
Perde Arkası
AK Parti’de “Süreç” Tereddüdü: Toplumsal Destek Yeterli Düzeyde Değil
İktidarın “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırdığı süreçte PKK’nın fesih ve silah bırakma kararının ardından Meclis’te komisyon kurulması çağrısı yapıldı. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrıya İYİ Parti hariç tüm partilerden destek geldi. Ancak komisyonun yapısı ve ne zaman kurulacağı ile ilgili farklı fikirler var.
AK Parti, örgütün silah bırakma süreci somut olarak ortaya çıktıktan sonra, yani yeni yasama sürecinde bir komisyon kurulabileceği görüşünde. Ancak bu süreçte “güven artırıcı adım” olarak yargı paketinde yer alacak başlıklar önem taşıyordu. Covid konusunda eşitsizlik sorununu çözmek için getirilecek düzenlemeye örgütlü suçların dahil edilmesi beklenirken son dakika sürpriziyle madde tamamen tekliften çıkarıldı. Kulislerde bunun nedeni olarak “FETÖ hükümlülerinin de serbest kalacak” olması gösterildi, Erdoğan’ın bunu kabul etmediği iddia edildi.
Edinilen bilgiye göre konu, AK Parti-DEM Parti görüşmesinin de en önemli gündem başlıklarından biri oldu. AK Partililer bu konuda adım atmamanın bir gerekçesi olarak da “Sürece toplumsal destek yeterli düzeyde değil” savunması yaptı. Sürecin tek taraflı yürütülemeyeceğini söyleyen DEM heyeti ise parti olarak sürecin toplumsallaşması için sahada bir dizi çalışma yaptıklarını anlattı, AK Parti’ye de “Desteğin az olması sizin anlatmamanızdan, siz de alana, sahaya inmelisiniz, daha çok anlatmalısınız” çağrısında bulundu. AK Partililer ise milletvekilleri ve parti teşkilatına anlattıklarını söylediler.
HANİ ANAYASA İLE İLGİSİ YOKTU!
PKK’nin silah bırakması beklenen süreçte “yeni anayasa” tartışması da alevlendi. Birçok muhalefet temsilcisi, yürütülen sürece destek verse de “Cumhurbaşkanı Erdoğan iktidarını sürdürmek için yeniden aday olmak için yol arıyor olabilir” endişeleri dile getirildi. Bu endişeleri gören bazı AK Partililer de kulislerde 14-28 Mayıs seçimlerinin ardından çağrısını yaptıkları “yeni anayasa”yı şimdi konuşmanın doğru olmayacağını, bunun “pazarlık” yapıldığı yorumlarını güçlendirebileceğini söylüyordu.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz haftaki çıkışlarıyla bu görüşü savunan partilileri de şaşırttı. “Darbe anayasası utancından bu milleti mutlaka kurtaracağız” diyen Erdoğan çalışmaların hızlanacağı mesajı verdi, 11 kişilik yeni bir komisyon kurdu. Bu gelişme muhalefet kulislerinde, “Hani bu sürecin anayasa ile ilgisi yoktu” tepkisine neden oldu.
MHP’YE GÖRE CUMHUR İTTİFAKI’NIN İKİ BAŞARISI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 4. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde “En büyük eserimiz terörsüz Türkiye" dedi. MHP de aynı görüşte ama bir farkla. MHP’li bir kurmay 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kurulan Cumhur İttifakı’nın bir değil iki başarısı olduğunu düşünüyor. MHP’ye göre ittifakın “ilk eseri” Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilmesi oldu. İkinci eser ise eğer başarılı olursa PKK’nın silah bırakması, terörün bitmesi olacak.
