
Emre Özpeynirci
Bize en son kaça olur?
Avrupa’da 20 bin Euro ve altında fiyata sahip elektrikli küçük otomobil segmentindeki rekabet, artan model sayısıyla birlikte daha da kızışıyor. Üreticiler, uygun fiyatlı elektrikli modellerini sunarak bu segmentteki pazar paylarını artırıp, Çinlilere karşı ayakta kalmak istiyor. Bu modellerin Türkiye’ye gelmesi halinde, piyasada 1 milyon TL bandında birçok model görebileceğiz.
Fiyat, Avrupa’da bugün birçok sürücünün benzinli veya dizel araçlarını elektrikli bir araçla değiştirmemesinin ana nedenlerinden biri. Bu yüzden Avrupalı üreticiler, sıkı emisyon düzenlemeleri ve tüketicilerin artan maliyet hassasiyeti nedeniyle hızla daha ucuz ve küçük elektrikli araçları devreye sokuyor. Bu sayede satışlarını artırıp hem emisyon oranlarını tutturmak hem de ayakta kalmak istiyorlar. Kuşkusuz bu yönelmede Çinli markaların uygun fiyatlı modellerinin etkisi de büyük. Son dönemde baktığımızda Volkswagen, Renault, Stellantis gibi büyük üreticiler fiyatları 20 bin Euro civarında tutarak alım gücü düşük müşterileri hedefliyor. Buna karşı boş durmayan Çinliler de kendi ülkelerinde sattıkları daha ucuz modelleri Avrupa’ya getirmeye hazırlanıyor.
LFP BATARYA DESTEĞİ
Gerçek şu ki Çin hariç elektrikli araçlar, batarya paketleri ve elektrik motorlarında kullanılan malzemelerin pahalı olması nedeniyle geleneksel motorlu araçlardan hep daha maliyetli oldu. Ancak bu durum hızla değişmeye başlıyor ve 2025, bir dönüm noktası gibi görünüyor. Özellikle Avrupalı markalar için ‘Ucuz elektrikli otomobil’ sürecini hızlandıran daha düşük maliyeti olan LFP (lityum, demir, oksit) bataryalar oldu. Bu bataryalarda kullanılan demir bileşeni dünyada bolca bulunabildiğinden önemli bir maliyet avantajı getirirken, kilovat başına depolama maliyetinin de nikel manganez kobalt (NMC) pillerine göre yüzde 30 daha düşük olduğu söyleniyor. Renault ve Stellantis Grubu en uygun fiyatlı modellerinde LFP bataryalarını kullandığını açıklarken, Stellantis, Çinli batarya devi CATL ile Avrupa'da bir gigafabrika inşa etmeyi planlıyor ki bu fabrikada LFP pilleri üretilecek.
İşte bu hafta bunlardan yola çıkarak Avrupa’da satışa sunulan ve sunulmaya hazırlanan en uygun fiyatlı elektrikli araçların bir listesini hazırladık.
Türkiye’ye gelecek mi?
Renault, 20 bin Euro’nun altında fiyata sahip olacak elektrikli modelinin yeni Twingo olacağını açıkladı. Tamamen Avrupa'da tasarlanan ve burada üretilecek olan elektrikli Renault Twingo, 20 bin Euro’dan (teşvikler hariç) daha düşük fiyatıyla 2026 yılında yollara çıkacak. Teknik detaylar henüz belli değil ancak 10 kWsa/100 km olarak not edilen enerji tüketim verisi oldukça dikkat çekici. Mevcut Twingo Türkiye’ye gelmemişti, bu yeni nesil gelecek mi hep birlikte göreceğiz.
Bu kez Avrupa üretimi
Dacia, Çin’de üretilen elektrikli Spring’in yerini alacak ve 18.000 Euro'nun altında fiyatlandırılacak yeni bir kompakt model üzerinde çalışıyor. Avrupa’da üretilecek ve 2026’da satışa sunulacak bu model, AmpR Small platformunda geliştirilecek ve Renault Twingo ile yakın bir bağlantıya sahip olacak. Çin’de üretildiği için bize gelişi duran Spring’in yerine geçecek bu model bakalım Avrupa ile eş zamanlı bize gelecek mi?
