Mutlu Hesapçı
‘Mükemmel’liği sünnet üzerinden sorgulama…
Uzun süredir beklediğim fakat Antalya’da festivalde izleyemediğim ‘Mükemmel’ kısa filmini nihayet Beyoğlu Sineması’nda özel gösteriminde izledim. Çok sevdiğim başarılı oyuncu Ece Dizdar’ın aylar önce bir sohbette anlattığı kendisinin yazıp yönettiği kısa filmini çok merak ediyordum. Filmi beğendim, etkisi biraz sürdü, düşündükçe içinde çok şey bulduğum anlamlı, sorgulatan, can acıtan bir hikâye ile baş başa kaldım diyebilirim.
‘Mükemmel’ Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü
‘Mükemmel’ filminin İngilizce adı ‘Foreskin’, doğum yaptıktan sonra oğlunu sünnet ettirme durumunun gündeme gelmesiyle eşi, kayınvalidesi, doktor arkadaşı ve toplumun baskısını hisseden bir annenin köşeye sıkışmasını anlatan çarpıcı bir kısa film. Filmde Özlem Öçalmaz, Serdar Orçin, Ayşenil Şamlıoğlu ve Bilge Yıldız rol alıyor. Yapımcılığını M. Tayfur Aydın’ın üstlendiği filmin görüntü yönetmenliğini Eyüp Boz, sanat yönetmenliğini Aybüke Karakurum, kurgusunu Selda Taşkın ve müziklerini Ayberk Konca yaptı. ‘Mükemmel’ ilk gösterimini Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Kısa Film Yarışması’nda yaptı ve Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.
‘Mükemmel’in kusurlu olma hali çok derin bir mevzu…
Yeni doğum yapmış genç bir kadının bebeğini koruma içgüdüsüyle, yaratılmış bedenin mükemmelliğini sorguladığı film çok çarpıcı. Çünkü kendi içinden çıkan kusursuz bir bebek yarattığını düşünen bir annenin psikolojik savaşını anlatıyor. Doğurduğu bir bebek neden yeryüzüne kusursuz gelmiyor da ondan bir parça alarak biz onu kusurlu gibi görüyoruz sorunu baş gösteriyor. Kendi yarattığın bir şeye aşık olmak ve onu mükemmel görmek insanın doğasında var. Dolayısıyla mükemmel olanı kendine saklama, kıyamama duygusuyla başkalarının ki bu önce ailen, arkadaşların ardından toplumun dayatmasını kabul etmeme, reddetme mücadelesi başlıyor. Bu mücadele hayatımız boyunca bizim yakamızı bırakmıyor. Bana göre Ece; filmde sünnet meselesiyle aslında bir kadının ‘Mükemmel’ gördüğü çocuğu üzerinden kadının doğum yapma mucizesini ve yaratma gücünün eşsizliğini de anlatmak istiyor. Erkeklerin de o fazlalık üzerinden kurdukları kusurlu iktidar güçlerini istedikleri zaman nasıl da kullanabildiklerine ve yaşattıklarına tanık oluyoruz hayatımızda. Erkeklerin hayat boyunca anlattıkları ve büyüttükleri iki meseleleri var; sünnet ve askerlik. Oysa biz kadınlar erkekleri doğuruyoruz ve bizler sayesinde hayattalar öyle değil mi? Ve her ay kanama olmak üzere biz kadınların yaşamında anlatacakları üstelik abartmadan neler neler var öyle değil mi? Canım Ece’nin biz kadınların doğurganlığı içinden çıkan ‘Mükemmel’in kusurlu olma hali çok derin bir mevzu… Meseleyi sünnet üzerinden o kadar çarpıcı anlatmış ki! Fikrine, kalemine, gözüne ve duyguna sağlık diyorum ve seni yürekten tebrik ediyorum. Filmi gördüğünüz yerde mutlaka izleyin, kaçırmayın!
Ece Dizdar yazdı ve yönetti; ‘Mükemmel’
Ece’nin ilk yönetmenlik denemesi olan kısa filmi çok etkileyici ve başarılı. En güzel başarısı ve herkesin başaramayacağı durum ise; insan biriktirmesi, bu insanların da Ece’nin hayaline eşlik etmesi. Gösterimde o kadar çok kişi vardı ki oyuncu arkadaşlarından başlayan halkanın içinde birbirinden farklı dönemlerden, mesleklerden ve çevrelerden kişiler… Hayalim dediği filminin yolculuğuna eşlik eden kalabalığı ve sevildiğini görmek günümüzde rastlanmayacak kısa film tadında bir duyguydu benim için…
Sevgili Ece Dizdar oyunculuğunu izlemek çok güzel, yazdıkların ve yönettiklerinle de hikâyelerinin içinde olmak ayrı güzel. Yeni filmlerini heyecanla bekliyorum ve seni yürekten tebrik ediyorum. Elbette mükemmel değiliz ama sen mükemmel bir detaysın diyebilirim.