
Uğur Ergan
Halay Öncesi Sorular
2023 Mayıs’ında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesini hatırlayın. Millet İttifakı’nın adayı, o dönem CHP Genel Başkanı olan Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu’nun seçimle ilgili propaganda videosunun ana vurgusu “Sana söz yine baharlar gelecek” diye belirlenmişti.
Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun bu videosuna montajlanmış içi yalan dolu videolarla karşılık vermişti.
Neler yoktu ki bu videoda…
Sözüm ona terör örgütü PKK’nın Kandil kanadı Kılıçdaroğlu’nu alkışlıyordu. Kılıçdaroğlu iktidara gelirse hem Abdullah Öcalan’ı hem de Selahattin Demirtaş’ı hapisten çıkaracaktı. Erdoğan, “Biz eser ve hizmet siyaseti yaparken karşınıza çıkanın kim olduğunu görün” diyerek meydanlarda montajlı videoları oynatıyordu. Kılıçdaroğlu’nun sırtını PKK’ya, YPG’ye dayandığını savunuyordu.
Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı farklı mıydı? MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 24 Nisan 2023’de Kastamonu’da yaptığı konuşmanın tam metnini buraya koysam, gözleriniz faltaşı gibi açılır. Ancak o konuşmadan şu bölümü aktarmazsam olmaz:
“Kılıçdaroğlu terörist Demirtaş’ı ve Soros’çu Kavala’yı serbest bırakacağını küstahça açıklamıştır. PKK’yla müzakere ve mütareke Kılıçdaroğlu’nun gündemindedir. HDP’nin kayyum partisi Yeşil Sol Parti Kılıçdaroğlu’yla yan yanadır.”
Cumhurbaşkanlığı seçiminin 14 Mayıs 2023’teki ilk turundan sonra HDP ve Yeşil Sol Parti’nin 17 Mayıs 2023’de yaptığı açıklamada da Cumhur İttifakı faşizm yöntemleri uygulamakla suçlanıyordu.
Türkiye siyasetinde bugünlerde ise iki yıl önce bunları söyleyenlerin şimdi 180 derece zıt söylem ve tutumları sahneleniyor.
“Terörsüz Türkiye” amacıyla AKP, MHP ve değiştirilen adıyla DEM Parti arasında yürütülen görüşmeler ve sonrasında terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın PKK ve uzantılarının lağvedilmesini isteyen açıklamasının perde arkasında nelerin döndüğünü merak edip, sorgulayanlar ise hem iktidar hem de DEM çevrelerince “terör sevici” olarak suçlanıyor.
Sorgulayanlara karşı fikri ve izahı olmayanların takındığı, kolaycı ve son derece ayıp bir tutumdan başka bir şey değil bu suçlamalar.
Allah aşkınıza şu soruların neresi “terör seviciliği?”
*Acaba mevcut anayasa koşulları Erdoğan’ın adaylığına imkan tanımadığı, İmamoğlu ile Yavaş karşısında eriyen Erdoğan’ı kurtarmak için bir hamle olarak mı aklınıza geldi Öcalan’a el uzatıp, açıklama yaptırmak?
*DEM Parti, AKP-MHP koalisyonuna ortak olarak Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı adayı olmasına destek verecek mi? Havada kalan “Hayır” sözleri yerine neden bağlayıcı yazılı açıklama yapmaktan kaçınılıyor?
*Öcalan ve cezaevindeki diğer PKK’lıların serbest kalabilmeleri için kamuoyuna açıklanmayan bir uzlaşma var mı?
*CHP ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na karşı başlatılan kuşatma ve itibarsızlaştırma furyasını, kendisini demokrat, insan hakları savunucu, özgürlükçü, hatta sosyalist gören DEM Parti nasıl içine sindiriyor?
*CHP ve DEM Partili belediyelere, halkın iradesini hiçe sayarak düzenlenen operasyonlar ve belediye başkanları yerine kayyım atanmaları da “Terörsüz Türkiye” projesinin bir parçası mı? Cılız açıklamalar dışında DEM Parti neden yaşananları görmezden geliyor?
*Osman Kavala ve Can Atalay ile başlayıp tamamının isimlerini buraya yazmaya kalksam köşeyi dolduracak tutuklu siyasi, STK yetkilileri ve gazetecilerin, yapılan pazarlık sonucu kulislerde serbest bırakılacağı iddia edilen Öcalan kadar kıymeti yok mu?
Sorular çoğaltılabilir.
Sırrı Süreyya Önder veya İmralı heyetinde yer alanlardan birisi, Devlet Bahçeli ile zılgıt çekip, halaya durmadan önce yanıtlarsa seviniriz.