BENCE; Siyaset, toplumla alay ediyor!
İnsanımız, sahipsiz ve çaresiz; çok uzun süredir aynı sorunlar içinde kıvranıyor! Dün var olan her sorun bugün de var, yarın olmayacak diye bir ümit de yok...
Buna rağmen İktidar ve muhalefet, yok aslında birbirinden farkı; kendi dertlerine düşmüşler, yeni bir anayasa yapmak iddiası ile adeta toplumun aklıyla alay ediyorlar!
İktidarın öne çıkardığı gündem; PKK ile barış yapmak, demokratik(!) ve terörsüz Türkiye’yi gerçekleştirmek. Bunun için cumhurbaşkanlığına yeniden aday olabilmek ve seçimleri kazanmak.
Öte yandan Anamuhalefet Partisi CHP’nin gündemi ise yargıya düşen şaibeli kongre iddiası ile partiye kayyım atanması ihtimalini önlemek ve yolsuzluk çamurundan temizlemek için kitlesel eylemler yapmak...
Siyasetin toplumun önüne koyduğu gündem bu...
Her akşam tüm televizyonlar bu konuları tartışıyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni ve sivil bir anayasa bizim milletimize verdiğimiz bir söz. Bundan geri adım yok. Vesayetçi izlerden arınmış, demokratik meşruiyeti güçlendirecek, hak ve özgürlükleri güvence altına alacak” yeni bir anayasa yapılacağını söyledi, "Biz yeni anayasayı Tayyip Erdoğan için değil, 86 milyon için istiyoruz" diyerek de Millete müjde verdi(!)
Toplum, Cumhurbaşkanı’nın yeni müjdesini(!) yine aç karnına dinledi ve içi yandı. Yargıyı FETÖ’ye teslim etmek için 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan anayasa değişikliğini hatırladı; hayıflandı, öfkesini kabarttı...
Sanki ülkenin tüm sorunlarının sorumlusu Anayasa; 1982 Anayasası, darbecilerin yaptığı anayasa, tüm kötülüklerin anası, değiştirmek yetmez, yetmiyor, kökten ortadan kaldırmak zorundayız(!)
Emekli, çiftçi, işçi, esnaf, dar ve sabit gelirli memurlar, atanmayan öğretmenler, gençler, tencere kaynatamayan kadınlar, çocuklarına mahcup babalar kısacası toplum, siyasetçilerin bu gerekçesini o kadar çok dinledi ki, artık kabak tadı verdi(!)
AKP, 2002 yılı 3 Kasım’da oyların yüzde 34,3'ünü alarak 550 üyeli TBMM’de 363 milletvekilliği ile tek başına iktidar oldu. 5 yıl, Deniz Baykal’ın liderliğindeki CHP ile birlikte ülkeyi yönettiler; 2003 yılı Mart ayında Anayasa’yı Recep Tayyip Erdoğan için birlikte değiştirdiler ancak yeni bir Anayasa yapmak akıllarına gelmedi! 2007, 2011, 2015, 2019 ve 2024 yıllarında yapılan genel seçimlerde yine tek başına iktidar oldular, her defasında millete namus sözü verdiler; yeni bir anayasa yapacaklardı, yapmadılar, yine yapmayacaklar!
Bugün, AKP İktidarı, siyasi tarihinin en zayıf döneminde, çok parçalı bir Meclis’te yeni bir anayasayı nasıl yapacak, mümkün mü?
Hayal kırıklığı içinde öfkeli bu topluma yeni anayasayı nasıl kabul ettirecekler, mümkün mü?
Yeni Anayasa yapmanın gerekçelerini tartışmıyorum. Bu Meclis’in yeni bir anayasa yapma yetkisinin olup olmadığını da tartışmıyorum. Yapılacak anayasanın niteliklerinin ne olacağını, bunların meşruiyetini veya getireceği tehlikeleri de tartışmıyorum, anayasanın kimin için yapıldığını(!) da sormuyorum!
Ancak, bu kadar yokluk ve sorun içinde kıvranan bu topluma hiç mi acımıyorsunuz?
Millet, yoksul, işsiz, borçlu ve sosyal yardımlara muhtaç durumda; İşte rakamlar;
TÜİK verilerine göre Atıl işgücü oranı Nisan 2025’te %32,2’ye çıkarak rekor kırmış; Geniş tanımlı işsiz sayısı 13 milyona dayanmış...
BDDK’nın 23 Mayıs haftasına ait verilerine göre, toplumun bireysel ihtiyaç ve kredi kartı borç toplamı 4 trilyon 384,8 milyar TL’ye ulaşmış...
Türkiye'de sosyal yardım alan kişi sayısı son 5 yılda 7 katına çıkmış; 2023 yılı sonu itibarıyla Türkiye’de 4 milyon 989 bin 456 hane, yani 19 milyon 957 bin 824 kişi sosyal yardımlardan yararlanmış...
Türk-İş’e göre Mayıs 2025’te dört kişilik bir ailenin yalnızca sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık harcama tutarı 25.092,26 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı 81.733,73 TL olmuş...
Mutfak yanıyor, sanayici şalter indiriyor, Çiftçi üretimden vazgeçiyor...
Yeni Şafak Gazetesi manşetten isyan ediyor!
“EKONOMİDE RASYONEL ÇÖKÜŞ: FAİZ ARTTI - ÜRETİM DÜŞTÜ - SANAYİ DURUYOR - DÖVİZ YÜKSELDİ - ENFLASYON AZDI - YATIRIMLAR DURDU - ŞİRKET İFLASLARI KATLANDI.”
Bu sonucun sorumlusu olan siyasi iktidar ise Yeni Anayasa yapmak derdinde(!)
Muhalefet ise kendi derdine düşmüş...
Siz, Milletin aklıyla alay mı ediyorsunuz?
Dostça uyarıyorum; mazlumun ahını almayın!
