Sekiz yılda devri alem hikayesi: Jeanne Baré

Sizlere 18. yüzyılda bugün, tam olarak 27 Temmuz 1740 tarihinde Burgonya bölgesinde La Comelie adlı küçük köyde dünyaya gelmiş bir maceraperest, kâşif ve botanist olan Jeanne Baré’yi (Baret) büyük bir zevkle tanıtmak istiyorum. Daha yeni Burgonya bölgesinden geldim, tadı hala damağımda, oradayken ünlü Burgonyalıları çalışıp bir sahhafta dolanırken müthiş bir doğa bilimi kitabı buldum ve böylece Jeanne’ın ismiyle karşılaştım. Ardından hayatına bir daldım, çıkasım gelmedi.

Onun hayatı tam filmlik. Bu kadar cesur ve çalışkan olmasına rağmen yüz yıllar boyunca hikâyesi görmezden gelinmiş.

Dünyayı yelkenle ilk kez dolaşan bir kadın olarak tarihte daha çok yer edinmesi beklenirdi fakat şaşırıyor muyuz? Hayır. Yani anlayacağınız, tıpkı Marie Curie ve Pierre Curie gibi eşinin değil asistanlığı, asıl zekanın o olduğunu ima edenler var. Belki şifalı bitkiler konusunda daha yetkin, ciddi bir botanik bilgisine sahip ve topladığı belge ve bitki numuneleri binlerce; hikâyesini bu şekilde okuduğunuzda hakkı yenilmiş ve yüz yıllar boyunca görünmez kılınmış bir başka kadın görüyorsunuz.

Neyse ki son yıllarda haklar teslim edilmeye başlandığından beri Jeanne Baré’yi onore edip ismini anmak babında yeni keşfedilmiş, patlıcangillerden “Solanum Baretiae” onun adı verildi.

Ayrıca 2018 yılında Uluslararası Astronomi Birliği Plüton’daki bir dağ sırasına onun adını verdi. (Plüton’un gezegenlikten çıkmış olmasına burada değinmeyeceğim, “Ah Plüton vah Plüton” deyip geçiyorum.)

OKUMA YAZMA BİLMESİ BİLE MUCİZEYKEN…

Zekası, sebatkârlığı ve toplumun ona biçtiği kısıtlayıcı cinsiyet rollerini bir tarafa koyup meydan okuyan Jeanne’dan aslında hiç öyle bir şey beklenmezdi- çünkü normal şartlarda onun içine doğduğu hayatta okuma yazma bilmesi bile mucizeviydi.

Araştırmacılar kendini nasıl bu kadar geliştirdi hala tam olarak anlamıyorlar. Babası büyük bir ihtimalle gündelik işçi, annesiyse Jeanne bir yaşındayken ölen bir kadıncağız. Ne annesinin ne babasının okuma yazması olduğu düşünülüyor. Babasını 15 yaşındayken kaybettikten sonra büyük bir ihtimalle kız kardeşi veya akrabalarıyla yaşıyor.

Şifalı bitkiler ve ilaçlar konusunda kendini eğitiyor, böylece “herboriste” ya da bir çeşit aktar muamelesi görmeye başlıyor.

HAYATININ DÖNÜM NOKTASI

Hayatı, Philbert Commerson ile tanıştıktan sonra tamamen değişiyor. Commerson, Voltaire ve Linnaeus gibi entelektüellerle yazışan tutkulu bir doktor ve doğa bilimci. Eşi, oğullarını doğurduktan üç gün sonra vefat edince Commerson büyük bir ihtimalle çocuğuna bakıp evini idare etmesi için Jeanne’ı işe alıyor.

Bu, 1760-64 yıllarına tekabül ediyor. İlişkilerinin romantik boyuta geçmesi çok uzun sürmüyor. Jeanne 1764’ten sonra 1775 ve sonrasında iki tane oğlan çocuğu doğuruyor. Ama Commerson ve Jeanne evli olmadığı için çocuklar Commerson’un soyadını almıyorlar. Oğlanların biri koruyucu eve veriliyor ama çok geçmeden ölüyor. Diğer çocuğun da akıbeti bilinmiyor.

Bilinen; Commerson ve Jeanne Baré’nin köy dedikodusu çekmek istemedikleri için Paris’e taşınmaları. Oraya kaçarak kendilerini toplum baskılarından ve küçük mahalle dedikodularından uzak tutmak istiyorlar- daha özgür ve rahat oldukları kesin.

ERKEK KILIĞINDA KEŞİF GÖREVİNE

Çocuklarını yetimhaneye verdikleri 1775’te Commerson’un kralın himayesinde bir botanikçi olarak Bougainvill’in keşif seferine katılması teklif ediliyor. Yeni dünyanın florası ve faunasını araştırmak çok çekici geliyor gelmesine, özellikle de Commerson gibi tutkulu bir botanikçiye ve fakat kendini bildi bileli hastalıklı ve bakıma muhtaç. Bunun üzerine ona her daim ilaçlar hazırlayıp bakan Jeanne’ı erkek kılığına sokup kahyası/asistanı olarak yanına almak gibi bir formül geliştiriyorlar.

Jeanne, gemi kalkmadan önce iskelenin oraya gelip Commerson’u tanımıyormuş gibi davranıyor. Göğüslerini sarmış, erkek kıyafetleri içinde orada bir tiyatro oynuyorlar:

İlk kez karşılaşıyorlarmış gibi yapıp Commerson kendine “Jean” isimli erkek bir yardımcı tutuyor. Fakat bu planda ilginç bir nokta var, zira belgelerde Commerson’un evi yokluğunda idare etmiş olsun diye Jeanne’a yüklü bir miktar para bıraktığı biliyor.

