
Hüseyin Tapınç
İş dünyası
Biz araştırmacılar toplumun nabzını tutarken genellikle tüketicileri merkeze alarak, onların gözünden genel değerlendirmelerimizi paylaşıyoruz.
Oysa, ülkenin ruh halini doğru bir perspektiften okumak için madalyonun diğer yüzüne bakmanın, yani iş dünyasının değerlendirmelerini ve beklentilerini de ele almanın gerekli olduğuna inanıyorum.
İş dünyası yeni yılı nasıl karşıladı? İş dünyasının gündemine damga vuran olaylar neler? İş dünyasının içinde bulunduğumuz yıla dair beklentileri nelerdir?
Bu soruların yanıtlarını vermeden önce, iş çevrelerinin ülkenin karşı karşıya bulunduğu sorunlara dair değerlendirmelerini ele almak istiyorum.
Çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren büyük ölçekli şirketlerde çalışan üst düzey yöneticiler Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ekonomik sorunları işaret ediyor (yüzde 48). Bu sorunları, yüzde 20 ile hukuk ve adalet sistemi ve yüzde 12 ile eğitim sistemi takip ediyor.
İş dünyası nezdinde ekonomik sorunların ağırlığı bir önceki sene ile aynı kalırken, hukuk ve adalet sistemini sorun olarak görenlerin oranı 9 puan artmıştır. Bu artış, hukuk ve adalet sistemi ile ilgili sorunların sadece toplumun değil, iş dünyasının da başlıca gündem maddelerinden biri olduğunu göstermektedir.
Ayrıca, eğitim sistemini sorun olarak değerlendiren üst düzey yönetcilerin oranında 6 puanlık bir artış gözlenmiştir. Enflasyonu ülkenin en önemli sorunu olarak görenlerin oranında ise 10 puanlık bir düşüş kaydedilmiştir.
Üst düzey yöneticilerin gelecek beklentilerini incelediğimizde, önümüzdeki on iki aya iyimser bakanların oranının geçtiğimiz sene olduğu gibi bu yıl da yüzde 15’te sabit kaldığını görüyoruz. Öte yandan, yeni yıla karamsar bakanların oranı, geçen yıla kıyasla dört puan azalarak yüzde 60’a gerilemiş bulunuyor. İş dünyasındaki karamsarlık düzeyi son üç yıldır azalma eğiliminde bulunuyor. 2022’de yüzde 68 oranında olan karamsar iş insanlarının oranı 2023 sonunda yüzde 64’e düşmüştü.
İş dünyasının ülke ekonomisi ile ilgili değerlendirmelerindeki değişimin bir diğer kaynağı da enflasyon ile ilgili beklentilerde yoğunlaşıyor.
2024 yılı sonunda iş çevrelerinin enflasyon konusunda bir önceki yıla kıyasla daha iyimser olduğunu görüyoruz. İş dünyasının yüzde 47’si önümüzdeki on iki ay içinde enflasyonun yükseleceğine inanıyor (2023 sonunda yüzde 61) ve yüzde 27’si de enflasyonun düşmesini bekliyor (2023 sonunda yüzde 18).
İş insanları genel olarak ülke ekonomisinin seyri konusunda geçen sene ile benzer düşüncelere ve enflasyon konusunda da daha iyimser beklentilere sahipken, yatırımlar, bütçe yönetimi ve işgücü konularında geçen yıla kıyasla daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor.
Her zaman olduğu gibi, bu yıl da iş dünyası, ülke ekonomisinden çok kendi şirketlerini değerlendirirken daha olumlu bir bakış açısına sahip bulunuyor.
Tüm bu iyimserliğe rağmen, üst düzey yöneticiler kendi şirketlerindeki yatırımların ve pazarlama bütçelerinin geçen yılın seviyesinde kalacağını ifade ediyor. 2025 yılında bu iki alana daha fazla bütçe ayıracağını belirtenlerin oranı geçen seneye göre düşerken, bütçe kısıtlamasına gidecek olanların oranı hafif bir artış gösteriyor. Bu durum, özellikle iletişim bütçelerinde net bir şekilde görülüyor.
2025 yılında şirketlerin temkinli davranacakları bir diğer alan ise işgücü yönetimi. Üst düzey yöneticilere göre, şirketlerin yarısı mevcut işgücü ile seneyi geçirmeyi hedefliyor. İşgücünde artış yapacakların oranı geçen yıla kıyasla 6 puan düşerken, işgücünü azaltacaklarını belirtenlerin oranı da 5 puan yükseliyor.
Genel olarak baktığımızda iş dünyasında “bu yılı çok dikkatli geçirmeliyiz” anlayışı hâkim. Herkes yıla temkinli bir duruşla başladı.
***
Kaynak: İş Dünyası Gündem Değerlendirme Araştırması, Sia Insight tarafından Marketing Türkiye için Türkiye’nin en önemli şirketlerinde görev yapan C-Düzeyi 204 yönetici ile CAWI (bilgisayar destekli web anketi) bilgi toplama yöntemi ile 13 – 29 Kasım 2024’te gerçekleştirilmiştir.