Mutlu Hesapçı

Mutlu Hesapçı

Yeni bir yıl…

Dört gün sonra yeni bir yıla giriyoruz! Zaman ne çabuk geçti, nasıl geçti sorularıyla baş başa olduğumuz günlerdeyiz. Dile kolay 2025’e geldik ve her gelen yeni yıl gibi içimizde bir burukluk ardından da yaşanmamış bir yılın umudu var. Geçmiş yılın muhasebesini yaptığımız ve gelen yılda kararlar almak için yol haritamızı düşünmeye başladığımız bir süreçteyiz. Geçen yıl hepimiz için çok da iyi geçmedi çünkü ülkenin içinde bulunduğu durumlar özellikle ekonominin hayatlarımızı etkilediği bir süreç yaşadık, yaşıyoruz ve yaşayacağız da... Yine de yaşıyorsak umut hep var diyelim. Çünkü önemli olan sağlık, her şeyin başında sağlık gelir durumu hepimizi ayakta tutuyor diyebilirim. Evet, sağlık da ama ruhsal sağlığımız ne olacak peki! Vücut sağlıklı olsa da ruh sağlığımız bizi taşımadıktan sonra nasıl yaşayacağız ki!

Yeni yıla girerken Jim Carrey’in bana ilham veren hikâyesi…

Düşe kalka gidiyor bu ülkede yaşamak, yıkılmadık, ayaktayız diyerek 2025’e hoş geldin demeye hazır mısınız? O halde bize düşen yaşanmamış bir yılın, günlerin, saatlerin temizliğinde kendimizi yeniden var edelim ne dersiniz? Elbette hayat şartları çok zor ama yine de mevcut koşullarda şükrederek yeni hayaller ve umutlarla, beklentilerimizi ve dileklerimizi hayata geçirebileceğimiz bir yaşam reçetesi pekâlâ yazabiliriz diye düşünüyorum. Bu gücü de (tesadüfen sosyal medyada denk geldiğim) Jimm Carrey’in gerçek yaşam hikâyesinden aldım. Tam da yeni yıl öncesi hepimize ilham verecek bir hikâye bu. “Komedi oyuncusu Jim Carrey, fakirlik içinde büyümesine ve bir zamanlar ailesi evsiz kalınca bir karavanda yaşamalarına rağmen her zaman parlak bir geleceği olacağına inanıyordu. Ergenlik yaşlarında, okul saatlerinden hemen sonra 8 saat de hademe olarak çalışıyordu. Hollywood’da henüz bir çömezken tamamen parasızdı ama hayalde canlandırmanın bir göstergesi olarak kendine 10 milyon dolarlık bir çek yazdı ve beş yıl sonrasının tarihini attı. Not kısmına ise ; “Verilen hizmetler için!” yazdı. Bu çeki beş yıl boyunca cüzdanında taşıdı. Carrey her gün ona baktı ve o paraya sahip olmayı hayal etti. Kısa zaman sonra eğlence sektöründe en çok para kazanan oyunculardan biri oldu, film başına 20 milyon dolardan fazla para kazanıyordu.”

Yeni yılı umutlarla ve dileklerle karşılayalım!

Yukarıdaki örnek gibi ünlü-ünsüz insanın hayatının bir anda nasıl değişebileceğini anlatan pek çok gerçek yaşam hikâyesi var. İnsanın hayatı birden değişebilir, mucizeler gelebilir. Yaşamın kendisi bir mucize düşününce. Yeni yılı karşılamaya hazırlanırken öncelikle içimi umutla doldurmaya çalışırken sizlere de umut olsun diye aslında böyle bir yazı yazıyorum. Kağıdı kalemi alın ve dileklerinizi yazmaya başlayın, hepsi için de oldu diye düşünün. Ertelediğiniz her şeyi ertelemeden yapmaya bu yıl kesin karar verin, çünkü hayat çok kısa ve anlık. Ayrıca listenize ben de eklemeler yapmak isterim; Doğada yürümeyi, deniz görmeyi, kitap okumayı, sinemaya gitmeyi, ailenizle vakit geçirmeyi, gezmeyi unutmayın.

Önerilerim…

Hemen bugünden aklıma gelenler…

Sertab Erener’in Saygı 2 albümünü dinlemenizi, Ümit Ünal’ın bugün vizyona giren Evcilik filmine gitmeyi, kültür-sanat gazetecisi Uğur Ugan'ın sorularıyla Haldun Dormen’in hayatını ele aldığı “Ben Buyum İşte” kitabını okumanızı, Berkay Ateş’i ‘Uykusuz Bir Rüya Salim’ oyunuyla mutlaka sahnede izlemenizi öneririm.

Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl herkese kutlu olsun, yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl herkese mutlu olsun! (Şarkısını söylemeye başladım)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mutlu Hesapçı Arşivi