Dünyanın en büyük aldatmacası; “İnsan kaynaklı iklim değişikliğini inkar”

Bu dünyada yaşamıyor ve sadece izleyip eğleniyor olsak, geçtiğimiz haftanın en komik anları, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Amerikan başkanı Donald Trump’ı dinlediğimiz anlar olabilirdi. İklim krizinin gelmiş geçmiş en büyük uydurma olduğunu, yeşil enerji gayretinin beyhudeliğini, ekonomileri nasıl zora soktuğunu anlattı. “Oysa eski moda kömür, petrol öyle mi ya” demeye getirdi…

Başkanın bunları neye dayanarak, hangi verileri baz alarak söylediğini bilen yok. Ama İngiltere’de bilim yazarlarının önemli kaynaklarından olan 23 yıllık Science Media Center güzel bir iş yapmış ve bazı bilim insanlarının bu sözlere tepkilerini derlemiş. Bu hafta sözü onlara verelim ve bakalım farklı dallardan iklim bilimciler neler diyor:

Prof. Corinne Le Quéré, İklim Değişikliği Bilimi Profesörü, East Anglia Üniversitesi :
“Bay Trump, iklim değişikliğinin gerçeklerini inkâr ederek Amerikalıların ve dünyadaki insanların hayatlarını ve refahını tehlikeye atıyor. İnsanları ve işletmeleri korumak için iklim değişikliğini mümkün olduğunca sınırlamak ve yaygın etkilerini azaltmaya uyum sağlamak adına birlikte çalışmalıyız.”

Prof. Kevin Anderson, Enerji ve İklim Değişikliği, Tyndall Merkezi:
“Başkan’ın iklim değişikliğine dair görüşleri, Amerikalılara Covid’e çare olarak dezenfektan enjekte etmelerini önerdiği tavsiyesi kadar ciddiye alınmalıdır. Her iki durumda da öneri, bilimden ve gerçeklikten kopuktur ve ciddiye alınırsa tehlike arz eder. Tek fark şu: Dezenfektan yorumu kısa sürede bir kenara bırakıldı, fakat iklim hakkındaki açıklamaları sanki bir güvenilirliği varmış gibi hala tekrar ediliyor. Oysa yok.”

Dr. Matthew Jones, Kıdemli Araştırmacı, Çevre Bilimleri Fakültesi, East Anglia Üniversitesi:
“Trump’ın bilimin her türüne karşı yürüttüğü bu hastalıklı kültür savaşı, gelecek nesillere güvenli ve yaşanabilir bir gezegen sağlama konusunda bize hiçbir fayda sağlamıyor.”

Dr. Karsten Haustein, İklim Bilimci, Leipzig Üniversitesi:
“Baskıcı yönetimlerin el kitabından çekilip çıkarılmış bir başka propaganda malzemesi. Gerçekleri çarpıtarak insanların gerçeklik duygusunu tümüyle yitirmelerine neden oluyor. Son derece tehlikeli bir kitlesel manipülasyon ve demagoji. Üç basit gerçek var: Dünya yuvarlaktır. İklim değişikliği gerçektir. Trump ve yandaşları bir aldatmacadır. Bunu tekrar tekrar söylemek gerekiyor.”

Dr. Injy Johnstone, Net Sıfır Uyumlu Karbon Dengeleme Araştırmacısı, Oxford Üniversitesi:
“Trump bir noktada haklı: İklim değişikliğine dair ‘aldatmaca’, yıllarca kendi çıkarları için durumun kontrolden çıkmasına izin veren sahtekârların dinlenmiş olmasıdır. Bu kişiler, insanlara, gezegene ve ekonomiye faydalı çözümleri bilinçli olarak yavaşlattı.”

Dr. Anupama Sen, Politika İlişkileri Başkanı, Smith School of Enterprise and Environment, Oxford Üniversitesi:
“Tarihin kritik bir noktasındayız; ülkeler ve vatandaşlar, yüzyıllardır tıp, teknoloji ve daha yakın zamanda yapay zekâ da dâhil olmak üzere ilerlemenin temelini oluşturan bilime ve akla mı güvenecekler, yoksa çarpıtma, yanlış bilgi ve kutuplaşmanın kurban mı olacaklar? Bilim topluluğunun ezici çoğunluğu şunu söylüyor: İklim değişikliği şimdiden oluyor ve siyasi döngülere de hiç aldırmıyor. Bilimsel gerçekleri dikkate alan ülkeler ise yenilenebilir enerjiye tarihin en büyük yatırımlarını yapıyor; bunun karşılığında yaşam standartları yükseliyor ve enerji güvenlikleri artıyor.”

