
Emre Özpeynirci
İthal fırtına! Otomotivde yerli payı hızla düşüyor
Otomotiv sektörü 2025’in ilk 5 ayında çelişkili bir tablo çiziyor. Rakamlar satışta rekorları, üretimde ise kayıpları işaret ediyor. Ancak daha dikkat çekici olan; iç pazardaki büyümenin giderek “ithal araçlar hanesine” yazılması.
Mayıs 2025'te toplam otomotiv üretimi %1,7 artış gösterdi. Bu artışın lokomotifi ise hafif ticari araçlar oldu. Hafif ticari araç üretimi %35 gibi çarpıcı bir oranla 54.399 adede yükselirken, otomobil üretimi %13,1 düşerek 79.806 adede geriledi. Yılın ilk beş ayına baktığımızda da benzer bir tablo görüyoruz; toplam üretimdeki %1,4'lük düşüş, hafif ticari araç üretimindeki artışla bir nebze dengelense de, otomobil üretimindeki kayıp %4,3'ü buldu.
İhracat cephesinde de durum farklı değil. Mayıs ayında toplam otomotiv ihracatı %25,5 artarken, hafif ticari araç ihracatındaki artış %118,67 ile rekor kırdı ve 48.109 adet hafif ticari araç ihraç edildi. Otomobil ihracatı ise aynı dönemde %7 düştü. Ocak-Mayıs döneminde de toplam otomotiv ihracatı adet bazında %5 artarken, otomobil ihracatı %6 azaldı. Kısacası, üretim ve ihracatın kahramanları açıkça hafif ticari araçlar oldu. Türkiye, otomobil üretim ve ihracatında ise ciddi kan kaybediyor.
İç pazarda ithalatın gölgesi
2025 yılında toplam otomotiv pazarında genel bir büyüme olsa da, bu büyümenin detayları endişe verici sinyaller taşıyor. Mayıs 2025'te ağır ticari araçlar dahil toplam pazar %6,3 artarak 111.600 adede ulaştı. Otomobil satışları %6,1 artışla 85.123 adede, hafif ticari araç pazarı ise %12,8 artışla 22.607 adede yükseldi. Yılın ilk beş ayında da toplam pazar %3,1 artarken, otomobil satışları %5,1 arttı.
Ancak bu artışların büyük kısmı ne yazık ki ithal araçların hanesine yazılıyor. Özellikle hafif ticari araçlarda durum çok daha dramatik. Mayıs ayında iç pazarda hafif ticari araç satışları %12,8 artarken, ithalatın payı %82,4'e ulaştı ve yerli payı %17,6'ya kadar geriledi. Ocak-Mayıs döneminde ise hafif ticari araç pazarında ithalatın payı %80 olarak gerçekleşti. Bu durum, üretim ve ihracattaki artışın iç pazara aynı oranda yansımadığını açıkça gözler önüne seriyor.
Otomobil pazarında da benzer bir eğilim var. İç pazardaki satışlar hızla artıp rekor seviyelere çıkarken, yerli payı aynı hızla azalıyor. Ocak-Mayıs 2025 döneminde otomobil pazarında ithalatın payı %69 olarak gerçekleşti. Mayıs ayında bu oran %71,6'ya kadar yükseldi. Böylece ilk beş ayda yerli otomobillerin payı %31 olurken, mayıs ayında %28,4'e kadar geriledi.
Artan satışlar Azalan yerli payı
Türkiye, hafif ticari araçta üretim ve ihracat başarısını sürdürüyor ancak bu başarı iç pazara yansımıyor. Yerli üretici yurt dışına mal yetiştirirken, iç pazarda boşalan rafları ithal markalar dolduruyor. Öte yandan otomobil cephesinde hem üretim hem ihracat düşerken, iç pazardaki tüm büyüme ithal modellerle gerçekleşiyor. Bu tablo, sektördeki yapısal kırılmayı net biçimde ortaya koyuyor: Türkiye pazarı hızla ithalata teslim oluyor. Rekor satışlara rağmen yerli üretici iç pazarda tutunmakta zorlanıyor. Üstelik bu eğilim elektrikli araçlara geçişle daha da belirginleşiyor. Yeni nesil modellerin büyük bölümü yurt dışından gelirken, yerli üretimin dönüşümü henüz yeterli değil.
Rakamlar güzel gerçekler ciddi
2025’in ilk 5 ayında sektör hem üretimde hem satışta karmaşık bir tablo çizdi. Toplamda umut verici görünen rakamların ardında derin yapısal sorunlar var. Pazar büyüyor, ama bu büyümenin meyvesini yerli üretici değil, ithalatçılar topluyor. Eğer bu gidişat tersine çevrilmezse, sadece dış ticaret açığı değil, otomotivde yerli sanayinin geleceği de risk altına girebilir. Bu noktada sadece üretimi değil, iç pazar stratejilerini ve tüketici eğilimlerini de yeniden masaya yatırmak şart. Yerli üretimi destekleyici politikaların daha etkin bir şekilde uygulanması, Ar-Ge yatırımlarının artırılması ve yerli tedarik zincirinin güçlendirilmesi, bu gidişatı tersine çevirmek için atılması gereken adımların başında geliyor. Türkiye otomotiv sektörünün sadece bir üretim üssü değil, aynı zamanda güçlü bir yerli pazar oyuncusu olması için bu konulara odaklanılması şart.
Kiralama sektörü hızla küçülüyor
Türkiye’de operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki araç sayısı 2025 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3,8 küçülerek 242 bin 200 adede kadar geriledi. Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Başkanı Kağan Yaşa, artan kredi faizlerinin kira maliyetlerini oldukça yükselttiğini belirterek şunları söyledi: “Bu da şirketleri zorunlu olarak tasarruf etmeye yönlendirdi, operasyonel kiralamaya olan talebi düşürdü ve sektör küçülmeye devam etti. 2018 yılı sonunda 328 bin adetlik filo büyüklüğüne sahip olan sektörümüz, 2025 yılı ilk çeyreği sonunda 242 bine düştü. Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Avrupa’da kiralamanın toplam araç satışlarındaki payı yüzde 57 civarında, bizde ise hala yüzde 15, süreç içinde mutlaka benzer rakamlara ulaşacağız.”
GTi elektrikli döndü
Peugeot, efsanevi 24 Saat Le Mans’ta elektrikli performansın yeni simgesi E-208 GTi’yi tanıttı. Böylece dünya genelinde geniş bir hayran kitlesine sahip olan GTi efsanesi, E-208 ile sahalara geri döndü. 280 HP gücüyle 0-100 km/s’yi 5,7 saniyede tamamlayan model, markanın ilk tamamen elektrikli GTi’si olarak B segmentinde yeni bir çıta belirliyor. Aracın yıl sonunda Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.