Mutlu Hesapçı
Işığımı yakmaya geliyorum, fark eder misiniz?
Biz kadınlar özellikle şehirli kadınlar işlerimiz iyi gitmediğinde her şeyi Merkür’e bağlamayı seviyoruz. Belki de işimize geliyor, “Merkür geri gidiyor, ondandır” diyerek başlıyor ve burçlarla analize dönüşüyor hikâyemiz bir yerinde. Tek başına mesleğini yapmaya çalışan bir kadının iş bulma derdinden tutun da, eş bulma derdine varan ve tek başına hayata tutunmaya çalışan halleri trajikomik bir mesele. İşte tam da buradan hepimizi anlatan şahane bir film izledim sinemada; “Her şeyin Başı Merkür”
‘Her Şeyin Başı Merkür’ sinemalarda!
Film; Mesleğini başarıyla yerine getirmeye çalışan genç bir kadının hikâyesini konu ediyor. Elif, gazetecilik bölümünden dereceyle mezun olan genç bir kadındır. Ancak üniversitedeki başarısına rağmen istediği işi bir türlü bulamaz. Bir gazetenin astroloji yazarı olarak işe başlar, burçlarla bir ilgisi olmasa da mesleğini yapmaya çalışır. Hayran olduğu bir gazeteci ile aynı gazetede çalıştığını öğrendiğinde daha da motive olan Elif, bu sırada kendisini meslektaşı Fırat ile zorlu bir rekabetin içerisinde bulur. Elif hiç beklemediği maceralar yaşarken, astroloji onun rehberi olur.
Işığını kimse görmüyor ve birilerinin kendisini fark etmesini bekliyor!
Hayallerinin peşinde olan genç bir kadın gazeteci, yıldızların rehberliğinde aşk ve kariyer yollarını arıyor! Ama yıldızlara tutunmak zorunda kalıyor da diyebiliriz. Elbette çok fazla tökezliyor çünkü idealist ama sistem önüne engeller çıkartıyor ve izin vermiyor. Işığını kimse görmüyor ve birilerinin kendisini fark etmesini bekliyor. Evde annesinin ve mahallenin baskısıyla bunaldıkça, bunalıyor. Özellikle bizim meslekteki kadınların kendilerinden çok şey bulacağı ‘Her şeyin Başı Merkür’ bir kitap uyarlaması, yazarı Ayşe Balıbey Tanıl filmin senaristi de aynı zamanda. Ali Balcı’nın yönetmenliğini yaptığı filmin yapımcısı Emre Oskay, oyuncuları ; Sinem Kobal, Alp Navruz, Derya Alabora, Devrim Yakut, Tamer Levent, Neslihan Yeldan, Yılmaz Bayraktar, Kayhan Açıkgöz başta olmak üzere birbirinden renkli isimlerden oluşuyor.
Sinem Kobal role çok yakışmış
Sinem Kobal uzun süre ara verdiği oyunculuğa bu projede muhteşem bir dönüş yapmış ve şahane oynuyor diyebilirim. Role çok yakışmış. Kayhan Açıkgöz adeta tabir yerindeyse döktürüyor. Beni her projesiyle şaşırtan burada da farklı karakterde ve çok iyi oynamış dediğim isim Yılmaz Bayraktar yine şahanesin. Derya Alabora anne rolüyle çok renkli.
“Bu hayatta istediğim hiçbir şey olmayacak mı?”
“Işığımı yakmaya geliyorum” diyen genç bir kadının sesini duymanızı çok isterim. Çünkü biz kadınlar hepimizin bir ışığı var ama maalesef o ışığı söndürüyorsunuz. Burada temel mesele insanın ışığının sönmesine izin vermemek aslında ve hayallerinin peşinden giden herkese destek olmak. “Bu hayatta istediğim hiçbir şey olmayacak mı?” diyen o kadar çok insan var ki günümüzde. İşte bu noktada film sizi motive ediyor ve istediklerin olabilir, mutlu sonlar yazabilirsin enerjisi veriyor.
Bozulan morallerimizi yerine getiren, kendimizi iyi hissetmediğimiz bir dönemde bize iyi hissettiren bir film ‘Her şeyin Başı Merkür’. Kendiniz için bir iyilik yapın, sıkılıp bunaldıysanız sinemaya gidin ve bu filmi izleyin. Gülerek, eğlenerek, duygulanarak çıkacaksınız filmden, benden söylemesi ve önermesi. Her şeyin Başı Merkür mü? Her şeyin başı sağlık ve kendimizde hissettiğimiz o yaşam ışığı!