Besim Güçtenkorkmaz

Besim Güçtenkorkmaz

ÖLÜM YOLU’NDA BARIŞ YÜRÜYÜŞÜ

23.07.2021

Katliam unutulmasın diye, ölümden kaçanların yürüdüğü 105 kilometrelik yol, onların anısına her sene artan bir kalabalık tarafından 8-11 Temmuz tarihlerinde yürünüyor. Bu ruhani yürüyüşün adı “Marş Mira”. Yani ölümün kol gezdiği yoldaki “Barış yürüyüşü”. Küresel salgın nedeniyle bu sene de sembolik bir yürüyüş yapıldı.

Bundan tam 25 sene önceydi. Aylardan ise Temmuz.
Srebranitsa kasabasında yaşayanları korku almıştı. Yugoslavya’da iç savaş çıkmış, her yeri kendilerinin zanneden Sırplar, Boşnak şehirlerine saldırmaya başlamışlardı. Avrupa’nın göbeğinde, korku dolu bekleyiş vardı.
En büyük güvenceleri bölgede bulunan ve kendilerini korumakla görevlendirilen Birleşmiş Millet Barış Gücü askerleriydi. Üstelik Birleşmiş Milletler, Boşnakların yoğun olduğu Srebranitsa dâhil olmak üzere Boşnaklara ait altı yerleşim yerini de güvenli bölge ilan etmişti. Verilen güvence o kadar yüksek sesle duyurulmuştu ki, uzak köylerden kasabalardan da birçok Boşnak, ailesini toplayıp, akın akın, güvenli bölge diye bildikleri Srebranitsa kasabasına geliyordu. Srebranitsa, Hollandalı barış gücü askerleri tarafından korunuyordu.
AĞIR SİLAHLARLA GİRDİLER
11 Temmuz 1995 günü, Sırp askerleri, tankların ve ağır makineli tüfeklerin de olduğu savaş araçları ve “Akrep” adı verilen, katil milis güçleri ile Srebranitsa kasabasına girdiler. Hollandalı barış gücü askerleri ortalıkta görünmüyordu. Bir kısım Bosnalı, kasabaya yapılan baskından kurtulabilmek umuduyla, gecenin karanlığında ormana sığındılar. Hedefleri, orman yolundan Saraybosna yakınındaki Nuzuk’taki güvenli bölgeye ulaşabilmekti. Önlerinde, 105 kilometrelik tehlikeli bir yol vardı.
SIRP ÇETECİLERİN
ÖLÜM TUZAKLARI
Srebranitsa’dan, orman yollarını kullanarak kaçanların arasından çok azı, o Temmuz sıcağında aç susuz günlerce yürüyerek, 110 kilometre ilerdeki Nezuk’a ulaşabildi. Bazıları, bu ölüm yürüyüşünde hastalıktan ve açlıktan hayatını yolda kaybetti. Kimisi ise Sırp çetecilerin tuzağına düşerek öldürüldü.
Bu büyük katliamı unutturmamak için, Bosnalılar, ilk kez 2005 yılında Marş Mira “Barış Yürüyüşü” adı altında,
Bosnalıların canlarını kurtarmak için korku içerisinde yürüdükleri zorlu ölüm yolunu yürüyerek, katliamda ölenleri anmaya başladılar. Yol, aktivistler tarafından, kaçış güzergahının tersinden yürünüyordu. Nuzuk’ta başlayan yolculuk, Srebranisca yakınındaki Potacari anıt mezarlığında sona erdiriyor, şehitlere dualar edilirken, kimlikleri yeni belirlenenlerin de defin işleri kalabalık bir törenle o gün gerçekleştiriliyordu.
Az sayıda insanla başlayan bu anma yürüyüşünde, yıllar ilerledikçe sayı artmaya başladı. Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’nın birçok ülkesinden de bu acıya ortak olmak isteyen çok sayıda aktivist her sene 8-11 Temmuz arasında yapılan bu yürüyüşe katılmaya başladı.
YOLDA ÖLÜMÜN KARANLIK YÜZÜ HALA DURUYOR
Marş Mira’da, kortej her gün yaklaşık 35 km yol alıyor, geceleri ise ormanlık bölgede belirlenen yerlerde kamplar kuruluyor, çadırlarda uyunuyor. Gece yakılan ateşin başında, katliam tanıkları, kaçış sırasında yaşadıkları acıları yürüyüşçülerle paylaşıyor. Yürüyüşe önceki yıllarda katılanların anlattıklarını göre, 3 gün boyunca o ölüm yolunda, hayatta kalmak için 105 km yürümeyi göze almış insanların ölümle mücadelesi, korkuları ve yaşadıkları çaresizlik fazlasıyla hissediliyor. Ruhani bir yürüyüş oluyor. Bosnalı anneler, yol boyunca yürüyüşçülere meyve, çay ve su ikram ediyor. Yürüyüşçüler ise yol boyunca rastladıkları çocuklara, ülkelerinden getirdikleri oyuncakları ve kitapları armağan ediyorlar. Tam bir kültür alış verişin yaşandığı, aynı zamanda acılara şahitlik edildiği yürüyüşte, son gün, yani büyük katliamın yapıldığı 11 Temmuz’da Srebranitsa’ya ulaşılıyor. O yıl içinde kemikleri bulunan ve kimlik tespiti yapılanlar, ruhlarının huzur bulacağı Potoçari anıt mezarlığına binlerce yürüyüşçünün katıldığı büyük törenle gömülüyor. Ancak büyük yürüyüş, son iki senedir Pandemi nedeniyle, kısıtlı katılımla yapılıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Besim Güçtenkorkmaz Arşivi