Cumhuriyet Halk Partisi, bir siyasi partiden çok ötedir. O, devrimlerin ardından doğmuş, halkın vicdanında kök salmış, özgürlük, eşitlik ilke ve değerleriyle beslenmiş, geleceğe uzanan bir örgütlü yıldızdır.
4 Eylül 2025 günü, tarihi Sivas Kongresi’nin 106. yıldönümüydü. Bu kongrede Millî Mücadele başlatılmış ve Cumhuriyetin temelleri atılmıştı. 9 Eylül 1923’te Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan CHP, halkın ilk tanıdığı parti olmanın onurunu taşır. CHP yalnızca bir örgüt değil, bir vizyonu, bir ideali, bir Cumhuriyet okulunu halkla buluşturan bir kutup yıldızıdır. Atatürk, demokrasiye, laikliğe, halkçılığa ve sosyal adalete açılan kapıyı bu partiyle aralamış, ulusun geleceğini örgütlemenin yolunu göstermiştir.
CHP, tarih boyunca yalnızca bir siyasi hareket olmadı; Bir okul, bir rehber ve bir umut kaynağı oldu. Ders kitabı devrimlerdi; öğretmeni halkın kendisiydi, mezunları ise demokrasiyi ve özgürlüğü yaşatan milyonlardı. Kökleri Anadolu’nun en ücra köylerinde, alın teriyle yoğrulmuş tarlalarında, zorlu kış yollarında atıldı; dalları gençlerin düşlerinde, kadınların özgürlük çığlıklarında, işçilerin alın terinde ve yurttaşın vicdanında yükseldi.
CHP köylünün sabanındaki emeği, işçinin nasırlı elini, kadının mücadelesini, gencin düşlerindeki özgürlüğü temsil eder. Çünkü Cumhuriyet bir sonsuz yolculuktur. Bizler, bu yolculuğu demokrasinin ışığında, özgürlüklerin korumasında ve sosyal adaletin rehberliğinde sürdürmekle yükümlüyüz.
Bugün bizlere düşen görev, Atatürk’ün bıraktığı emaneti yalnızca anımsamak değil, onu geleceğe taşımaktır. Çünkü biz biliyoruz ki Cumhuriyet, yalnızca dünün zaferi değil, yarının da güvencesidir. CHP’nin işlevi bu ülkenin hiçbir evladını umutsuzluğa terk etmemektir. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, hiçbir genç ülkesinden umudunu kesmesin, hiçbir kadın şiddetin karanlığına terk edilmesin diye varız. Bizim davamız, insanın onur ve özgürlük davasıdır.
Her adımı tarih yazdı; her zorluğu halkın sesiyle aştı. Kadınların siyasette eşit temsilini savundu, gençleri örgütün merkezine koydu, emeğin onurunu korumak için her dönemde mücadele etti. CHP, devrimden örgüte, örgütten umuda uzanan uzun ve cesur bir yolculuğun en sağlam kılavuzu oldu. Karşılaştığı her engel, her kuşatma ve her baskı, onu yolundan alıkoymadı; aksine, halkın iradesine ve Cumhuriyet değerlerine bağlılığını daha da güçlendirdi.
Bugün, ikinci yüzyılın eşiğinde CHP hâlâ Atatürk’ün kurduğu parti olmanın sorumluluğunu taşıyor. Hâlâ halkın ilk tanıdığı, güven duyduğu ve örgütlü vicdanı ile ışığı büyüten bir güç olduğunu son yerel seçimlerde halkın oyuyla birinci parti çıkarak gösterdi.
102 yıl, yalnızca bir zaman ölçüsü değil; bir milletin örgütlü iradesinin, Cumhuriyetin kazanımlarının ve halkın vicdanının büyüklüğünün en somut göstergesidir.
Ve tüm kuşatılmışlıklara, tarihsel sınamalara, iç-dış baskılara karşın CHP dimdik ayaktadır. O, yalnızca ayakta durmakla kalmayan; yol haritasını çizmiş, Cumhuriyetin değerlerini ve halkın umutlarını kuşaktan kuşağa taşıyan, örgütlü, kararlı ve güçlü bir yıldız olarak ışığını gökyüzüne yaymaktadır.
Bir örgüt, bir okul, bir ufuk olan CHP’nin yürüyüşü sürmektedir!
CHP, bir yüzyılı aşkın süredir olduğu gibi bugün de dimdik ayakta durmakta, geçmişin deneyiminden güç almakta ve geleceğe umutla yürümektedir. Her zorluğa karşın, her engelin üstüne basarak, yolunu kaybetmeden, halkın örgütlü sesi ve Cumhuriyetin ışığı olarak ayakta kalacaktır.
Kökleri Halkta, Dalları Gelecekte CHP’nin 102. Yaşı Kutlu Olsun!
