19 Mayıs’ın Kadınları

Milli Mücadelemizin engebeli yolunda mitinglerin ne kadar kilit bir rol oynadığını hepimiz biliyoruz. Sultanahmet, Fatih ve Üsküdar gibi yerlerdeki meydanlarda söz alıp halkımızda kurtuluşumuzun fitilini ateşleyen kadınlardan Halide Edip’i de hepimiz tanıyoruz ama mütareke döneminde gerek sosyal gerek siyasi anlamda savaşın akıbetini değiştiren pek çok kadınımızın ismini unutmuş vaziyetteyiz. O yüzden bugün o kahraman hatipleri, o korkusuz kadınları anmak istedim.

Uzun süredir ne 8 Mart, ne 23 Nisan ne de 19 Mayıs hak ettiği şevk ve heyecanla kutlanmıyor. Bırakın kutlanmasını, engellerle, kısıtlamalarla, tehditlerle ruhu çalınıyor. Oysa aynı olaylar başka bir ülkede gerçekleşmiş olsa her bir karakterle ilgili onlarca kitap, makale, risale yazılmış, araştırma yapılmış, filmler çekilmişti. Bugün anacağım kadınların hepimize ilham vereceğini düşünüyorum.

20 Mayıs 1919 tarihinde Üsküdar’da düzenlenen ikinci mitingde pek çok kıymetli konuşmacı, İzmir’in işgaline istinaden matem havasında kapkara libaslara bürünüp, siyaha boyalı flamalarla donatılmış Doğancılar Meydanı’nda kimi kaynaklara göre 30 bin kişiye konuşma yapmışlardı. Bu kadınlardan biri 1918’de İnâs Darülfünun mezunları ve öğrencileri tarafından kurulmuş olan Asri Kadınlar Cemiyeti’ne mensup Sabahat Hüsamettin Hanımdı. Konuşmasında ülkenin parçalanmakta olduğunu anlatıp Sarayın tavrının aksine olup biteni sükunetle izlemeyeceğini beyan etmiştir:

"İşte, hayatı, ruhu Türk olan İzmir’i bugün Yunanlılar aldılar. Belki yarın sinemizden bir şey, kalbimizden bir hayat koparır gibi birer birer Konya’mızı, Bursa’mızı, hatta evet bütün güzellikleri ile çok sevgili İstanbul’umuzu isteyecekler. O zaman, bu hayatımıza zehirli tırnaklarını takıp her fırsatta bizi biraz daha ölüme yaklaştıran bu kahredici kuvvetler karşısında, yine bu sükût ve tevekkülle mi yaşayacağız? Ben buna hayır diyorum, biz kadınlar bu hak cihadında en önde olacağız ve medeniyete riyalar söyleyen varlıklara her zaman lanetleri, lanetleri..."

MİTİNGDE KONUŞTU İSYANA TEŞVİKTEN TUTUKLANDI

İki gün sonra benzer bir miting Kadıköy’de tertip edildi. Kadıköy Fukara Cemiyeti kadınları ve tıp öğrencilerinin organize ettiği mitinge yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı kaydedilmiştir. Halide Edip’le birlikte sahne alıp ateşli bir konuşma yapanlar arasında Münevver Saime Hanım yer alıyordu. Konuşmacı o kadar güçlüydü ki işgalci kuvvetler tarafından “isyana teşvik” ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Daha sonraları bir yolunu bularak Anadolu’ya kaçıp Milli Mücadeleye katılan Münevver Saime “Asker Saime” olarak nam salmış ve İstiklal Madalyası almıştı. Kadıköy mitinginde telaffuz ettiği sözlerle birilerini çok rahatsız etmişti:

“Her Türk’ün söylemek istediği, fakat niçin bilmem yüksek sesle söylemekten çekindiği birkaç sözü ben açıkça söylemek isterim. Evet, açık söylüyorum kardeşlerim. Aldatıcı kaynakların yazdıkları haberlere inanmayın. Bizim tamamiyet-i mülkiyemizi muhafaza edecekler. Fakat, hangi hudut dahilinde? Bu tasrih edilmedikçe Türkiye’de sulh mümkün olmayacaktır. Ben bu kanaatteyim. İsyan etmeyecek bir Türk kalbi de tanımıyorum…. Ben kardeşlerime değil, ilk evvel sana hitap ediyorum. Vatanın felaketi karşısında bir genç kızın feryadını dinle. Bu ağlayan analar, şehitlerin anası, boynu bükük genç kadınlar, fedakarların dul eşleri, şu hıçkıran yavrular, askerlerin yetimleri değil mi? Böyle necip bir kuvvete böyle gözyaşı döktürmekte hikmet ne?” Az söylemek, çok iş yapmak zamanı gelmiştir. Biz yalnız ağlıyoruz, ağlamakla kazanılacak, hıçkırıklarımızı işitecek bir kalp yoktur. Teşkilata nihayette fiiliyata başlamak lazımdır.

munevver-saime-hanim.png
Münevver Saime Hanım

Yaklaşık 200 bin kişinin katıldığı 30 Mayıs 1919’da yapılan Sultanahmet Mitingi’nde iki kadın hatibin konuşması pek çoğumuzun duyduğu konuşmalardı. Hatta ben bir belgeselde Halide Edip’i canlandırıp bu konuşmayı bizzat tekrarlamıştım. Sanıyorum Halide Edip Hanım’ın yanında mitingdeki en heyecan verici konuşmayı İstanbul Kız Lisesi Müdürü ve Muallimler Cemiyeti Başkanı olan Nakiye Hanım yapmıştır. Daha sonra ilk kadın milletvekili olan eğitimci Nakiye Hanım haklı mücadelemizde kadınların erkeklerle beraber kol kola mücadele etmesi gerektiğini, vatanı düşmanlara karşı hep beraber müdafaa edeceklerini, gerekirse bu yolda öleceklerini söylemişti. Nakiye Hanım son söz olarak önlerinde iki seçenek olduğunu ifade etmişti: ya tarihimize bağımsız bir ülke olarak devam edeceğimizi ya da Türk tarihinin ebediyete kadar kapatılacağını söyleyerek kürsüden inmişti.

whatsapp-image-2025-05-16-at-16-07-09.jpeg

KONYA’DA 5 MİTİNGDEN İKİSİNİ KADINLAR DÜZENLEDİ

Bu mitingler sadece İstanbul’da değil Anadolu’nun çeşitli illerinde gerçekleşti. Mesela Konya’da düzenlenen beş mitingden ikincisi kadınlar tarafından düzenlenmiş, Alaaddin Tepesi’nde toplanan beş bin kadın, emperyalistleri protesto etmişti. Erzurum’daysa Kız Okulu Müdiresi Zeliha Faika Hanım başkanlığındaki bir grup kadın 29 Kasım 1919’da Muradiye Camii’nde toplanmış kadınları milli mücadeleye katılması konusunda teşvik etmiştir.

Dönemi araştırdığınızda karşınıza yüzlerce cesur yürek, vatanperver insanın birlik olup ortak gayede ülkenin bağımsızlığı için nasıl büyük bir mücadele verip bu uğurda çocuklarını bile feda edebildiklerini görüyorsunuz. Ben bu kadınların hayatlarını araştırdıkça müthiş bir minnet ve hayranlık duyuyorum. Ümit ediyorum ki sizler de aynı şevki duyar, günümüzde sahip olduğumuz pek çok şeyi onlara borçlu olduğumuzu hatırlarsınız. Gençlik bayramımız şimdiden kutlu olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Pelin Batu Arşivi