Emre Özpeynirci

Türkiye, elektrikli otomobil pazarında tarihi bir sıçrama yaparak Avrupa'yı geride bırakmaya başladı! Mayıs ayında %128'lik devasa bir büyüme ile 16.802 adet elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Binek otomobil pazarındaki payı ise %19.7'ye fırlayarak her 5 araçtan birinin elektrikli olduğunu gözler önüne serdi. 2025’in ilk 5 ayında ise Türkiye’de toplam 59.092 elektrikli araç satıldı. Bu, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %114’lük bir artış. Üstelik bu büyüme oranı, Avrupa ortalamasının tam 4 katı.

Avrupa’daki pek çok ülkenin hâlâ “teşvik mi versek, vergi mi koysak” ikilemini yaşadığı günlerde Türkiye gaza bastı (ya da daha doğru ifadeyle fişe taktı) ve rakamları alt üst etti. Mayısta ulaşılan 16.802 satışla, Türkiye Almanya, İngiltere ve Fransa’nın ardından Avrupa’da 4. sıraya yükseldi. Mevcut ivmeyle Haziran ayında Fransa’yı da geçerek ilk 3’e girmemiz işten bile değil. Üstelik artık sadece adet bazında değil, oran bazında da Avrupa’nın ön sıralarındayız. Türkiye’nin elektrikli otomobil pazar payı %19,74’e ulaştı; bu oranla Avrupa Birliği ortalaması olan %17,38’in üzerine çıktık.

BAŞROLDE DÜŞÜK ÖTV VAR

Bu çarpıcı yükselişin arkasında elbette stratejik hamleler yatıyor. Özellikle %10’luk ÖTV dilimindeki modellerin sayısının artması, bu dönüşümde ciddi bir kırılma yarattı. Bugün satılan elektrikli araçların %70’inden fazlası bu düşük vergi diliminde yer alan modellerden oluşuyor. Piyasada artık her bütçeye göre bir elektrikli otomobil bulmak mümkün. 1.1 milyon ile 1.9 milyon TL arasında değişen fiyatlarla, tüketici 40’a yakın model arasından seçim yapabiliyor. Üstelik bu liste her geçen hafta genişliyor. Bu hafta itibarıyla Volvo EX30 ve Renault 5 satışa çıktı. Sırada VW ID.3, Togg T10F, BYD Seagull 7, Kia EV2, Fiat Grande Panda gibi ulaşılabilir fiyatlı modeller var.

Türkiye’nin bu başarı hikâyesi yalnızca iç pazarı değil, Avrupa’nın elektrikli otomobil stratejisini de etkileyebilir. Çünkü artık sadece araç ithal eden değil, aynı zamanda araç geliştiren, üreten ve büyüyen bir pazardan söz ediyoruz. Türkiye artık sadece yolların değil, dönüşümün de rotasını belirleyen bir aktör. Bu hızla gidersek, Avrupa haritasında sadece coğrafi olarak değil, elektrikli otomobil liderliğinde de merkezde yer alacağız. Ve evet, Fransa dikkatli olsun: arkasında farlarımız görünüyor!

‘Bize sıra gelmez’ diye düşünmeyin

Volvo, elektrikli otomobil rekabetinin iyice kızıştığı Türkiye’ye EX30 modeli ile hızlı bir giriş yaptı. B-SUV sınıfında yer alan ve Belçika’da üretilen EX30, yalnızca Türkiye pazarına özel geliştirilen 150 kW’lik motoru sayesinde %10 ÖTV dilimine girerek 1 milyon 913 bin TL’den başlayan fiyatla satışa sunuldu. Volvo Türkiye Genel Müdürü Alican Emiroğlu, “Çok yoğun bir talep var. 15 Temmuz’dan itibaren teslimatlarımız başlıyor. Türkiye’ye özel motor ve öncelikli üretim sayesinde yıl sonu toplamda 15 bin adedin üzerine çıkmayı hedefliyoruz” dedi. EX30’un agresif fiyat politikası sadece Volvo’nun değil, Türkiye elektrikli araç pazarının da dengelerini değiştirecek. Emiroğlu, “Kurlarda radikal bir değişim olmazsa bu vergi avantajı sürer. Zaten aksi bir durum olursa her marka için durum değişir. O yüzden kimse ‘Bize sıra gelmez’ diye düşünmesin” diyerek tüketicilere güven mesajı da verdi. EX30, 475 km menzil, 204 bg güç, 6.5 sn’de 0-100 km hızlanma gibi özellikleriyle dikkat çekiyor.

1.5 milyon TL’ye geldi

Fransız Renault'nun merakla beklenen ikonik modeli R5'in elektrikli versiyonu R5 E-Tech, Türkiye'de satışa sunularak küçük elektrikli otomobil segmentindeki rekabeti daha da kızıştırdı. Renault R5 E-Tech, iki farklı batarya seçeneğiyle Türk tüketicisinin beğenisine sunuluyor. 40 kWh batarya seçeneği 1.450.000 TL'den başlayan fiyatlarla, 52 kWh batarya seçeneği ise 1.535.000 TL'den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Yenilikçi elektrikli modelin menzil değerleri ise WLTP ölçümlerine göre şu şekilde:

• 40 kWh batarya: 312 km'ye kadar menzil
• 52 kWh batarya: 410 km'ye kadar menzil

Elektrikte yeni zirve

Mercedes, geçen hafta Almanya’da performans ve teknolojiyi yeniden tanımlayan yeni nesil AMG GT-XX konseptini tanıttı. Adeta bir teknoloji şovu olan bu yeni konsept, markanın gelecekteki elektrikli performans vizyonunu gözler önüne seriyor. Yeni AMG GT-XX konsepti, tam 1.360 beygir gücü ve 360 km/s son hızı ile dikkat çekiyor. Şarj hızı da bir o kadar etkileyici: 5 dakikada 400 km menzil (WLTP). Tüm bu gücün arkasında ise yalnızca 0.198 sürtünme katsayısı, F1 kökenli 3 motorlu sıfır gecikmeli sürüş sistemi ve hücre bazlı sıvı soğutmalı batarya teknolojisi bulunuyor. Aktif havalandırmalı jantlar, aerodinamik parçalar ve GT3 yarış lastiğinden yapılmış döşemelerle donatılan aracın tüm bu ileri teknoloji unsurları, 2026'da yola çıkacak ilk AMG.EA modeli için geliştirildi. Mercedes, sadece elektrikli otomobil üretmiyor; elektriği başka bir boyuta taşıyor.