Çin asıllı Polonyalı oldu
Stellantis’in bünyesine giren Çinli Leapmotor, Polonya’da üretimine başladığı T03 modelini 18 bin 900 Euro’dan başlayan fiyatlarla satmaya başladı. Leapmotor T03'ün WLTP şehir içi menzili 417 kilometre olarak belirtiliyor. Bu modelin Türkiye’de liste fiyatı 999 bin TL olarak belirlenmiş.
Martta sahne alacak
Son dönemde sıkıntılı bir süreçten geçen Volkswagen, ulaşılabilir elektrikli araç pazarında Çinli ve Avrupalı rakipleriyle mücadele etmek için 20.000 Euro’luk başlangıç fiyatına sahip olacak yeni küçük elektrikli modelini (ID.1) tanıtmaya hazırlanıyor. Yaklaşık 3.80 metre uzunluğundaki modelin mart ayı başında konseptinin tanıtılması planlanırken, üretim modelinin satışa sunulması ise 2027 başındaki dünya prömiyerinin ardından gerçekleşecek. VW, 2026 yılında ise 25.000 Euro'nun altında fiyata sahip 450 km menzilli ID.2all modelini satışa sunacak.
Çinli ‘martı’ yola çıkıyor
Çinli üreticiler de Avrupa pazarında agresif bir şekilde yer alıyor. BYD, 20.000 Euro'nun altında fiyatlandırılacak Seagull modelini yılın bu yıl içinde Avrupa’ya satmaya hazırlanıyor. BYD Seagull, 30,08 kWh ve 38,88 kWh kapasiteli iki farklı lityum demir fosfat (LFP) batarya seçeneği sunmaktadır. Çin Hafif Araç Test Döngüsü'ne (CLTC) göre, 30,08 kWh bataryalı versiyon 305 km, 38,88 kWh bataryalı versiyon ise 405 km menzil sunmaktadır.
Mayısta Türkiye’de olacak
Renault, ikonik modeli R5’i Avrupa’da 25 bin Euro’nun altında fiyatla satışa sunarken bu model Türkiye’ye ise mayıs ayında gelecek. 40 ve 52 kWh olmak üzere 2 farklı batarya tipine sahip araç, 400 km’ye ulaşan menzile sahip. Yeni modelin bir diğer özelliği ise kaputun üzerindeki iki ekranda aracın şarj süresi gösterilecek.
Üçüzler yaza yetişiyor
Stellantis Grubu’nun ‘Smart Car’ platformunda ürettiği B segmenti üçüzleri; Fiat Grande Panda, yeni Citroen C3 Aircross ve yeni nesil Opel Frontera hem hibrit hem de elektrikli versiyonlarıyla yaz başlamadan Türkiye’de olacak. C3 Aircross ve Frontera mayıs ayında, Grande Panda ise Haziran ayında Türkiye’de satışa sunulacak. Bu üçüz modelin Avrupa’da 25 bin Euro’nun altından başlayan fiyatlara sahip elektrikli versiyonları, Türkiye’de yüzde 10’luk ÖTV dilimine girerek rekabetçi olacağa benziyor.
Gemlik desteğiyle dünyanın yağını üretiyor
2024 yılını Türkiye’de yine açık ara madeni yağ pazarının lideri olan tamamlayan Castrol’ün Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, Türkiye’nin Castrol’ün küresel üretim, tedarik ve lojistik stratejisinde de kritik bir rol oynadığını belirtiyor. Türkiye’nin Castrol’ün küresel büyüme stratejisindeki önemine dikkat çeken Tatlısöz şunları söyledi: “Son üç yılda Gemlik Üretim Tesisi’ne yapılan yaklaşık 20 milyon dolarlık yatırım, üretim kapasitesini 2024 itibarıyla 135 milyon litrelik rekor seviyeye çıkardı. Castrol, önümüzdeki dönemde de Gemlik tesisine ek yatırımlar yaparak üretim kapasitesini daha da artırmayı planlıyor. Türkiye, güçlü üretim kapasitesi ve gelişen ihracat ağıyla Castrol’ün en önemli pazarlardan biri olmaya devam ediyor. Gemlik üretim tesis, yalnızca iç pazara değil Avrupa ile birlikte Orta Doğu ve Afrika bölgelerine de hizmet veren stratejik bir üretim merkezi konumunda. Artan kapasite yatırımlarıyla Türkiye’nin rolü her geçen yıl daha da güçleniyor.”