Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Milli takımın başına Stefan Kuntz’u getirdiklerini ifade ettiği basın toplantısında uzun uzun konuştu ama en hassas konuyu yine açıklamadı.
Soru basit; Stefan Kuntz’un maaşı ne kadar, kovulduğunda ne tazminat ödeyeceğiz?
Daha önce “ayarsızız vesselam” başlıklı yazımda bizim Türk insanının en çok sevdiği şeylerden birisinin, başkasının aldığı paraları konuşmak ve onun kazancı ile yapacağı harcamayı hayal etmek olduğunu yazmıştım.
Nihat Özdemir, Alman teknik adamın maaşını açıklamayarak, bizi bu zevkten mahrum bıraktığı için, kendisine elbette kırgınım. Bunu kendi adıma olduğu kadar, bu konuda sohbet açmak isteyip de, açamadığı için mağdur olan geniş bir futbolsever kitle adına söylüyorum.
Şenol Güneş’in maaşı 3.2 milyon Euro’nun 6 liralık kurdan Türk parasına çevrilmesiyle oluşuyordu ki, bu yıllık enflasyon artışları ile birlikte son senesinde 27 milyon liraya tekabül ediyordu. Elbette bu yüksek maaş ve ödenecek tazminatı, Şenol Güneş ile sözleşme imzalandığı zaman kimse bilmiyordu.
Hollanda’ya 6-1 yenilince, bilenler, kara kaplı defterleri açıp, Şenol Güneş’in maaşını kamuoyu ile paylaştı ve kıyamet koptu. “Bu kadar para olur mu?” diye televizyonlarda açık oturumlar bile düzenlendi.
Oysa Şenol Güneş, kendisinden bir önce sözleşmesine son verilen Milli Takımlar Teknik Direktörü ünvanlı Fatih Terim’den daha az yıllık maaş alıyordu. Fatih Terim’in maaşı da milli maçlardaki başarısız sonuçlardan sonra bileti kesilince ortaya çıkmış, birçoğumuzun ağzı hayretten yine bir karış açık kalmıştı.
Fatih Terim’in yıllık maaşı 32 milyon liraydı ve yüklü de bir tazminatı vardı. O günlerde, kamuoyunda hemen bir kampanya başlatıldı. Kampanyanın konusu, Fatih Terim’in tazminatını almaması yönündeydi. Konu o kadar uzadı ve çirkinleşti ki, Fatih Terim 5.2 milyon TL tutan tazminatını alınca, paranın tamamını Çocuk esirgeme Kurumuna bağışladı.
Fatih Terim’in başına gelen ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağış ile sonuçlanan tazminat kargaşası Şenol Güneş’in başına gelmesin diye, son ayrılıkta iki taraf da çok temkinli davrandı. Temkinli olmanın ilk prensibi, Şenol Güneş’in tazminatının ne kadar tuttuğunu açıklamamaktan geçiyordu. Nihat Özdemir, Güneş’e hak ettiği tazminatın yarısından bile az verilmesi konusunda anlaşma sağlanarak sözleşmenin sona erdirildiğini belirtti. Böylece, Terim ile yaşanan ve basını günlerce meşgul eden kaos ve sürtüşme Şenol Güneş ile yaşanmadı Güneş, tazminatını, Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlama gibi bir çıkmazdan kurtarıldı.
Gelelim Stefan Kuntz’a. Onun da kaç lira yıllık maaş alacağını, tazminatının ne olduğunu bilmiyoruz. Çünkü açıklamak bir yana, sır gibi de saklanıyor. Ama eminim ki, Şenol Güneş veya Fatih Terim’in aldığından az değildir. Daha azına kimse Almanya’daki işini bırakıp, Türkiye’de macera aramaya gelmez.
Pekiyi, Sevgili Kuntz’un maaşını ve tazminatını ne zamana kadar konuşmayacağız? Eminim ki, çok uzun beklemeyeceğiz.
Nihat Özdemir’in sır gibi sakladığı rakamları, canımızı acıtan bir yenilgi sonrasında pirinç taneleri gibi ortaya dökeceğiz ve TV kanallarında düzenlenecek “vay beee” tarzı açık oturumlarda adamın canına okuyacağız.
Nihat Bey bilmeli ki, bu işler böyle gizli kapaklı olmaz. Futbol dünyasında da hiçbir şey uzun süre gizli kalmıyor. Kulüp ve sponsor parasını kullanan Futbol Federasyonu, herkesin en hassas olduğu bu konuda şeffaf olmalıdır. Neyin ne olduğunu zamanında açıklamazsanız, sonra her iki tarafa da sıkıntının babasını yaşamak düşer.