Bahattin Yücel

Bahattin Yücel

Yeni Normal mi? CHP Desteğinde Yeni AKP mi?

AKP’nin 18 yıllık iktidarı boyunca Türkiye’nin iyi yönetilemediği, ekonomisinin çıkmaza girdiği ortada. Dış politikada ABD ile Rusya arasında kararsız bir saat sarkacı gibi salınarak, gün kurtarılmaya çalışılıyor..
Suriye’deki çıkmazından Libya’da İhwan hareketine sağlanan destekle çıkılacağı sanılıyor. Türkiye giderek AB’den uzaklaşırken, Rusya ile sorunlar yaşanabileceğini çağrıştıran söylentiler ortada dolaşıyor.
Yörüngesi yap-sat ve kamu ihalelerine odaklı AKP’nin siyasal anlayışı ve dış kaynakla borçlanarak, ithalata dayalı büyüme modeli, salt Cumhurbaşkanlığı sisteminin ya da Cumhur İttifakı adıyla siyaset yapan, günümüz AKP-MHP ortaklığının buluşu değil.
Merkez Sağ iktidarların İstanbul Sermayesinin bir kesimi ile yürüttükleri siyasal ilişkilerin temelden sarstığı ekonomik dengelerin, AKP iktidarında IMF memurları gözetiminde ülkenin özkaynaklarının tasfiyesine yol açması bir rastlantı sayılamaz.
Adaletten, iç ve dış güvenliğe, eğitim sistemine, yok edilen tarımsal arazilere, çok sınırlı bir gruba sağlanan üstün imtiyazlarla, zenginleşme aracına dönüşen yap-işlet-devret sözleşmeleri bir yanda dururken, devlet kurumlarının tek parti iktidarlarına rahmet okutan bir anlayışla yönetilmesi, iç barışı sarsarken muhalefetten, -özellikle en büyük muhalefet partisi CHP’den- beklenen kötü yönetilen her alanda; iktidar ile arasındaki farkı vurgulaması değil midir?
Adaletsiz vergi düzeninde, Milli Eğitimde, Tarımda, Yargıda CHP’nin farkını göstermesi, ortaya çıkan bu tabloyu nasıl düzeltecekleri konusunda, en azından elindeki Belediyelerin yönetiminde, güven veren bir tutum sergilemesi gerekmez mi?
Ülkeyi üretmek yerine ithalatla büyüten, borçlandırarak ekonomiyi çıkmaza sokan bu iktidarın uzun yıllar ekonomi politikasını yürüten sşyasetçileri, bugün başarılı ilan etmek ne anlama gelir?
İhale sözleşmelerinde yakın iş çevrelerinin her istedikleri değişikliği onaylayan, fetö örgütlenmesine destek vermiş bir takım eski siyasetçileri yüceltmek, kuşkusuz CHP’nin iktidardan farklı olduğunu değil, geçmişte AKP’yi iktidara taşıyan çevrelere teslim olunduğunu gösterir.
AKP’nin ekonomik ve siyasal politikalarına damgalarını vuran isimleri, bugün salt Cumhurbaşkanına karşı oldukları için umut gibi sunmak, CHP’nin politikasızlığını göstermenin ötesinde hiç bir anlam taşımaz.
Seçilmesinin ilk yılı dolarken, İstanbul’un her köşesini fotoğrafları ile donatan kişisel afişlerinde, CHP’nin ünlü Altıoku’na yer vermeyen İBB Başkanı İmamoğlu’nun, ani genel sekreter seçimi ise umutsuzluğun çok ötesinde, siyasal çizgi değişimi ve 25 yıl sonra CHP’yi iktidara taşıyan seçmene açıkça meydan okuma değil midir?
AKP’nin zayıflayan iktidarını, yenilenmiş görünümlü eski ekonomi ve siyaset kurmaylarıyla yenilemek, CHP’nin savunacağı bir çizgi olmamalıydı.
Anlaşılan; Pandemi sürecinin sonunda, Türkiye’ye “yeni normal” yerine, Yeni AKP formatında bir “AKCHP” modeli dayatılmak isteniyor.
Not: Geçtiğimiz gün İstanbul’a önemli katkılarda bulunan ,TURİNG’in unutulmaz yöneticisi Çelik Gülersoy’un 17.Ölüm yıldönümü idi. Bunu Sayın imamoğlu’na hatırlatmak için Özel kalemini aradım. Telefonuma cevap veren olmadı. Daha sonra bir danışmanına durumu aktardım,Ses çıkmadı.
İBB Genel Sekreterliğine yapılan atamayı öğrenince, Başkan ile görüşmediğimize sevindiğimi söylemeliyim. Bu anlayışa sahip birisinin Çelik Beyi anması onun ruhunu azaba sokardı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bahattin Yücel Arşivi