
Uğur Ergan
Teğmenlere Onur Madalyası
Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrası subaylık andını okuyup kılıçlarını çatarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attıkları için TSK’dan ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) sevkedilen teğmenlerin savunmalarını okumuşsunuzdur.
Hiç şüphesiz, teğmen Ebru Eroğlu’nun "Sonuç ne olursa olsun, bizim ve sizlerin göğsündeki Harp Okulu brövesini alamayacaklar. Bizler Atatürk'ün önce sıra arkadaşı, sonra silah arkadaşı olduk. Şüphesiz, hayatımızın geri kalanında da bu minvalde hareket edeceğiz" sözleri bir Harbiyeli’nin hayat felsefesidir.
Teğmenlerin savunmalarındaki, “Beş yıl boyunca bu millet bize harp okulunda okuma şansı verdi. Tek üzüntümüz bir olumsuz karar çıkması halinde bu vatana olan borcumuzu ödeyemeyecek olmamızdır” vurgusu, elbette TSK tarihinde yerini alacaktır.
Savunmalarını yapmaları için teğmenlerin üniformalarıyla topluca Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na gelişlerini TV kanallarında görmüşsünüzdür.
Hepsinin başı dimdik. Haykırdıkları gibi hepsi “Mustafa Kemal’in Silahlı Kuvvetleri”ne yakışan pırıl pırıl Türk subayı.
Neymiş efendim, emre itaatsizlik edip “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atarak TSK’nın itibarını zedelemişler. İnsan böyle bir suçlama yapmaktan utanır, yüzü kızarır.
AKP ve şürekası utanmadan, sıkılmadan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikleri için gencecik çocukları darbecilikle, darbeyi övmekle suçluyor. “Atatürk” ismini duyunca tüyleri diken diken olanlar şunu hiç unutmasınlar. TSK’yı darbeci FETÖ zihniyetine kimlerin teslim ettiğini ve hain darbe girişimine karşı Atatürkçü TSK mensuplarının nasıl karşı koyduğunu eninde sonunda tarih yazacaktır.
Teğmenlerin avukatlığını üstlenen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın açıklamalarından her teğmenin kendi savunmasını yaptığını ve savunmaların yaklaşık 6 saat sürdüğünü öğrendik.
Hukukun ayaklar altında olduğu bir ülkede teğmenler hakkında nasıl bir karar çıkacağı elbette merakla bekleniyor.
YDK inceleme ve değerlendirmeler sonucu iki karardan birini verecek. Bu karar, ya teğmenlerin TSK ile ilişiğinin kesilmesi olacak, ya da olmayacak.
Genç teğmenler şuna emin olsunlar. Sağduyu sahibi, demokrasiye, hukuka ve Atatürk devrimlerine inanmış insanların vicdanlarında suçsuzlar.
Ama şu da bir başka gerçek. AKP ve küçük ortağı bu gencecik çocukların üzerinden “darbe” safsatasıyla siyasi rant çıkarma peşinde.
Ant içme görüntüleri sonrası MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı uzun açıklama hala hafızalarda. Bahçeli teğmenleri hedef alan ve sert ifadeler içeren açıklamasını şöyle bitirmişti:
“30 Ağustos’u gölgeleyen, ülkemizi meşgul eden, hasımları ümitlendiren, istismar lobisini heyecanlandıran ikinci yemin hadisesinin her bakımdan netliğe kavuşması zorunludur. MHP bu meselenin yakından takipçisi olacaktır.”
MHP’nin yakından takip ettiği bir meseleyle (!) ilgili nasıl bir karar verileceğini bir iki haftaya kadar öğreneceğiz. AKP, toplumun sinir uçlarına basacak her kararda MHP’yi kullandığı için, açıkçası hiç umutlu değilim ama inşallah yanılan ben olurum.
Karar ne olursa olsun, tutumları ve savunmaları teğmenlerin göğüslerindeki Harp Okulu brövesinin yanında “Onur ve Gurur Madalyası” olarak da yerini alacaktır.