Mehmet Şandır

Mehmet Şandır

Feti Yıldız “Doğru Söz”

Siyaset, yargı üzerinden meydan savaşında; ortalık toz duman...

Toplum olarak bir korku tünelinden geçiyoruz; neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda kafalar karışık; kime inanacağımıza şaşırdık; Meydanlarda yüzbinlere konuşan ana muhalefet partisi lideri mi doğru söylüyor, cumhuriyet savcılarının iddianamelerindeki iddialar mı doğru?

İstanbul’da yaşayanların üç defa oy vererek seçtikleri Belediye Başkanı, yolsuzluk yapmak için örgüt kurduğu iddiası ile 9 aydan bu yana tutuklu; iddianame, 3900 sayfa, 2430 yıl hapis cezası isteniyor...

Duruşmalar henüz başlamadı; Mahkeme, yeni yayınladığı tensip zaptında yargılama süresi için 12,5 yıl öngörüyor. Onlarca dava, yüzlerce sanık, tanık, şahit, binlerce anne baba, eş, evlat, yakın; belirsizliğin, bilinmezliğin işkencesinde binlerce gün, gece...

Hakikate ulaşacak mıyız, meçhul...

Hakikat yolculuğumuz Şeyh Galib’in Hüsn’ü Aşk hikayesine benzedi; “Ateş denizinden mumdan yapılmış kayıklarla geçip” karşı kıyıya ulaşacağız, inşallah...

Haberlere bakabiliyor musunuz? Her gün operasyon haberleri; gözaltılar, tutuklamalar, yolsuzluk haberleri, çeteler, silahlı çatışma, kadın ölümleri, tecavüz, taciz skandalları velhasıl kendi derdimizi unuttuk; memleket elden gidiyor!

Türkiye’de her dört kişiden üçü “Türkiye genel olarak kötüye gidiyor” “Yargı ve adalet sistemi kötüye gidiyor” diyor.

Üstelik, “Yargı ve adalet sistemi kötüye gidiyor” diyenlerin oranı AK Parti seçmeninde yüzde 43, MHP seçmeninde ise yüzde 63 seviyelerinde. Bu oran CHP seçmeninde yüzde 93, Türkiye’nin genel gidişatı ‘Kötüye gidiyor’ diyenlerin oranı da benzer...(GÜNDEMAR Araştırma’nın “Ekim 2025 Türkiye Gündemi”)

Böyle bir ortamda sığınacak kapının yargı kurumu olması gerekirken adalet duygusu ve yargıya güven maalesef yerlerde sürünüyor.

“Sizce Türkiye’de adalet sorunu var mı?” diye sorulduğunda vatandaşın yüzde 81.5’i “Evet, bir adalet sorunu var” diyor. Yüzde 15.7’si de “Kısmen adalet sorunu var” görüşünde. Bu iki kategoriyi toplarsanız, halkın yüzde 97’sinin kafasında bir “adalet sorunu” var demektir. ( Saros Araştırma Grubu’nun son araştırması)

Bir sonuç olarak söylersek; mumdan gemilerle ateş denizinden demokrasi kıyılarına geçmeye çalışıyoruz veya açık denizlerde pusulasız bir yelkenli gibiyiz...

Umutsuz olmayalım; "Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini.
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” demiş M. Kemal Atatürk.

MHP Genel Başkan Yardımcısı sayın Feti Yıldız uzun zamandır çok doğru sözler söylemektedir; yaptığı açıklamalar, hukuk teorisinin temel doğruları olmaktan öte ülkedeki adalet/yargı sorunu üzerinde çok isabetli ve yürekli belirlemelerdir.

Milliyetçi Hareket Partisi hukuk ve seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı olan Feti Yıldız, yargı uygulamaları konusunda toplumda oluşan şikayetlere adeta sözcülük yapmaktadır.

Feti Bey, bugün köşemizin konuğu; “marifet iltifata tabidir”

Bir hukukçu olarak Feti Bey ısrarla şunları söylemektedir;

“Maddi hakikate ve adalete ulaşmanın yegâne yolu hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmaktır. Ceza Muhakemesi yanlış delille doğru sonuca ulaşılmasını reddeder. Delilsiz ispat, maddi vakaya uygun olsa bile zan ve tahminden ibarettir”

“Bütün yargılama önlemleri gibi tutuklama da geçici niteliktedir. Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşmada ceza davasının yürütülmesinde ya da ileride verilecek bir olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır. Kişi özgürlüğü ve güvenliğini sınırladığı için çok dikkatli hareket edilmeli, bin düşünerek bir kere karar verilmelidir.

Suçsuzluk karinesinin esas alındığı, delillerin vasıtasız olduğu, insana saygının olduğu, insan onurunu koruyan ceza hukukunun bir cezalandırma hukuku değil, koruma hukukunu benimseyen devletler hukuk devletidir”

Doğru söze itiraz olmaz ancak ateş olmayan yerden duman da tütmez; Ne yazık ki ülkemizde bu konularda çok büyük ve yaygın sorunlar yaşanmaktadır. Özellikle Ekrem İmamoğlu soruşturması artık bir yargılama değil siyasi intikam davasına dönüştü. Toplumun büyük kısmı böyle düşünmektedir.

Adalet duygusu kaybedilirse ortada ne millet kalır ne devlet...

“Adalet Allah’ın emridir” diyen sayın Feti Yıldız’a bir doğru sözünü daha hatırlatırım; “Adaleti sağlamak bir söylem değil, eylem meselesidir. Adaletin gerçekleşmesi, gerçekleştiğinin de görülmesi gerekir. Hazreti Ömer’e göre uygulanmayan bir hakkı söylemenin, icra edilmeyen bir hükmü vermenin faydası yoktur.”

Doğru sözün sahibine teşekkür ederim.

Ancak, gereğini arz ederim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Şandır Arşivi