Bahattin Yücel

Bahattin Yücel

İstanbul ve Gazze

İktidar ortakları, beklemedikleri anlaşılan oy kayıpları yüzünden seçimlerin sonuçlarını sağlıklı değerlendirmekte zorlanıyorlar. Büyük ortağın bir hukukçu bürokratı neden kaybettiklerini araştırmak yerine, AKP içine dönük “Batıcılık ve neo liberal” tartışmasını başlattı.

Tartışmanın odağında Van’ın seçilmiş belediye başkanının güncellenmiş kayyum uygulaması vardı. Seçilen başkanın mazbatasının geri alınması ve yarısı kadar oy alan AKP adayının Belediye Başkanı yapılması denendi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum, isim vermeden, “İktidar içinde zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin, Van olayında aldıkları tutumların kaydedildiğini herkes fark eder” dedi.

Cumhur İttifakı’nın küçük ortağının tepkisi oldukça farklıydı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanının açıklamalarına anlaşılması güç bir tepki gösterdi.

Özgür Özel’in açıklamasından rahatsız olmuştu. Partisinin önceki seçimlerde yüzde yirmibeşlerde seyreden oy aldıkları dönemin sona erdiğini, cam tavanın kırıldığını ifade etmesine karşı çıktı. “Bunu diyenlerin Türk devletinin çatısını ve Türk milletinin varlığını dinamitlemesine asla fırsat verilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır."

Oysa Türkiye Cumhuriyeti, Kurtuluş Savaşını 1.Meclisin yönetiminde ve ikişer aylık sürelerle, “Başkumandanlık” dahil üst yönetime verdiği geçici yetkilerle kurulmuştu. Hükumetin resmi adı “Meclis Hükumeti” silahlı kuvvetlere Millet Meclisi Orduları deniyordu.

Cumhur İttifakı’nın yapması gereken, seçim yenilgilerinin nedenlerini gerçekçi bir yaklaşımla irdelemekti. Devlet gücü ve kaynaklarını alabildiğine kullanarak, tasarladıkları korku tünelinin sonunda siyasal kabusları olacağını göremediler. Bu aşamada halk arasında siyasal rant ile özdeşleşen, “beka” kavramına sığınmaları günümüz koşullarında hiçbir anlam ifade etmiyor.

AKP’nin servet transferi amacıyla tükettikleri kaynakları, peşkeş çektikleri yandaşlar yerine kent yoksullarına, emekçilere, emeklilere ve dar gelirlilere ödetmeye hazırlanan ekonomi programlarının başarı şansı da yok denecek kadar az.

Cumhur İttifakı, Gazze’de yaşanan insanlık dramını, seçimler sırasında kendi siyasal çıkarları için kullanma çabalarını izlerken, el altından İsrail’e stratejik önemi olan demir-çelik, çimento ve Jet A-1 yakıtı satmaları aslında iki partinin kayıplarını açıklayan en somut örnek.

Üstelik “İstanbul’u kaybedersek Gazze düşer” propagandası yapanların, gizledikleri bu ticari ilişkilerle İsrail’in acımasızca vurduğu, masum çocukların ve kadınların toprağa düştüğünü bilmemeleri de olanaksız. Sonunda İsrail’e karşı en sert demeçleri verenlerin arasından, bu ülkenin şirketleriyle iş ortaklıkları yapanlar ortaya çıkınca, sözün bittiği yere geldiğimiz anlaşılıyor.

Yerel seçimlerden başarıyla çıkan CHP’nin, geleceğin Türkiye’sini ülkenin gerçeklerini dikkate alarak nasıl tasarlayacağını kamuoyu ile paylaşması için önünde iyi bir fırsat var. Gecikmeden yerel yönetimlerde ortaya koyacakları farklılıkların, genel seçimlerin öne alınmasının yolunu açacağını görmeliler.

Bu yıl çifte bayram yapacağız. Bayramınız kutlu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bahattin Yücel Arşivi