Mutlu Hesapçı

Mutlu Hesapçı

“Gitarım adeta ikinci kalbim ve ruhum gibi”

Müziklerinde her duyguyu yaşıyorum, hayatta yaşadığım her duygunun karşılığı var şarkılarında. Ağlarken birden gülmek, hüzünlüyken birden dans etmeye başlamak, sinirliyken birden bire sakinleşmek, acıdan kıvranırken son seste bağırmak gibi… Latin müziğin efsane grubu Gipsy Kings benim de efsane grubum. En son bundan yaklaşık 3 yıl önce İstanbul Harbiye Açıkhava’da dinlemiştim ve uzun süre etkisinden kurtulamadım. Şahane bir konser oldu ve izlediğim en iyi konserler arasında ilk 5’teki yerini çoktan almıştı. Şimdi yeniden geliyorlar ve çok mutluyum. Bence siz de kaçırmayın bu konserleri, onları dinlemek ve izlemek çok büyülü.

4m4a9500.jpg

Gipsy Kings, “El Maestro” Tonino Baliardo öncülüğünde Eskişehir ve İstanbul’da konser verecek!

Latin müziğin efsane grubu Gipsy Kings feat. Tonino Baliardo 28 Mayıs Eskişehir, 30 Mayıs İstanbul konserleri ile hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Gipsy Kings, kurucularından “El Maestro” Tonino Baliardo öncülüğünde, tüm dünyayı turlamaya devam ediyor. Dünyaca ünlü grup, 28 Mayıs’ta ilk kez Eskişehir Sazova Parkı Amfitiyatrosu'nda sahne alacak. Tüm tutkuları ve enerjileri ile müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatacak. Gipsy Kings feat Tonino Baliardo Eskişehir konserinin ardından, 30 Mayıs'ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda Latin ateşini yakacak. GIPSY KINGS feat Tonino Baliardo’nun Bamboleo, Volare, Djobi Djoba ve Un Amor gibi unutulmaz şarkılarını seslendireceği bu eşsiz konserler için geri sayım başladı. Bu heyecanlı bekleyişimin sürdüğü bu günlerde ne mutlu ki bana efsane müzisyen Tonino Baliardo ile mail yoluyla bir röportaj yaptım. Röportajı okuduktan sonra açın son seste Gipsy Kings dinleyin, gününüz güzel geçecek eminim. Konserleri ise kaçırmayın, Eskişehir-İstanbul hattı hazır mısınız, muhteşem grup geliyor, az kaldı!

Gipsy Kings grubu nasıl kuruldu ve dünya çapında bu kadar ünlü olacağınızı hayal etmiş miydiniz?
Bir çingene ailesinden geliyorum; atalarım her zaman birlikte müzik yapmıştır. Gençliğimde kardeşlerim ve diğer aile üyeleriyle birlikte Los Reyes adıyla müzik yapmamız çok doğal bir gelişmeydi. Oradan Gipsy Kings olduk. Gipsy Kings’in böyle bir dünya çapında üne kavuşacağını hayal bile etmezdim.

photoroom-20240609-185034.png

“Ailem ve müzik hayatımdaki en önemli iki şey”

İnsanlar sizi neden bu kadar çok seviyor?
Bu soruya çok teşekkür ederim. Ailem ve müzik hayatımdaki en önemli iki şey. Bu kadar sadık hayranlara sahip olmak benim için büyük bir ayrıcalık. Turnedeyken mümkün olduğunca çok hayranımızla tanışmaya her zaman özen gösteriyoruz.

“Her zaman Tonino Baliardo dokunuşu olacak”

1980’lerden bu yana müzik yapıyorsunuz. Dijitalleşmenin şekillendirdiği müzik dünyasında tarzınıza sadık kalmayı nasıl başardınız?
Yıllar içinde hepimiz müzik dünyasında değişimlere tanık olduk; 7 inçlik plaklar, uzunçalarlar (hala bonus parçalarla birlikte yayımlıyoruz), kasetler, sekiz parça bantlar ve şimdi de dijital platformlar, sosyal medya… Eminim gelecekte daha farklı yollar da olacak, ilerlemeyi durduramazsınız. Oğullarım Cosso ve Mikeal tabii ki tüm yeni trendleri yakından takip ediyor. Ancak müziğim yaşam tarzıma çok bağlı olduğu için nasıl dinlenirse dinlensin, her zaman bir Tonino Baliardo dokunuşu taşıyacak.

