Mutlu Hesapçı

Seyir Derneği tarafından Ayvalık Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen Ayvalık Uluslararası Film Festivali başladı. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen festivale benim ilk gelişim. Uzun yıllardır festival takibi yapan bir gazeteci olarak bu festival bende heyecan yarattı. Çünkü diğer festivallerden farkı olan, kendine özgü ve kendi içinde ama etkisi güçlü olan bir festivalin varlığı çok anlamlı, özel ve farklı. Bu işin mimarı festival tecrübesiyle sinema sektöründe bilinen bir isim Azize Tan. Yıllarca İstanbul Film Festivali’ni emek vermiş, festivaller düzenlemiş, dünya festivallerine katılmış olan Tan’ın Ayvalık’ta böyle bir dünya yaratması çok yaratıcı bir girişim ve herkese örnek olacak türden. Çünkü Ayvalık’ın yıllarca rakı-balık-Ayvalık üçgenini başka bir yere taşıyarak Ayvalık’ta sinema başka izlenir hikâyesi artık yazılıyor; Ayvalık-sinema-buluşma, ardından da rakı-balık-Ayvalık tercihen yapabilirsiniz ki sinema sonrası daha anlamlı olur. Festival dördüncü yılında olmasına rağmen adından söz ettiren, elbirliğiyle imece usulü ama oldukça profesyonel ve sinemanın içinde bulunan bütün öğelerine, yaratıcı hikâyelerine, kategorileriyle, söyleşileriyle en önemlisi de seçkideki filmleriyle yer veren bir festival.

Denize karşı sinema perdesinde film izlemek ayrıcalığını Ayvalık yaşatıyor!

Festival 16 Eylül Salı günü yani dün başladı ve İstanbul’dan çıkarak uzun bir yolculuğun ardından Ayvalık’a geldik. Yazın son demlerinde Ayvalık’ın sokaklarında bir sinema festivalinin varlığı kendini gösteriyor, öyle ki burada yaşayan insanların filmlere olan ilgisi o kadar fazla ki gelmeden önce izlemek istediğimiz filmler için akredite olduk çünkü basın da olsak istediğimiz filmlerde yer bulmak çok zor. Bu planlama da gösteriyor ki izlemek istediği filmleri öncesinde belirleyen çok sayıda sinemasever Ayvalık’ta film izliyor.

“Kendine özgü karakteri olan bir festival yapmak istedik”

Festivalin açılışı festival direktörü Azize Tan’ın konuşmasıyla başladı. Tan, Ayvalıklı sanatçı Teoman Madra’nın ilham verdiği afişten özellikle bahsetti ve festivalle ilgili şu ifadeleri kullandı: “Başından itibaren Ayvalık gibi kendine özgü karakteri olan bir festival yapmak istedik. Sanıyorum yıllar içerisinde de bunu başardık.”

“Yeni Bir Yönetmen…” ödülü ‘Ölü Mevsim’ filmiyle Doğuş Algün’ün!

Kurukahveci Mehmet Efendi’nin ev sahibi olarak kahve ikramı yaptığı ve bini aşkın seyircinin katılımıyla gerçekleşen açılış töreninde Diageo Türkiye’nin katkılarıyla verilen festivalin de tek ödülü olan “Yeni Bir …” Ödülü’nün sahibi açıklandı. Serra Yılmaz, Nermin Er, Tolga Karaçelik, Ayris Alptekin ve Hasan Nadir Derin’den oluşan seçici kurul, ‘Ölü Mevsim’ filminin yönetmeni Doğuş Algün’e “Yeni Bir Yönetmen” Ödülü verdi. Bu ödül benim de çok sevdiğim filmin yönetmenine gittiği için ayrıca sevindim diyebilirim. Takviminize not edin: Festival kapsamında ‘Ölü Mevsim’, 21 Eylül Pazar akşamı saat 21.00’da Büyük Park Amfitiyatro’da ücretsiz olarak gösterilecek, gösterime film ekibi de katılacak.

