, tempolu top taşıyınca özellikle ilk yarım saat Antalya da etkili oldu.   

 

Orta sahada Fred olmayınca Fenerbahçe’nin atakları daha çok kanatlardan gelişiyor. Sağda Cengiz, solda Ferdi hızlı taşıdıkları toplarla etkili oldu. Orta sahanın dinamosu İsmail, pek çok atağa destek verdi. Fenerbahçe hücumcuları yakaladıkları birkaç pozisyonu da kullanamayınca ilk yarı golsüz bitecek diye düşünenleri Cengiz cevapladı. Fenerbahçe hücumcularının tümünün ayağının değdiği, 5-6 pastan sonra Cengiz, sağ çaprazdan müthiş bir falsolu vuruşla golü buldu. Cengiz harikalar yaratıyor.   

 

Fenerbahçe ikinci yarıya daha kontrollü, hatta tempoyu düşük tutarak başladı. Topu da Antalya’ya bırakarak gerideki beşliyi de ileri çıkmaya teşvik ettiler. Böylece geride doğacak boşluklardan hızlı ataklarla yararlanmayı planladılar. Bu planın tuttuğunu söylemek mümkün. Beraberlik peşindeki Antalya’nın ileri çıktığı pozisyonlarda hızlı karşı ataklarla 4-5 kere golle burun buruna geldiler ancak kaleci Leite izin vermedi.

 

Dakika 70’ten sonra Dzeko ve Tadiç oyundan çıkıp Fenerbahçe ilerde top tutmakta zorlanmaya başlayınca Antalya oyunu rakip sahaya yıktı. Özellikle son on dakika adeta tek kale oynanırken İsmail Kartal, Bonucci ve Batshuayi’yi oyuna aldı. Ve bu ikili oyunun uzatma dakikalarında ikinci golü buldu. Bonucci’nin kendi ceza sahası önünden, rakip ceza sahasına attığı uzun pasta, Batshuayi topun gelişine ustaca vurarak ikinci golü buldu.   

 

Böyle giderse, sezon sonunda başkanlığı bırakacağını açıklayan Ali Koç, çok zorlanacak gibi.  Sonunda ulaştığı şampiyonluğu bırakıp gitmesi  kolay olmaz herhalde. 

 

Ümit SEZGİN

 

Tribünün Muhalefet Şerhi( yazı başlığı değil köşe başlığı)

 

ÇOK GURURLUYUZ BE... 

İbrahim CAN

Fenerbahçe, Türkiye'nin en zorlu deplasmanlarından birinden, çok da iyi olmayan bir oyunla, 3 puanla dönüyor. Harika mı oynadık, hayır... Ama çok da haksızlık etmemek lazım, alıştığımız oyun olmasa da rakibe çok fırsat vermedik. Ama asıl gururlanma sebebimiz ise rakiplerimizin bize karşı dişli, delikanlıca oyunu. Rakibimizin cuma akşamı oynadığı maçta, eski oyuncularının oyununu bir eski Fenerbahçeli bize karşı oynasa herhalde utançtan yazı falan yazamazdım. Maçta 20’den fazla top kaybı

yapan Emre Kılınç bize nasıl da farklı oynamıştı? Ya Taylan Antalyalı? Fener'le derdin var, hırsla oynadın, çok mücadele ettin, iyi de ettin bunda bir problem yok. Lakiiiiinnn.. Eski takımına, Galatasaray’a karşı oynadığın oyun kendi taraftarından da ıslık aldı... Hadi diyelim ben yanlıyım, doğru görmüyorum ya kendi takımının taraftarları da mı yanlı? İnsanın ekmeğini yediği kulübe saygısı bunu mu gerektirir? Neyse, bizim elimizden gelen namuslu, ahlaklı, delikanlı olmak. Etik, ahlak, bunlar biraz da insanın içinde olacak.  Sonuç olarak LİDER'e saygı duyulur. Fenerbahçemiz lider, biz mutlu, biz GURURLUYUZ.. Bize, eski Fenerliler en hırslı oyunlarını oynar. Deniz Türüç gibileri işi çirkinliğe kadar vardırır. Sorun yok. Onları yenmek ayrı bir mutluluk veriyor. Başkaları nasıl, nelerle mutlu oluyor, onların problemi, onlar düşünsün. 

Dün akşamki maça gelirsek; Krunic beni bir miktar hayal kırıklığına uğrattı, ama sanırım biraz sabretmek lazım. Dzeko ise belki de en iyi maçlarından birini çıkardı gol atmamasına rağmen. Çok büyük karakter, çok büyük futbolcu. Cengo'ya ne desek az, helal olsun hırsına ve yeteneğine. “Ne gerek var, bu paraya alınır mı?” diye dalga geçenlere kapak oluyor her attığı gol. Sözün özü biz çok rahat uyuyoruz, ayrıca çok da gururluyuz be.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi