Zor bir maçtı. Geriye düşünce risk alan Mourinho’nun güçlü yedek kulübesinden doğru isimleri, doğru zamanda kullanmasıyla Fenerbahçe 3 puanı almayı başardı. Sarı Lacivertliler yine iki devrede iki ayrı karakterde oyun sergiledi.
Geçen haftaya göre ilk 11’de 8 değişiklikle çıktı sahaya Mourinho ve yeniden 3’lü defansa döndü. İsterseniz “sezon bitti Mourinho hala arayışta” diyebilirsiniz, dilerseniz “Geçen hafta berabere kalan kadroyu cezalandırdı” yorumunu yapabilirsiniz, hatta “bu saatten sonra yensen ne yenilsen ne Hoca da salladı” diye düşünebilirsiniz. Hepsi mümkün.
Kendi evinde bu yıl sadece sekiz gol yiyen Gaziantep defansını aşmak için ileri ikilide Talisca, Dzeko ikilisini tercih etmiş, arkalarında on numara pozisyonunda ise İrfan Can Kahveci’ye görev vermişti. En büyük risk ise Gaziantep’in kuvvetli orta saha merkezine karşı oynayan Fred-İsmail ikilisindeydi.
Maça Antep istekli ve etkili başladı. Özellikle orta sahayı kontrol edip hızlı geçerek etkili oldular. Nitekim 12. Dakikada Dzeko’nun takım çıkarken orta sahada kaptırdığı topla Gaziantep istediği golü buldu.
Fenerbahçe ilk yarım saatte sadece bir kez gidebildi rakip kaleye çünkü savunma ile hücum hattı birbirinden tamamen kopuktu. Neredeyse Skriniar’ın geriden attığı uzun toplar dışında rakip ceza sahasına gidebilen yoktu. Kanat bekleri Oğuz ve Kostiç ise ilk yarı ofansif olarak katkıları olmadığı gibi defansif olarak da ciddi zafiyet yarattı. Uzun süredir forma giymeyen İsmail Yüksek’in maç kondisyonu eksikliği ise gözle görülür, elle tutulur biçimdeydi. Erkenden yediği saçma sarı kart da İsmail’in elini ayağını bağladı.
Dizilişle ilgili sıkıntıların yanı sıra Fenerbahçeli oyuncularda motivasyon eksikliği net biçimde görülüyordu. İlk yarım saat neredeyse hiçbir oyuncu inisiyatif almak istemedi. Gaziantep golü bulduktan sonra geri çekilince, Fenerbahçe ileri gidebilme şansı yakalayınca oyuncular kıpırdanabildi. İrfan Can ve Dzeko biraz daha Fred’e yaklaşıp hareketlenince Fenerbahçe rakip kaleye gidebildi ama gol bulmayı başaramadılar.
Mourinho, daha fazla dayanamayıp ikinci yarıya İsmail’i çıkarıp Nesyri’yi alarak başladı. Fred’in yanına Talisca’yı çekti. Değişikliklerin katkısıyla Fenerbahçe ikinci yarıya etkili başladı. Daha ilk 5 dakika içinde Dzeko-Nesyri ikilisi üç net gol pozisyonundan yararlanamadı. 56. Dakikada atılan gol ise VAR kararıyla ofsayta takıldı. Ancak enteresan olan VAR görüntüsünde bile Dzeko ofsayt değildi. Hemen arkasından Dzeko’nun ceza sahası içinde itilip savrulmasını ise Hakem Direnç Tonusluoğlu ve VAR görmezden geldi.
Birkaç dakika sonra Nesyri’ye kale önünde vurulan darbeyi hakem Direnç Tonusluoğlu görmemekte direndiyse de VAR bu kez devreye girdi ve penaltının verilmesini sağladı. Talisca da penaltıyı kaçırmadı.
Mourinho, Kostiç ve Kahveci’yi çıkarıp Tadiç ve Syzmanski’yi oyuna aldı. Bir dakika sonra da Tadiç’in kullandığı kornerde Dzeko ikinci golü buldu. İkinci yarıda Fenerbahçe’nin en iyisi Fred, sadece iki dakika sonra sağdan ceza sahasına giren Oğuz’un pasıyla üçüncü golü buldu.
Syzmanski ve Tadiç’in girmesiyle oyunun hakimiyeti tamamen Fenerbahçe’ye geçti. Syzmanski defansla orta sahayı, Tadiç de orta sahayla hücum hattını birleştirince sahada Sarı Lacivertliler adına takım oyunu vardı.
İlk yarıda seyrettiğimiz son derece sıradan Fenerbahçe’nin yerine ikinci yarıda sahada her şeyi doğru yapan bir takım vardı. Oyuncuların bireysel performansları da ikinci yarıda tamamen değişti, Fred, Dzeko ve Oğuz Aydın son derece başarılıydı.
