Aytuna Tosunoglu

Aytuna Tosunoglu

Dünyanın Bilgisi

Yapay zekayla donatılmış bir tür bilgisayarlı tomografi, önündeki kömürleşmiş parşömen rulonun etrafında hareket ederek ekrana birtakım yazılar yansıtıyor. Rulo içindeki yazılar yaklaşık iki bin dört yüz yıl öncesi atalarımızın neyin, nasıl ve neden değerlendirebileceği yolunda sistemli düşünmeyi işaretleyen bilgileri içeriyor. Binlerce yıl öteden “eleştirel gözle bakmayı öğren” diyor. “Sorgula” diyor. “Merak et” diyor. “Kirlenmiş fikirleri terk et” diyor. “Hakikati söyle” diyor. “Özgür olmanın ve öyle kalmanın bir yolunu bul” diyor.

Antik döneme ait kömürleşmiş felsefe yazıları, insan eliyle düzleştirilmesi/açılması imkânsız rulolar, dünyanın bilgisine teknoloji sayesinde bir de bu çağda ses vermek üzere birer birer çözülecek. Kim bilir belki İskenderiye Kütüphanesi yobazlar tarafından yağmalanırken kaçan birinin eteğinin altına saklamasıyla kurtuldu, bu rulolar. Yazıları merak edenler zenginleşecek, üstünde çalışacak, oradan damıtılmış bilgiden ayrımların karşısına bütünleşme fikrini koyan düşünceler çıkaracak belki de. Yeni kitaplar yazılacak, içinde çağdaş örneklerle… Hepimiz yazar olmayacağız ancak hepimiz, dünyadan gelip geçerken onu yani dünyayı anlayabildiğimizin örneklerini bırakacağız. Çocukların gözlerine bakın birkaç nesil, anlarsınız.

Üst Düzey Düşünme

Bilim insanları, en son okunduğu zamanla şimdi arasında geçmiş binlerce yıldan nefes nefese kalmış bir halde ve heyecanla “yeni” felsefe metinlerinin ekranda akışını izlerken… O sırada bir ülkede milli eğitim kurumu tarafından bir müfredat hazırlanır. İçerikten felsefe derslerinin çıkartıldığı, integralin kaldırıldığı görülür.

Hayat bir zihin durumudur.

Lise eğitiminde felsefe dersinin dışarıda bırakılması halinde genç beyinlerin bilişsel ve rasyonel düşünme yeteneklerinin gelişimi üzerinde olumsuz bir etkiye neden olacağını gösteren akademik çalışmalar var. Biz biliriz ki, felsefe eleştirel düşünmeyi, mantıksal analizi ve yansıtıcı düşünceyi teşvik eden bir disiplindir. Buradan edinilen beceriler, rasyonel bir bireyin oluşumu için hayati önem taşır. Bilgi ve anlayış edinmek için zihinsel süreçlere ihtiyaç var. Süreci oluşturan felsefe eğitimidir. Varsayımları sorgulamaya, argümanları analiz etmeye ve farklı perspektifler üzerinden düşünebilmeye götürür, bu eğitim. Lise eğitim müfredatından felsefeyi çıkartmakla genç beyinlerin üst düzey bilişsel becerilerini geliştirme fırsatını ortadan kaldırdılar.

Uyuşuk, Güçsüz ve Budala

Gençlerin etrafındaki dünyayla eleştirel bir şekilde etkileşimde bulunmasını istemiyorlar. Az donanımlı bir öğrenci nesli istiyorlar. Böylelikle yanlış bilgilere açık hale gelebilecekler. Hatta bilinçli bir halde sivil tartışmalara katılmada yeteneksiz kalabilecekler. “Ahlaki akıl yürütme” ve “etik farkındalık” gökyüzündeki yıldızlar kadar uzak olacak.

Tek adamlı yönetimlerde dar bakış açılı, hayal kurdurmayan, üretici olmayan, bir-iki kavram üzerine inşa edilmiş (genellikle teokratik) eğitim sistemi vardır. Dünyanın hallerini anlamamak, anlamaya çalışmamak üzerine bir eğitim programı düzenlemek her zaman temel hedefleri olmuştur. Ortadan kaldırdıklarının yerini dogmalarla, sınanmamış fikirlerle, dayanaksız iddialarla doldururlar. Bizim Millî Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını verdiği ve ne hikmetse insanda tekleyen, yağ yakan bir motoru çağrıştıran yeni ve üç bin sayfalık bir müfredat taslağı hazırladı. Taslak dokümanı -üç bin sayfalık- paylaşıp “bir haftanız var, bir bakın” dendi.

Baktım. Birkaç nesli daha harcadılar diye düşündüm.

Bir insan ömrü bu kadar kötülüğü görmek için çok uzun diyebilirsiniz.

Kötülükle mücadelenin kendisi, bir insan ömründen daha değerli ama.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aytuna Tosunoglu Arşivi