Alaaddin Dinçer

Alaaddin Dinçer

Okulda Zorbalığın Pek Çok Nedeni ve Türü Vardır

Yapılan değişik saha çalışmaları, PİSA ve TÜİK araştırma sonuçları çocuklarda zorbalığın (şiddet) ve mobbingin geçmiş yıllara göre artış eğiliminde olduğunu ortaya koymakta. Son dönemde yaygın olarak görülen bu problem, “akran zorbalığı” olarak gündeme gelse de akran olmayanlarında bu tutum ve tavırlar içinde oldukları görülmekte. O nedenle sorunu akran zorbalığı ile sınırlamak yerine genel bir tanım olan zorbalığı kullanmak daha yerinde olacaktır. Zorbalık, bilinçli bir şekilde başkalarına sözel saldırı, fiziksel taciz veya daha ince bir baskı metodu olan manipülasyon yoluyla zarar verme davranışı olarak tanımlanmakta. Zorbalığın fiziksel, duygusal, sözel, sosyal, siber, eşyaya el koyma, cinsel vb gibi türleri bulunmakta. Nedenleri arasında, güç dengesizliği yaygın görülen ilk faktördür. Çocuk, kendini güçlü göstermek amacıyla sıklıkla bu yola başvurmakta. Çocuk, öfkesini kontrol edemeyerek arkadaşlarına karşı zorba tavırlar oluşturabilmekte. 

TÜİK’in 2022 Çocuk İstatistiklerinde, dijital oyunlarda yüzde 54,3 ile en çok oynanan oyunun savaş oyunu olduğu bilgisine yer verilmekte. Aynı istatistiklerde bir biçimde zorbalığa uğradığını söyleyen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 13,8, dışlandığını hisseden 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının yüzde 6,8, kendini okula ait hissetmeyenlerin oranının yüzde 27, 6 olduğu görülmekte.  

PISA 2022 verilerine göre zorbalık, uygulamaya katılan ülkelerin tamamında görülmekte. Türkiye’de “Beni tehdit ettiği için okulda birine para verdim.” (gasp zorbalığı) ifadesinde yer alan zorbalık deneyimini en az ayda birkaç defa yaşadığını bildiren öğrenci oranı yüzde 1’dir ve bu oran OECD ülkeleriyle aynı seviyededir. Türkiye’de bunun dışındaki ifadeleri en az ayda birkaç defa yaşadığını bildiren öğrenci oranları OECD ülkelerinden yüksektir. Türkiye’deki öğrencilerin en sık yaşadığını bildirdiği zorbalık deneyimleri sözel ve ilişkisel zorbalıktır: İlişkisel zorbalık oranı yüzde 11’dir. Bu oran OECD ülkelerinde ortalama olarak sık sık zorbalığa uğrayan öğrencilerin oranından yüksektir. OECD ülkelerindeki öğrencilerin yüzde 8’i sık sık zorbalığa uğrayan olarak sınıflandırılmakta.

 

ZORBALIĞIN ALTINDA YATAN NEDENLER

Aile içi zorbalık (şiddet) ve dışlanma, görsel medyanın etkileri, özellikle sosyal medya okuryazarlık eğitimi yoksunluğu, özgüven ya da uyum konusunda problem yaşayan çocuklar, öfke sorunu ile karşılaşabilmekte. Tekrarlayan bu tür fiziksel ya da psikolojik baskılar kışkırtıcı olabilmekte. Kendini ifade etme konusunda çekinen utangaç çocuklar bu sorunla sıklıkla karşılaşabilmekte, baş etmekte zorlandığı ve öfkelendiği durumlar nedenler arasında sayılmakta. Çocuklar, sosyal medyada kendilerine bir karakter belirleyebilmekte, belirledikleri karakteri yansıtabilmek adına, onun kötü hareket ve davranışlarını da tekrar edebilmekte. Okul ya da mahalle içerisinde yer alan baskın arkadaş grubunun kurallarına uymaya zorlanmak ve baskısı altında kalmak zorbalığa yönlendirici olabilmekte. Çocuklar arasında çözülemeyen bir sorun çıktığında öfkelerini ya birinden çıkarmayı tercih etmekte ya da kendine zarar vermekte. Bu durum, kendi haline bırakılınca geçen problemlerden biri olarak görülemez. Zorbaca davranışlara sessiz kalmak, zorbalığın doz ve şeklinin artmasına neden olmaktadır. Sıralanan nedenlerin yanında çocuğun sosyal ortama katılmak istememesi ve eşyaların sıklıkla kaybolması ya da zarar görmesi yaygın olarak görülmekte

 

KORUNMAK VE ÖNLEMEK İÇİN NE YAPILMALI?

Korunmak ve önlem olarak özgüvenin geliştirilmesi, zorbalıkla karşılaşılan ortam dışında, sosyalleşme, çeşitli kurs ve aktivitelere katılma, ebeveyn ve öğretmenden alınan cesaretlendirici sözler yararlı olabilmekte. Ardından, okulda yaşanan durumlar hakkında öğretmenlere bilgi vermek ve zorbalığı yapan kişinin de bir çocuk olduğunu unutmadan, öğretmen ve rehberlik servislerinden yardım alınması yararlı olacaktır. Tanık olunan zorbalık karşısında sakin kalmak, çocuğu doğru davranışlara yönlendirmek, çocuklarda empati duygusunun gelişmesini sağlayan etkinlikler düzenlemek, zorbalığın azaltılması ve ortadan kaldırılmasını sağlamaya yardımcı olabilmekte. Çocuk ve ebeveynler arasında sağlıklı iletişim kurmak, yapılan davranışın takdir edilmeyerek yanlış olduğuna vurgu yapılması, çocuğun spor, sanat, bilimsel ve kültürel alanlara yönlendirilmesi alınabilecek diğer önlem olarak öne çıkmakta Bu önlemlere rağmen zorbalık devam ediyorsa zorbalığı uygulayan çocuklara yönelik “öfke kontrolü terapi eğitimi” desteği aldırmak, bu bireysel tedbirlerin yanında, genel anlamda okulda alınması gereken önlem olarak, zorbalığa karşı tutum almayı içselleştiren etkinlikler düzenlemek önerilmekte. Bu noktada özellikle ilçelerde bulunan rehberlik araştırma merkezlerini yaygınlaştırmak ve bu merkezlerde “öfke kontrolü terapi eğitimi” departmanlarını çoğaltmak gerekmekte.

 

Sonuç olarak, gerek TÜİK’in gerekse PİSA’nın raporlarında yer alan oranlar, bütüne dair oranlar olarak değerlendirildiğinde ulaşılacak sayı, milyonlarca çocuğun okul yaşamında zorbalığa maruz kaldığını ortaya koymakta. Sosyo ekonomik, politik, akademik, kültürel, psikolojik ve genetik pek çok faktörün etkisinin olduğu düşünülen böylesi önemli bir sorun karşısında daha kapsayıcı ve geniş ölçekli çözüm politikaları geliştirilmelidir.30/Aralık/2023  

Alaaddin Dinçer/Eğitim Uzmanı

Yararlanılan Kaynaklar, 

TÜİK2022 Çocuk İstatistikleri Bülteni

PİSA 2022 Raporu

Memorial Tıbbi Yayın Kurulunun Çalışması

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Alaaddin Dinçer Arşivi