CHP’NİN KARARSIZ SEÇMEN HESABI
Kamuoyu anketlerinin birçoğu 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana CHP’yi birinci parti gösteriyor. Bazen 1, bazen 5-6 puan farkla ikinci sırada ise AK Parti yer alıyor. Ancak anketler yüzde 20’leri bulan “kararsız seçmen”in halen izlemeye devam ettiğini gösteriyor. CHP içindeki analizlere göre kararsız seçmenlerde daha önce AK Parti’ye oy vermiş seçmenin ağırlığı var. Bunların büyük kısmı da merkez sağ seçmen. CHP’nin daha önce AK Parti’ye oy vermiş kararsız merkez sağ seçmenin oyunu alacak politikalar da yürütmesi gerektiği ifade ediliyor. Bunun için de partinin “merkez parti” görüntüsü vermesi gerektiği, “zenginleşme, refah devleti, adalet” gibi merkez sağ seçmene seslenecek söylemlerin güçlendirilmesi gerektiği kaydediliyor.
Hesaplar merkez sağ seçmenin doğru politikalar uygulanırsa CHP’ye gelebileceği üzerine yapılıyor.
MİLLİYETÇİ PARTİLERİN İTTİFAKI KARŞILIK BULUR MU?
AK Parti ve CHP’nin domine ettiği, MHP ve DEM Parti’nin ise anahtar rol üstlendiği siyaset sahnesinde milliyetçi söylemleri ağır basan partiler de kendilerine yer bulmaya çalışıyorlar. “Terörsüz Türkiye” adı verilen PKK’nın silah bırakma sürecinde MHP’nin bu süreci destekleyen hatta öncülüğünü yapan tutumunun milliyetçi diğer partilere kapı açabileceği varsayılıyor. Aslında her ikisi de İYİ Parti’den çıkan Zafer Partisi ve Anahtar Partisi’nin oluşturacağı bir ittifakın seçmende karşılık bulabileceği yorumları yapılıyor.
DEM PARTİ’DE DEĞİŞİM PLANI:
KARADENİZ’DE POLİTİKA YAPMA İMKANI DOĞACAK
PKK’nın feshi ve silah bırakma kararının DEM Parti’de de bir değişim-dönüşümü beraberinde getirmesi bekleniyor. Yeni süreçte öne çıkan DEM Partili bir siyasetçi, “PKK değişip dönüşürken DEM Parti mi dönüşmeyecek” diyerek partinin sonbaharda yapılması beklenen kurultayında yeniden yapılandırılacağının işaretini verdi. DEM Parti’nin “Kürt partisi” olarak algılanmasına neden olan sorunun çözülmesi durumunda daha geniş kesimleri içine alan politika geliştirebileceğine dikkat çeken siyasetçi, “Bu kıyafet bu bedene uymuyor. Eğer sorun çözülürse bize Karadeniz’de de politika yapabilme imkanları doğacak. Partide bu değişime uygun politika ve kadrolar oluşmalı. DEM Parti’nin potansiyeli çok yüksek. Ülkenin ama muhalefeti olma gücü var” dedi.
KURULTAY DAVASI: ESKİ YÖNETİM GELİR Mİ?
CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenen 38. Olağan Kurultayı’nın iptali talebiyle açılan dava geçtiğimiz hafta yine gündemdi. Yapılan ikinci duruşmada “yetkili parti organlarının görevden uzaklaştırılması”na yol açabilecek “ihtiyati tedbir” talebi reddedildi, yeni duruşma 30 Haziran’a ötelendi. Ancak özellikle sosyal medyada ve bazı televizyon kanallarında önümüzdeki duruşmada kararın çıkabileceği ve kararın kurultayın iptali şeklinde olması durumunda eski yönetimin göreve gelebileceği yorumları yapıldı.
CHP yöneticileri, yorum yapanların davanın en kritik noktalarından biri olan “ihtiyati tedbir” talebini reddettiğine dikkat çekiyorlar. Partide, “30 Haziran’da karar çıkması zor ama karar çıksa ve bu karar iptal yönünde olsa dahi eski yönetimin geri gelmesi söz konusu değil. Çünkü ihtiyati tedbir reddedildi. Bizim itiraz hakkımız olacak ve bu hakkı elbette kullanacağız” deniliyor. Dava üzerinden yapılan tartışmaları eleştiren bir parti yöneticisi de, “Tarih karşısında hepimiz tutumumuzla sınanacağız. Herkes AKP’nin uğraştığı, medet umduğu bu işin parçası olur muyum diye kendine sormalı” dedi.