
Uğur Ergan
Turizmi savaş değil '19 Mart Darbesi' vuruyor
“Savaş” denilince anında olumsuz etkilenen sektörlerin başında turizmin geldiğinden sanırım kimsenin şüphesi yok.
İsrail’in İran’a saldırısı sonrası Ortadoğu’da farklı bir boyut alan savaş ortamının, özellikle son dönemde Avrupalı ve Türk zenginlerin gözde merkezi haline gelen Körfez ülkelerinin hayrına olmadığını söyleyebiliriz. Aynı olumsuz durum Körfez ülkeleri ile karşılaştırıldığında çok daha ucuz destinasyonlar olan Ürdün ve Mısır için de geçerli.
İran’la sınırdaş olmamız nedeniyle benzer risklerin Türk turizmi açısından geçerli olup olmadığını merak ettim. Sonuçta turizm Türkiye’de özellikle sezon boyunca katma değeri de dikkate alındığında milyonlarca insan için ekmek kapısı.
Türk turizminin en kıdemlilerinden, sektörün yakından tanıdığı bir isim olan Hüseyin Baraner’e göre, İsrail-İran savaşı nedeniyle “şu an için” Türkiye’ye uçuşlarda bir sıkıntı yok. Ancak ABD’nin savaşa doğrudan müdahalesi ile işler elbette değişebilir.
Baraner’in anlattıklarından çıkardığım Türk turizmi asıl darbeyi,19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’yi hedefine koymuş siyasi darbe girişiminden sonra yemiş, hala da yemeye devam ediyor. Baraner, “travelturkhaber.com”daki makalesinde dile getirdiklerini bana da anlatıyor:
“Maalesef Türkiye Avrupa’da en fazla satışın olduğu Mart-Haziran başı arasındaki dönemde çok turist kaçırdı. Bu dönemde gerçekleşen yüksek sezon aile paketleri satışları başta İspanya olmak üzere başka destinasyonlara kaydı. İspanya’da yüksek sezon için aile odaları neredeyse karaborsaya düşmüş durumda. En büyük neden Türkiye’de inanılmaz boyutlara varan pahalılık. Avrupa’da Türkiye artık dünyanın en pahalı ülkelerinden birisi olarak algılanıyor. Türkiye’de oteller ve tatil köyleri harika ancak paket programlar ve ürünler Batı Avrupalı ailelerin bütçelerini de çok aşıyor. Avrupa’da irtibatta olduğum büyük seyahat acentalarının yöneticileri bana İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası Türkiye için 10 milyar Euro’luk satışın durduğunu söylediler. Bu büyük bir rakam.”
Baraner’le sohbetimizde, Avrupa’da yaşayan Türklerin de Türkiye’yi çok pahalı bulduklarını, yaptığım konuşmalardan onların da bu yıl Tunus ve Fas gibi ülkeleri daha çok tercih edecekleri hissine kapıldığımı söyledim. Baraner bu hissiyatımı şu sözlerle doğruladı:
“Doğru, özellikle Tunuslu otelciler Avrupa’da fıldır fıldır Türk kökenli seyahat acentası arıyor, onlarla iş birliği yapıyor. Bu acentalar da Avrupa’daki Türklere ve yerli halka Tunus’u pazarlıyor.”
Baraner’in dikkat çektiği bir başka ülke de, batıdaki komşumuz. Hemen aklınıza Yunanistan gelmesin. Yunanistan zaten yıllardır Batı Avrupa’dan ve Türkiye’den alacağını alıyor. Baraner, “Bulgaristan’a dikkat” diyor.
Doğu Bloku döneminde de, Karadeniz’deki Burgaz ve Varna gibi sahil kentleriyle Doğu Avrupa ülkelerinin gözdesi olan Bulgaristan bu yıl, hem Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizi, hem de Ortadoğu’da dozu iyice artmış gergin ortamı değerlendirmeye başlamış.
Anlayacağınız, AKP iktidarının ekonomiyi biraz düze çıkarmak için umut bağladığı turizm sezonu bu yıl istenilen düzeyde olmazsa şaşırmamak lazım.