Aytuna Tosunoglu

Aytuna Tosunoglu

Devlet destekli suikast

Yapmayan var mı, diyeceksiniz… Deyin.

Ben de size böylesi bir organizasyonla ve kurumsallıkla, böylesi bir motivasyonla, böylesi bir disiplinle, böylesi bütçelerle yapılınca doğru/ahlaki ya da etik bir iş mi oluyor, diye sorayım.

Bu haftaki konumun merkezinde 2018 yılında Ronen Bergman tarafından yazılmış “Kalk ve Önce Sen Öldür” isimli bir kitap var (kitabın İngilizce dilindeki adı Rise and Kill First). Kitap tam 784 sayfa. Bergman üşenmemiş ve 1948 yılından 2020 yılına kadar sayısı iki bin yedi yüzü bulan ve adına “hedefe yönelik öldürme” dediği (targeted killing) operasyonları belgelemiş. Operasyonları kim yapmış, diye soruyorsanız cevabı İsrail. Kime yapmış, diye ekliyorsanız valla herkese diye cevap veririm. İsrail gizli servisinin öldürdükleri arasında İngiliz Parlamentosu’ndan vekiller bile var… Ne de olsa 2.Dünya Savaşı’nda Nazilerin Yahudilere yaptıklarını görmezden geliyorlardı ayrıca savaştan sonra İngiliz Parlamentosu genel olarak yeni bir İsrail devletinin kurulmasına da karşıydı. Sen misin görmezden gelen, sen misin karşı duran…

Önleyici Öldürme

İsrail kendi varlığı ve güvenliği açısından çete gibi davranmaya devam ediyor. Bergman’ın kitabında anlattığı “önleyici öldürme” mantığının Ortadoğu’yu topyekûn savaş dinamiğine evirttiği ortada. “Kalk ve Önce Sen Öldür” kitabında aralarında güvenlik yetkililerinin, suikastçıların da olduğu üç yüz İsrailli ile mülakat ve çok sayıda gizli belge yer alıyor. Kendisini ve yaptıklarını anlatan herkes “otobiyografik” konuşur. Yani, kendi yaşamından kesitleri geriye dönük olarak ve tek taraflı anlatır. Bunun sonucu olarak ortaya binlerce İsrail karşıtı insanın öldürüldüğü ve her öldürmenin bir kahramanlık öyküsü olduğu gibi bir durum çıkıyor. Kitapta Filistinli, Ortadoğulu, uluslararası hukuk uzmanı kişilere sadece göz doldurmak için değil eşit oranda yer vermeliydi ki genç okur madalyonun öbür yüzü ile de tanışma imkânı bulsun.

Öldür ki Yaşayasın

Kitapta hem direkt kullanımla hem de örtük olarak “öldür ki yaşayasın” cümlesi bir ilke kıyafetinde ve baş köşede oturuyor. Bu cümleyle, zaman zaman dini açıdan çoğunlukla bir güvenlik paradigması açısından kendisine bir dayanak arıyor, buluyor ve sömürüyor. Zaten kitabın daha önsöz bölümünde yazar Bergman, İsrail istihbaratının temel karar mekanizmalarını açıklarken Yahudilerce meşhur bir deyişe yer veriyor: “Seni öldürmek için yola çıkan birine karşı erken davran, onu önce sen öldür”. Bu cümleden okunan ana fikrin tarihsel ve ahlaki dayanak olarak kullanılması ve günün sonunda bir politika haline gelmesinden bahsediyorum.

Maliyet

Kitabın yazarı Bergman Yahudi dini hukukunda(!) meşru müdafaa kavramının güçlü bir dille yer aldığını, Talmud’da yer alan bu kural sayesinde kişinin yaşamsal tehdit algıladığı bir durumda öldürme hakkı olduğu anlamını vurguluyor. Bugün artık iyice bir “din devleti” haline gelmiş İsrail’in insan öldürme kavramına dogmalar eşliğinde bakması ne hoş bir durumdur! E, peki İsrail’i çevreleyen ülkelerin nerdeyse tamamı Kur’an inancında ve anlatının önemli bir kısmı İsrailoğulları ile savaş hakkında tarihsel bir izlek çizmekte! Dolayısıyla ortada hiçbir zaman iki taraf için de hakkaniyetli sonlanacak bir anlaşma olamayacak. Dogmalar devrede olduğu sürece olmayacak. “Kitap”tan alınan “güçle” canice öldürmeler, pusuyla öldürmeler, kadın/çocuk demeden öldürmeler devam edecek. Hele kendisine yandaş olan ülke ve organizasyonların desteğini de güçlü bir şekilde alan taraf mazlum halkı daha çok öldürmeye devam edecek.

Çözüm Önerisi?

Bergman’ın “Kalk ve Önce Sen Öldür” kitabı “öldür ki yaşayasın” ilkesini meşrulaştırırken sivillerin ölmesini, hayatlarının yerle bir olmasını ikincil zarar olarak görüp “kaçınılmaz maliyet” kutusuna koyuyor. Kutuyu içindekilerle birlikte yeri ve zamanı gelince bulanıklık yaratmak için, çözümsüzlük için, kahraman fenomeni etrafında toplaştırmak için hizmete sunuyor.

Koca kitapta bir tane politik çözüm önerisinin olmaması şaşırtıcı değil. Sonuç olarak, 1948-2020 arası suikastları bütünlüklü sunduğundan literatürde bir kaynak havuzu olarak kullanılabilir, hepsi o kadar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aytuna Tosunoglu Arşivi

Şok!

24 Mayıs 2025 Cumartesi 07:00