İlk gösterimi geçtiğimiz yıl Adana Altın Koza Film Festivali’nde gerçekleşen ve En İyi Senaryo, En Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dallarında ödüle layık görülen ‘Ölü Mevsim’ yılın öne çıkan yerli filmlerinden birisi oldu. Senaryo kurgusu, oyuncu yönetimi ve karakter tasvirleriyle öne çıkan film, bir ailenin trajik bir kayıp sonrasında yaşadıklarını ele alıyor. Filmin yönetmeni, ortak senaristlerinden biri ve kurgucusu Doğuş Algün, Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nde de “Yeni Bir Yönetmen” Ödülü’nü Serra Yılmaz’ın elinden alan Doğuş Algün, ödülün yalnızca bir kez alınabiliyor olmasına dikkat çekti ve jüriye teşekkür etti. Algün sözlerine şöyle devam etti: “Bir teşekkürüm daha var müsaadenizle. Burada da çok denk geldiğim sinema yazarı arkadaşlarıma teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Filmlere farklı yönlerden baksak bile filmlerimize çok şey katıyorlar. Yazdığınız yazıları, yorumları her zaman okuyoruz. Hepsine çok teşekkür ediyorum, iyi ki varlar.”

Festival heyecanla beklenen ‘Manevi Değer’ filmiyle açıldı

Törenin ardından festivalin açılış filmi Joachim Trier imzalı ‘Manevi Değer / Sentimental Value’ filmi gösterildi. Filmin yapımcısı Atilla Yücer’in festivale katılması ve kısa bir konuşma ile filmi başlatması gecenin en güzel sürprizlerindendi. Bir Türk yapımcının böyle bir filmin içinde yer alması ise hepimiz için gurur verici.

Yönetmenin önceki filmi “Dünyanın En Kötü İnsanı” çok sevdiğim filmler arasında olduğu için ‘Manevi Değer’ filmini festival sayesinde izlemek şahane bir şey. Film, dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde yaptı, festivalden Büyük Ödül ile dönen ‘Manevi Değer’ Türkiye’de ilk kez Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nde gösterildi. İki kız kardeşin uzun süredir görüşmedikleri babalarıyla yüzleşmesini merkeze alan filmde aile travmaları, sanatçı ruhların çatışması, ebeveyn ve çocukları arasındaki ilişkiler gibi konular sorgulanıyor. Öyle bir sorgulama ki bu, filmin etkisinden hala kurtulamadım. Yine çok etkileyici, anlamlı ve güzel bir filme imza atmış başarılı yönetmen. Renate Reinsve başrollü filmde Stellan Skarsgård, Inga Ibsdotter Lilleaas, Elle Fanning gibi isimler rol alıyor.

Film adı üstünde manevi değerlerin sorgulamasını aile üzerinden yapıyor. İnsan ilişkilerini çarpıcı bir şekilde işleyen film geçmişimizden bugüne ailenin nesiller boyu yarattığı travmalarına odaklanıyor. Ev metafor olarak çok şeyi anlatıyor. Çatının aile bireylerini bir arada tutma gücü ya da güçsüzlüğü üzerinden yuva kurmanın duygusallığında ilerliyor. Filme dair yazılacak çok şey var. Ayrıca bir başka özel yazı olarak köşemde yer vereceğim. Şimdilik merak uyandırmayı seçtim.

Festival 21 Eylül’de sona erecek

Festivalde gösterimler bu yıl Ayvalık Belediyesi Vural Sineması Nejat Uygur Sahnesi, Fabrika Ayvalık, Kırlangıç Ayvalık ve ASKEV Sera’da. Biletler indirimli 170 TL, tam 220 TL olarak Biletix, Biletinial ve gösterim mekânlarındaki gişeler üzerinden satışta. Kırlangıç Ayvalık’taki gösterimlerin tüm biletleri 100 TL’den satışa sunulurken ASKEV Sera gösterimleri ise ücretsiz gerçekleştiriliyor.

Önümüzdeki beş gün boyunca toplam 65 filmin gösterileceği festival 21 Eylül’de sona erecek.