Şayet Jeanne’ın onunla gelmesini istese bu parayı Paris’te bırakmaz gibi geliyor.

Sonuç itibariyle şu ya da bu şekilde Jeanne, Fransa’da bir yasağı deliyor:

Kadınların deniz seferine çıkma yasağını, erkek kılığına girerek deliyor.

Böylece Etoile isimli gemiye binip Güney Amerika’ya doğru yola koyuluyorlar. Şansımıza, bu gemiden bize anı/günlük olarak çok materyalin kalmış olması. Üç ayrı günceden Jeanne ve Commerson’la ilgili bilgi edinebiliyoruz- gerçi en fazla bilgi içeren belge gemideki Cerrah Vives’in güncesidir ama belli ki Commerson ve Vives hiç anlaşamadıkları için doktorun Jeanne ve Commerson’la ilgili yazdıkları hiç de hoş değildir.

BÜTÜN İŞ JEANNE’A YÜKLENİR

Etoile Uruguay’a ulaşınca zaten hastalıklı ve deniz tutmasından bitap düşmüş Commerson neredeyse bütün işi Jeanne’a yükler.

Bacağındaki ülser nedeniyle çoğunlukla gemide kalmak zorunda olan Commerson adına Jeanne, Montevideo ve daha sonra Rio’nun dağlık ve pampa arazilerinde yüzlerce bitki toplar.

Bu gezilerin bazılarına katılan Commerson’u bizzat bazen kendi taşır, malzemelerini ve buldukları bitki, taş vb. jeolojik numuneleri de taşıdığı için Commerson sevgilisine dair günlüğünde “yük hayvanı” tabirini kullanmıştır.

Rio gibi bazı yerler o günlerde de çok tehlikelidir- o kadar ki kaptanları toprağa ayak bastıktan çok kısa bir süre sonra öldürülür. Buna rağmen Jeanne korkusuzca işini tamamlayıp gemiye geri döner.

BEGONVİL’E ADINI VERDİ

Mesela Mösyö Bougainville adına topladıkları bu numunelerden bir çiçeğe hala ‘begonvil’ deriz.

Çoğunlukla Jeanne’nin emekleriyle toplanıp Avrupa’ya getirilmiş bitki örneklerinden dolayı Commerson’un adına en az 70 cins bitki var. Buna mukabil daha çok yakın bir tarihte Jeanne Baret’in bilime katkılarından dolayı bir tür domatesgillerden olan Solanum baretiae’ye onun adı verilmiş.

GEMİDEKİLER SOYUP İNCELİYOR

Seferin hangi noktasında Jeanne’ın “Jean” olmadığı anlaşılmış tam bilinmez ama Bougainville’e göre mürettebat daha sonraları Gaugain’in cenneti olarak ilan edilecek Tahiti Adası’na ayak bastığında yerliler Jeanne’ın kadın olduğunu bas bas bağırıyor.

Bazı anılarda Jeanne’ın gemidekiler tarafından soyulup incelendiğini yazmış. Kimilerinde tecavüze uğradığı.

Doktor’un anılarındaysa Jeanne’ın hadım bir erkek olduğunu iddia ettiği yazılıyor.

GEMİDEN KOVULUYORLAR

Sonuçta şu ya da bu şekilde Jeanne’ın kadınlığı ortaya çıkmış olduğu için, bir kadının da zamanın İngiliz yasalarının aksine Fransız gemisinde barınamayacağı için Commerson ve Jeanne gemi Mauritius Adası’na varınca mürettebattan ayrılıyor ve adada kalıyorlar.

Şanslarına Commerson’un eski arkadaşı Poivre, Mauritius’un valisi konumunda. Onları adada misafir ettiği 1770-72 yılları boyunca hem Mauritius’ta hem de Madagaskar ve Bourbon Adalarında pek çok araştırma yapıyor ve numune topluyorlar.

MAURITIUS GÜNLERİ

Commerson 1773 yılında Mauritius’ta vefat ediyor. Jeanne bundan sonra kendi başına adada bir taverna açıp hayatını idame ettiriyor. Bunu ödediği bir cezadan biliyoruz: Normalde pazar günleri alkol satışı yasakken o yasağı delip içki sattığı için 1773 yılında 50 Livres ceza ödemiş.

Mauritius’taki macerası bir yıl sonra tanışıp aşık olduğu Jean Dubermat adlı askerle tanışıp evlenmesiyle sonlanıyor.

GEMİYLE DÜNYA TURU YAPAN İLK KADIN

İkili dünya turunu tamamlayıp 1775 yılında Fransa’ya döndüklerinde dünyayı gemiyle ilk kez gezmiş kadın olma şansına Jeanne erişmiş oluyor. Commerson’dan kalan vasiyetle kendine köyünde bir yer alıyor. Dahası 1785 yılında Fransız devleti Jeanne’a hizmetlerinden dolayı yılda 200 Livres maaş bağlıyor.

1807 yılında huzurlu bir şekilde dünyaya gözlerini kapattığında botanik bilimine ne kadar katkıda bulundu, tam olarak hiçbir zaman bilinmiyor.

Hakkı geç teslim edilenlerden.

Mesela 2018 yılında onun adı gezegenlikten bir atılıp bir alınan Pluton’taki dağ sırasına veriliyor. Son yıllarda ona olan ilginin artması da ‘tarihin ötekileri’nin ön plana çıkarılmasından dolayı takdire şayan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Pelin Batu Arşivi