Yıkılan Erdoğan’ın Barikatıdır

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası toplumsal hareketin bir türlü son bulmaması, aksine her geçen gün kararlılıkla büyümesi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “doğru liderlik” yapıp -ki bunu iktidar yandaşı kalemler bile itiraf ediyor- toplumda AKP-MHP koalisyonuna karşı biriken öfkeyi doğru yerlere kanalize etmesi, AKP içindeki panik havasını iyice artırmış durumda.

Bu paniği hem AKP ve MHP içinden aldıkları bilgileri objektif şekilde yansıtan meslektaşların anlattıklarından, hem de iktidar güdümündeki medyanın güzelleme yapma konusunda birbirleriyle yarışan kalemşörlerinden görmek mümkün.

İşimiz gereği yandaş medyaya da göz atıyoruz. Son dönemde dikkatimi çeken, iktidarı aklayan paklayan yazıların sayısının artmış olması. Saray’dan giden talimatlar üzerine güzelleme yazıları ve haberler bu kadar arttığına göre, demek ki durum bayağı kötü.

İktidarda panik artıkça yapılan yanlışlar silsilesine habire yeni bir halka ekleniyor. Son örnek Ankara.

CHP Genel Başkanı Özel, demokrasiden, haktan, hukuktan, adaletten yana olan partili-partisiz herkesi 23 Nisan’da Birinci Meclis’in önünde toplanıp oradan Anıtkabir’e yürümeye çağırdı. Vay sen misin bu çağrıyı yapan, hemen Ankara Valisi Vasip Şahin’den “Yasak hemşerim” açıklaması geldi.

Şahin’in bu kararı Saray’dan giden talimatla verdiğini tahmin etmek zor değil. “Vali kimdir?” diye nereye sorarsanız sorun, şu yanıtı alırsınız:

“Valiler, illerin başında cumhurbaşkanını temsilen bulunur. İl içerisinde yer alan ve bakanlıklar tarafından görevlendirilen kişiler, valinin emri altında çalışır.”

Peki on binler dinledi mi Şahin’i? Tabii ki hayır. Ne yasak dinledi millet, ne barikat. 23 Nisan 2025’de Ankara’da yıkılan Tayyip Erdoğan’ın barikatıdır. Özel’in dediği gibi, 23 Nisan 2025 tarihi ileride Tayyip Erdoğan’ın siyasi yenilgisinin anlatılacağı bölüme yeni bir ara başlık eklemiştir.

BEDEVİ ÇADIRINDAKİ TÜRKLER Mİ ALACAK?

İktidarın ısrarla sürdürdüğü bir diğer şey de, insanların aklıyla alay etmek. Bunun da son örneği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum. Kurum, İmamoğlu karşısında yakın dönem Türk siyasi tarihinin en ağır yenilgisini yaşamış biri. (Böyle biri Batı’da siyaseti bırakıp köşesine çekilir, Türkiye’de ise ikinci kez bakanlıkla ödüllendiriliyor. Sonra da bu kafa, ‘Türkiye’nin yeri AB’dir’ diye açıklamalar yapıp, duruyor.)

İktidar, İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra hemen Kanal İstanbul projesini hayata geçirmek için kazma vurmaya başladı. Hadi bu projenin ne kadar yanlış olduğunu söyleyen bilim insanları ve İmamoğlu’nun açıklamalarına inanmadınız, 6.2’lik depremi de mi görmüyorsunuz?

Kurum da çıkmış İstanbul’un en önemli su kaynağı Sazlıdere’de başlatılan projedeki evleri sadece alt gelir grubundaki Türk vatandaşlarının alacağını söylüyor.

Doğru! TC vatandaşı alt gruptaki insanlar Arabistan çöllerinde bedevi çadırlarında yaşadığı için bu projenin reklamlarını Arap TV’lerine veriyorsunuz. “İnsan aklıyla dalga geçmeyin” deyince de bozuluyorsunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Ergan Arşivi