Alexis McGivern, Paydaş İlişkileri Başkanı, Oxford Net Zero:
“Trump kasıtlı olarak kışkırtıcı yorumlar yapıyor; bağımsız uzmanlara ve bilimin gözlemlenebilir gerçeklerine yönelik geniş ve sürekli bir saldırının parçası bu… Şunu açıkça söyleyelim: Trump ve danışmanları iklim değişikliğinin bir aldatmaca olmadığını biliyor. Uzmanlara olan güveni sarsmak siyasi açıdan işlerine yarıyor; giderek otoriterleşen rejimlerinin gücünü pekiştiriyor. Ama mesele yalnızca bilimi reddetmek ya da iklim uzmanlarını ‘aptal insanlar’ olarak nitelendirmekle kalmıyor. Daha derin soru şu: Kanıtları inkâr edip ‘Petrol, doğal gaz ne varsa çıkar bebeğim’ politikalarını savunurken kim mali açıdan kazanç sağlıyor? (…) Her durumda para ve güç yukarıya akıyor, iklim değişikliğinden en az sorumlu olanlar ise ilk ve en ağır darbeyi alıyor.”

Prof. Hannah Cloke, Hidroloji Profesörü, Reading Üniversitesi:
“Ağzım açık kaldı. Donald Trump istediğini tahmin edebilir, istediğine inanabilir ama söylemleri fizik yasalarını değiştiremez. ‘Aptal insanlar’; İnsan faaliyetlerinin ve fosil yakıtların gezegenimizi ısıttığını, bunun da dünyadaki toplumlar ve ekosistemler üzerinde etkiler yarattığını gösterdi.”

Prof. Eric Wolff, Kraliyet Topluluğu Biyoçeşitlilik, Çevre ve İklim Komitesi Başkanı:
“İklim değişikliği gerçektir – fosil yakıtların yakılması ve diğer insan faaliyetleri gezegenimizde köklü değişimlere yol açıyor. Aşırı hava olayları riskini artırıyor, okyanusu ısıtıyor, buzulların erimesine neden oluyor, deniz seviyesini yükseltiyor ve ekosistemleri, yaşamları ve geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Bu, onlarca yıl boyunca titizlikle test edilmiş ve gözden geçirilmiş bilimsel kanıtların sonucudur. Bunun bir ‘aldatmaca’ olduğunu söylemek hem gözlemlerimize hem de fiziğe karşı çıkmaktır.”

Prof. Hayley Fowler, İklim ve Çevresel Dayanıklılık Merkezi Direktörü ve Kraliyet Topluluğu Faraday Discovery Üyesi, Newcastle Üniversitesi:
“Fosil yakıt endüstrisi ve Başkan Trump, dünyanın en büyük aldatmacasını sürdürüyor: insan kaynaklı iklim değişikliğini inkâr… Kanıtlar her yerde ve büyük bir kesinlik içeriyor. Rekor kıran sıcak hava dalgaları, seller ve kasırgalar devasa ekonomik zararlara yol açıyor ve sera gazı emisyonlarımızı ciddi şekilde azaltana kadar artmaya devam edecek. Bu, onlarca yıldır kâr peşinde koşarken fosil yakıt endüstrisi tarafından bastırılan bir bilimsel gerçektir.”

Prof. Dann Mitchell, Bristol Üniversitesi, İngiltere İklim Değişikliği Risk Değerlendirmesi Lideri:
“Dünya çapındaki bilimsel analizler, Paris İklim Anlaşması hedeflerine uygun şekilde küresel karbon emisyonlarını sınırlandırabilirsek, ABD’nin büyük şehirlerinde aşırı sıcak dalgaları sırasında yaşanacak binlerce ölümün önüne geçilebileceğini gösteriyor. Bir başkanın kendi vatandaşlarının refahını, sağlığını bu denli göz ardı etmesi, düpedüz sorumsuzluktur.”