“Türkiye’nin çok özel bir atmosferi var”

Türkiye sizin için ne ifade ediyor, buraya şimdiye kadar kaç kez turneye geldiniz?
Yıllar içinde sayısız kez Türkiye’de sahne aldım. Kültürünü, yemeklerini ve tarihini çok seviyoruz. Türkiye’nin çok özel bir atmosferi var.

Türkiye’deki hayranlarınızla buluşmak nasıl bir his? Onlarla nasıl bir bağınız var?
Hayranlarla tanışmak ve sohbet etmek her zaman çok hoşuma gitmiştir. Türkiye turnelerinde birçok hayranımız bize şu yıl şu şehirdeki tiyatroda izlediklerini hatırlatıyor, bu çok güzel bir duygu. Artık ikinci hatta üçüncü kuşak hayranlarla tanışıyoruz. Bazen eski posterlerini ya da albümlerini imzalamam için getiriyorlar.

“Hayranlarımız da bizim ailemiz gibi”

Aile bağlarınız grubun birliğinde rol oynuyor mu? Zaman içinde gruptan ayrılanlar oldu mu? Bu kadar uzun süre bir arada kalmayı nasıl başardınız?
Ailem benim için çok önemli. Oğullarım Cosso ve Mikeal sahnede benimle birlikte ve diğer çingeneler de ailemizin bir parçası. Hatta ses teknisyenlerimiz, turne yöneticilerimiz bile aileden sayılır. Bu da bizim nasıl bir ekip olduğumuzu gösteriyor. Hayranlarımız da bizim ailemiz gibi.

Gitarınız sizin bir uzantınız haline geldi diyebilir miyiz? Çalarken ne hissediyorsunuz, gitar sizin için ne ifade ediyor?
Evet, gitarım için böyle bir tanım harika olur. Montpellier’deki evimde kendi stüdyom var ve gitarlarım hep yanımdadır. Yeni bir şarkı fikrim olduğunda birkaç fikir denerim, sonra stüdyoya geçip ilk kayıtları yaparım. Gitarım adeta ikinci kalbim ve ruhum gibi.

“Seyircileri çingene ‘fiesta’sına davet ediyoruz”

Yaptığınız müzik, aynı zamanda yaşam tarzınızı da yansıtıyor diyebilir miyiz? Bu yüzden mi müziğiniz bu kadar samimi, sıcak ve duygulu hissediliyor?
Müziğim çok eskilere dayanan çingene kültüründen geliyor. Bu kültürde baskılarla gelen büyük acılar da, kahkahalar ve mutluluklar da var. Sanırım müziğimizde bu karışım hissediliyor. Konserlerimizde seyircileri her zaman bir çingene “fiesta”sına davet ediyoruz.

Yaptığınız müziği nasıl tanımlarsınız?
Rumba, flamenko, salsa, dans... En önemlisi insanları mutlu etmek ve hayattan keyif almalarını sağlamak.

“Bu hayat için çok ama çok minnettarım”

Hayatınızı konu alan bir belgesel hazırlandığını duyduk. Nelerden bahsedecek? Geriye baktığınızda yaşamınızı ve başarılarınızı nasıl tanımlarsınız?
Evet, şu anda Gipsy Kings olarak aile hayatımı anlatan bir belgesel çekiliyor. Yaklaşık bir yıldır bir kamera ekibi bizi takip ediyor. Belgesel önümüzdeki yılın başlarında Amazon Prime ve diğer platformlarda yayınlanacak. Ayrıca “Historia” adlı yeni bir albüm kaydediyorum, o da yılın başında yayımlanacak. Her albümün bir öncekinden farklı ve daha iyi olmasına çalışıyorum. Bu hayatı yaşamış olduğum için çok ama çok minnettarım.

Grammy Ödüllü bir sanatçı olmak sizin için ne ifade ediyor?
Böylesine değerli sanatçılarla aynı ödülü paylaşmak büyük bir onur.

“Erkan Oğur ve Cenk Erdoğan”

Türk müziğini ya da müzisyenlerini tanıyor musunuz? Dinleyip beğendiğiniz Türk sanatçılar var mı?
Erkan Oğur sanırım perdesiz gitarın öncüsüydü. Cenk Erdoğan da çok ilginç. Genç oğullarım olduğu için açık fikirli olmam gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mutlu Hesapçı Arşivi