2025: Ölümlerden ölüm beğen yılı…

2024 ölü bebekler yılıydı… Dünyada eşi benzeri görülmemiş suçun mekanı olmuştu Türkiye. Çeteleri isimlendirme konusunda artık haklı bir üne sahip medyamızın(!) 'Yenidoğan çetesi' adını verdiği soysuzlar grubu; İstanbul'da bebek acil hastalarını özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden oluyordu. Seri katillerin bile ağzını açık bırakacak bebek katliamı sağlık sistemimizin en karanlık lekesi olarak kalacaktı.

Geldik 2025 yılına… Ölümlerden ölüm beğen! Avantür bir filmin adı gibi ama gerçek… 2025 çocuk ölümleriyle başladı, çocuk ölümleriyle sürdü gitti. Alevler Kartalkaya’da başladı, Dilovası’nda sonra Pendik’te noktasını koydu.

Kartalkaya’da 36’sı çocuk 78 kişi yanarak veya dumandan boğularak can verirken, mahkeme acı gerçekleri ortaya çıkardı. Otel sahipleri ve yöneticileri yangını erken fark edip arkalarına bakmadan kaçmışlardı. Bilerek ve isteyerek yangına karşı hiçbir önlem almamışlardı. Ayrıca denetim falan hak getireydi.

Fatih’te nasıl ruhsat aldığını medyamızın bir türlü öğrenemediği(!) apartmandan bozma sokak arası otel, ölüm tırpanının konakladığı yer oluyordu. Otelde kullanılan böcek zehri korku filmlerindeki gibi insanın aklını alan soyadı benzerliğiyle, iki çocuk anne ve babanın oluşturduğu Böcek ailesini biçiyordu.

Kasım ayına girdiğimiz günlerde Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde bir parfüm doldurma işletmesinde yükselen alevler son yıllarda Türkiye’nin girdiği kıskacın ateşten çemberiydi. Denetim yoktu, ruhsat yoktu, sigorta yoktu… Bırak yangın çıkışını, merdivenini; doğru dürüst pencere bile yoktu. Ne vardı? Çocuk ve kadın emeğinin sömürüsü vardı. Yangında üçü çocuk altı kadın işçi öldü. Merdiven altı parfüm kokusuna yanık et kokusu karışmıştı.

Tamam, artık bitti derken, Pendik’te iki katlı briket yığını evde çıkan yangında üç çocuk hayatını kaybetti, Nedeni belirlenemedi diye polis kaydı tutuldu ama faili çok belliydi; Bu toprakların kaderi olan yoksulluk…

Bu ülkede alevler istediği gibi tuttuğunu yakardı. 2025 yılı günlüklerinin de her sayfasında ölüm vardı. Sokaklarda öldürülen kadınlar, çocuk işçilerin denetimsiz atölyelerde kıyımı, motosikletli çetelerin infazları say say bitmez. Ve de tüm olup bitenlere gözleri tamamen kapalı medya… Çimenlerin tablosu çizildi ama filler yine sayfalardan, ekranlardan kaçırıldı.

Gel de hak verme Orhan Veli’ye… “Bedava yaşıyoruz, bedava;

Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi