Başlığı okuyunca herhalde ‘Ne alaka?’ demişsinizdir; onu anlatıyorum…
OYAK Genel Kurulu daha geçtiğimiz Mayıs toplanmıştı ama hem OYAK Yönetim Kurulu Başkanı hem de Genel Müdür beklenmedik bir şekilde, sessizce değişti(rildi).
Yeni Yönetim Kurulu Başkanı kamuoyunun tanıdığı bir asker—15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki Özel Kuvvetler Komutanı. İyi bir muharip asker olduğuna şüphe yok ama gerek mesleki gerekse kişisel profili bir önceki yönetim kurulu başkanından oldukça farklı.
Meclis Araştırma Komisyonu’na, “TSK’da olağanüstü durumlarda ilk haber alınır alınmaz ‘Personel kışlayı terk etmesin’ emri verilir. Bu temel ve basit kural 15 Temmuz 2016’da uygulanmamıştır. Uygulansaydı darbe girişimi baştan açığa çıkardı” demişti ki doğrudur. (TBMM Başkanına sunulan resmi Komisyon raporu sonradan kayboldu—kaybettiler.!)
Yönetim Kurulu Başkanı’nı—205 (1961) Sayılı Kn—OYAK Seçim Komitesi seçiyor; üyeleri, Millî Savunma Bakanı, Maliye Bakanı, Sayıştay Başkanı, Umumi Murakebe Heyeti (şimdi Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu) Başkanı, Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları Birliği (TOBB) Başkanı, Türkiye Bankalar Birliği İdare Heyeti Başkanı.
Yani hepsi ya doğrudan ya da dolaylı ‘siyasi’ atama; elbet bu seçimde bir bildikleri vardır.!
Yönetim Kurulu’nun üç üyesi TSK’dan, dört üyesi de dışarıdan geliyor. Genel Müdürü onlar seçiyor ve atıyorlar; ancak o seçimle ilgili bazı sorular havada asılı duruyor…
Seçtikleri genel müdür makine mühendisliği ve işletme eğitimi almış; iş hayatına Suudi Arabistan’da İslam Kalkınma Bankası’nda, Ümmet’in kalkınmasına katkı vererek başlamış ki elbette burada bir sorun yok—sorular sonraki profesyonel, siyasi-ideolojik safahatiyle ilgili…
Cidde’den dönünce MÜSİAD Yönetimine girmiş; sonra da üç yıl ‘ihtiyaten’ kurulan Fazilet Partisi’nin İstanbul İl Başkan Yardımcılığını yapmış—2001’e kadar…
O yıl kurulan AKP’nin Kurucular Kurulu Üyesi; üstelik dört yıl süreyle (2001-2005) AKP İstanbul İl Başkan Yardımcılığı yapmış.!
2009’da TOBB Başkan Yardımcısı olmuş—hatırlayın, TOBB Başkanı da OYAK Seçim Komitesi üyesiydi.!
Müdür Bey, 2021–2024 yılları arasında meşhur TOGG’un Yönetim Kurulu Üyesi oluyor ama aynı zamanda da BMC Otomotiv’in CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi…
Altay ana muharebe tankı projesi 1990’lı yıllara dayanıyor; 2008 yılındaki Prototip Üretimi ihalesini Otokar (Koç Holding) almış, geliştirdiği prototipler testlerden başarıyla geçmişti. Koçlar seri üretime 2016 yılında başlayacaktı ama Erdoğan üretim ihalesini BMC’ye vermeye karar verdi. BMC’yi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan Erdoğan’a bağlılığıyla (!) tanınan bir girişimci satın almış, sonra da yarısını Katar’a satmıştı. İhaleyi kaybeden Mustafa Koç’un beklenmedik (!) ölümü süreci aksattı. Sonuçta BMC’nin İslamcı sosyalist sahibi Altay ihalesini 2018’de hatır (!) için kabul etti. Koçların 7 milyar Euro teklifine karşılık, o 4 milyar Euro teklif vermiş, sonra da yine hatır (!) için 3,5 milyar Euro’ya düşürmüş—yarı yarıya.?
Bu kadar önemli bir savunma projesinde bu kadar ciddiyetsiz bir ihale süreci yani…!
Ama tankı üretecek fabrika yoktur; Sakarya’da bir arazi tahsis edilir, temel atma töreni bile yapılır. Olmayacağı anlaşılınca da malum Arifiye’deki Tank-Palet fabrikasını tahsis ettiler.
Bu arada o arkadaş ağzından ‘Amerika’nın desteğiyle’ ilgili bir laf kaçırınca aforoz edildi ve BMC’yi 2021 yılında, aynı zamanda Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi de olan bir başka arkadaşa sattı. (O arkadaş da betona gömülen Yassıada’yı devralıp TOBB’u kurtarandır.)
OYAK Genel Müdürü de o yıl BMC’de CEO olarak başlıyor ama bugün hala ortada tank yok; BMC Yönetim Kurulu Başkanı’na göre tank fabrikası “Bu yıl sonuna kadar bitmiş olacak”.
Bu kadar da olmaz diyorsanız yanılıyorsunuz…
Milli İrade Platformu 300’ü aşkın ‘İslamcı’ ideolojiyi benimsemiş kuruluşu içeriyor. Tarikat, cemaat bağlantılı tüm dernek ve vakıflar orada—AKP’nin sivil toplum (!) ayağı…
Platformun ‘eş başkanları’ İlim Yayma Vakfı ve TÜGVA—her ikisinin başında da Mahdum Bey var. Mayıs 2023 seçimlerinde, “Hayatta hemen her şeyin kazası vardır fakat sandığın kazası yoktur” diyerek, "Doğru zaman, doğru adam; Recep Tayyip Erdoğan’ için oy istediler.
OYAK’la bunların ne alakası var diye merak ediyorsanız, yeni Genel Müdür (Varlık Fonu yöneticisi BMC’nin sahibi gibi) İlim Yayma Vakfı’nın da önde gelen kurucularından; Mart ayındaki Genel Kurul’da Mahdum Bey konuşurken divan kürsüsünde dikkatle onu dinliyordu.
Yani eski Faziletli OYAK Genel Müdürü, hem AKP’nin kurucularından hem de İlim Yayma Vakfı’nın Kurucular Kurulu üyesi—Milli Görüşçü…!
OYAK Yönetim Kurulu nedense bula bula ‘kör kör parmağım gözüne’ bu arkadaşı bulmuş.!
Böylesine görevlendirmelerin hiçbir zaman tesadüfen olmadığını ve mutlaka bir hesaba dayandığını yaşayarak öğrendik. Matruşka gibi iç içe geçmiş siyasi bağlantıları görüyorsunuz.
Yeni OYAK Yönetim Kurulu Başkanı iki yıl önceki bir röportajda, “Liyakat, adalet, kimsenin güdümünde olmadan demokrasiye ve hukuka sadık kalmayı” vurgulamıştı.
Göreve başlama mesajında da ‘adalet, şeffaflık, güven ve hesap verilebilirlik’ vurgusu var.
Göreceğiz.!