Prof. Mark Maslin, İklim Krizi Projesi Yöneticisi, University College London

“Trump’ın BM’de söylediklerinin çoğu gerçeğe aykırı, yanıltıcı ve açıkça yanlıştır. İklim değişikliği gibi devasa bir meseleyi hiçbir şekilde kabul etmiyor. 2024, kayıtlara geçmiş en sıcak yıl oldu — bu bir gerçektir. Geçen yıl 600’den fazla aşırı hava olayı yaşandı, bunlardan 150’den fazlasının daha önce eşi benzeri görülmemişti, yani insan kaynaklı iklim değişikliği olmadan gerçekleşmezlerdi; bu da bir gerçektir. İşte Trump’ın söylediklerinin analizi ve neden gerçeğe aykırı oldukları:

Trump: “Yeşil enerji pahalı…”
Gerçek: Yenilenebilir enerji artık daha ucuz. Yeni yenilenebilir enerji projeleri, çoğu zaman fosil yakıtlı projelerden önemli ölçüde daha ucuz; günümüzde yeni yenilenebilir projelerin %90’ından fazlası, yeni fosil yakıt alternatiflerinden daha düşük maliyetli. Bunun başlıca nedeni, 2010’dan bu yana güneş ve rüzgâr teknolojilerindeki hızlı fiyat düşüşleridir.

Trump: “Temiz, güzel kömür.”
Gerçek: Birleşmiş Milletler raporu, hava kirliliği nedeniyle her yıl yaklaşık 8 milyon erken ölüme işaret ediyor; yeni veriler bu sayının 10 milyona kadar çıktığını gösteriyor. Bunun nedeni, fosil yakıtların yanmasıyla oluşan partikül maddeler. Dolayısıyla “temiz ve güzel kömür” diye bir şey yok.

Prof. Pete Smith, Aberdeen Üniversitesi:
“Trump bilime dair hiçbir bilgiye sahip değil ve neyin bilim olup olmadığını değerlendirecek yetkinliği yok. İklim değişikliği konusundaki yorumları, aşılar ve ağrı kesiciler ile otizm arasındaki bağlantılar hakkındaki açıklamaları gibi bilgiden yoksun.”

Prof. Martin Siegert, Exeter Üniversitesi:
“Dünyadaki en büyük aldatmaca, fosil yakıt kullanımının küresel ısınmaya, kirli hava ve doğa kaybına yol açtığını gösteren onlarca yıllık bilimsel çalışma değil; bilimi reddetmenin mantıksızlığıdır.”

Prof. Joeri Rogelj, Grantham Enstitüsü:
“İklim değişikliğini yok saymak hem grotesk hem de yanlıştır. Termometrelere inanmamak, gezegenin ısınmasını durdurmaz. Ölçülmüş, gözlemlenmiş ve anlaşılmış kanıtlar açık: İnsan faaliyetleri gezegeni ısıtıyor ve bunu görmezden gelmek, toplumları daha savunmasız ve hazırlıksız bırakıyor.”

Prof. Richard Allan, Reading Üniversitesi:
“Bilim uzun zamandır açıkça söylüyor: İklim ısınıyor, temel nedeni fosil yakıt kullanımı ve sera gazlarını azaltmak için yürütülen iş birliği ve yenilikçi eylemler büyük ölçüde artırılmazsa, dünya çok daha tehlikeli ve yaşanması zor bir yer haline gelecek.”

Prof. Ed Hawkins, Reading Üniversitesi:
“1930’lardan beri biliyoruz: Fosil yakıt kullanımı iklimi ısıtıyor. Deneyimle görüyoruz; deniz seviyeleri yükseliyor, sıcak hava dalgaları artıyor ve yağışlar daha yoğun hale geliyor. Her ek ısınma, riskleri artırıyor ve karbon emisyonlarını hızlı şekilde azaltmazsak dünya bunun bedelini ödeyecek.”

Prof. Bill McGuire, University College London:
“Dünyadaki en büyük aldatmaca iklim değişikliği değil, Trump’tır. Gösterdiği şaşırtıcı cehalet, çağımızın birçok kritik sorununu anlamamasıyla paralel. Gerçek şu: İnsan faaliyetlerinin yol açtığı küresel ısınmanın neden olduğu iklim yıkımı tartışmasızdır. Dünyanın sıcaklığı tüm jeolojik kayıtlarda hiç bu kadar hızlı yükselmemiştir. İklim felaketine doğru gidiyoruz ve ABD en çok etkilenecek ülkelerden biri olacak. Önümüzdeki on yıllarda Amerikalılar, bu başkanın iklime karşı aldığı yanlış kararları lanetleyecek.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Esin Sungur Arşivi