Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

3 Araçtan 1'i Teşvikli

Yüksek vergi oranlarının damga vurduğu otomobil pazarında tüketici rotasını teşvikli modellere çevirdi. Elektrikli, şarj edilebilir hibrit ve ÖTV muafiyetli araçlar, nisan ayında satışların üçte birini oluşturdu. Türkiye’de otomobil satmanın artık en kritik formülü şu: ÖTV avantajın varsa varsın, yoksa yoksun.

tesla-001.jpg
Tesla, %10’luk ÖTV diliminde yer alan yeni Model Y’nin ön satışına 1.866.203 TL’den başlayan fiyatlarla başladı.

3 Araçtan 1'i Teşvikli

Türkiye’de ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) matrahlarının yaklaşık 3 yıldır güncellenmemesi nedeniyle, içten yanmalı motorlu (benzin/dizel) araçların neredeyse tamamı yüksek vergi dilimlerine girdi. Bu durum, yerli modeller de dâhil pazardaki en ucuz benzinli ya da dizel bir otomobilin bile yüzde 80 ila 220 arasında değişen ÖTV oranlarıyla satılmasına yol açtı. Sonuç olarak, hem otomotiv markaları hem de tüketiciler gözünü vergi avantajı sunan alternatif modellere çevirdi. Özellikle elektrikli araçlar (EV) ve şarj edilebilir hibritler (PHEV), daha düşük ÖTV oranlarıyla pazarda önemli bir konum elde etmeye başladı.

FİŞLİLERDE HIZLI YÜKSELİŞ

Elektrikli otomobillerin Türkiye pazarındaki payı son iki yılda hızla artarak 2025 Nisan ayında yüzde 15,44’e, yılın ilk dört ayı sonunda ise yüzde 14 seviyesine ulaştı. Temmuz 2024’te ÖTV oranları yüzde 30-70 aralığına çekilen şarj edilebilir hibrit (PHEV) araçlarda da dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Nisan 2025’te PHEV araçların pazar payı yüzde 7,5’e çıktı; dört aylık toplamda ise yüzde 5,1’i aştı. İlginç olan, bu artış büyük oranda sadece iki modelle; BYD Seal U DM-i ve BMW X1 PHEV ile gerçekleşti. Bu tablo, doğru vergi teşvikiyle tüketici tercihlerinin nasıl yön değiştirebileceğini çok net ortaya koyuyor.

PAZAR YENİDEN ŞEKİLLENİYOR

Daha önce yüksek fiyatları nedeniyle ithalatı cazip olmayan PHEV modeller, artık elektriklilerle benzer şekilde vergi avantajı sunarak Türkiye pazarına yeniden giriş yaptı. Özellikle BYD’nin Türkiye yatırımıyla birlikte bu modellerin önü açıldı. Nisan 2025 itibarıyla, yeni nesil enerji araçları (NEV) olarak sınıflandırılan EV ve PHEV’lerin toplam pazar payı yüzde 23’e ulaştı. İlk dört ay sonunda ise bu oran yüzde 18,8 oldu. Bu, neredeyse her 5 otomobilden 1’inin düşük ÖTV avantajına sahip yeni nesil araçlar olduğu anlamına geliyor.

TEŞVİK YOKSA OYUN DIŞISINIZ

Vergi sisteminin değişmemesi, ama rekabetin değişmesi gibi ironik bir tabloyla karşı karşıyayız. En düşük benzinli ya da dizel otomobillerde vergi yükü ÖTV ve KDV dahil yüzde 116’yı aşarken; EV’lerde yüzde 10, PHEV’lerde ise yüzde 30 gibi görece düşük oranlara sahip modeller büyük avantaj sağlıyor. Bu avantaj, yalnızca satış adetlerini değil, markaların Türkiye’deki stratejik önceliklerini de belirliyor. Tahminlere göre, yılın ikinci yarısında pazara girecek yeni modellerle birlikte EV ve PHEV araçların toplam payının yıl sonunda yüzde 30’a yaklaşması bekleniyor. Pazarda büyümek ve kalıcı olmak isteyen markalar için artık tek gerçek var: Vergi avantajı olan modeller kazanıyor.

Satışların %10’u ÖTV muafiyetli

Türkiye’de ÖTV avantajı sadece elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçlarda yok. Aynı zamanda bazı yerli modeller için ÖTV muafiyet şansı da var. 2025’in başında engelliler için ÖTV muafiyeti yerli araçlarla sınırlanınca bundan en büyük faydayı Toyota ve Renault elde etti. Bugün Toyota’nın satışlarının neredeyse yarısı ÖTV muafiyeti kapsamına giren C-HR ve Corolla satışlarından oluşuyor. Aynı şekilde Renault’un Megane Sedan modeli de bu kapsamda satılan birkaç modelden biri. 2025 yılının ilk 4 ayında ÖTV muafiyetli araçların payı da yüzde 10’a yaklaştı. Nisan ayında ÖTV teşvikli modellerin toplam satışlardaki payı %33’ü bulurken, ilk 4 ay sonunda yüzde 30’a yaklaştı.

byd-seal-001.jpg

BYD'nin D segmentindeki %100 elektrikli sportif sedan modeli Seal, Türkiye pazarı için özel olarak geliştirilen 160kW’lık yeni güç ünitesi ile Türkiye yollarına çıkıyor. 460 km menzile sahip araç bu sayede %10'luk ÖTV dilimine girerek 1.850.000 TL’lik fiyatla satılacak.

İlk 4 ayın en hızlı büyüyen markası oldu

Türkiye’de yatırım kararı alan Çinli otomotiv devi BYD’nin Türkiye Genel Müdürü İsmail Ergun, 2025’in ilk dört ayında 13.608 adetlik satışla Türkiye’nin en hızlı büyüyen otomobil markası olduklarını belirterek, “Nisan ayında 5.397 adetle yüzde 6,3 pazar payına ulaştık. Seal U modelimiz 4.279 adetle tüm binek araçlar içinde en çok satan model unvanını elde etti” dedi. Türkiye’de elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçlara olan ilginin hızla arttığını belirten Ergun şöyle devam etti: “Bugün satılan her dört araçtan biri artık yeni enerjili araç. BYD olarak pazarda bu dönüşüme öncülük ediyoruz. Seal, Dolphin ve Atto 3 gibi modellerimiz, elektrikli araç satışlarında ilk 10 içinde yer alıyor. Hem Nisan ayı hem de 2025’in tamamında elektrikli otomobil pazarında ikinci marka olarak konumlandık. Yıl sonunda 50 bin adetlik satışla kapatmayı planlıyoruz.” Ergun, BYD’nin Türkiye’ye özel ürettiği Seal 160 kW versiyonuyla pazara ne kadar önem verdiğini gösterdiğini belirterek, bu modelin lansmana özel 1 milyon 850 bin TL’ye satışa sunduklarını hatırlattı. BYD, şu an 7 olan model sayısını yıl sonuna kadar Sealion 7 ve Atto 2 gibi yeni modellerle 9’a çıkartmayı hedefliyor.

Enyaq %40, Elroq %10 ÖTV’yle geldi

Skoda, Enyaq, Enyaq Coupe, Elroq ve Superb Plug-in Hibrit (PHEV) modelleriyle Türkiye'deki elektrikli araç pazarına güçlü bir giriş yaptı. Tam elektrikli Enyaq ailesi 2.599.900 TL’den, şehir içi kullanıma uygun kompakt SUV modeli Elroq ise lansmana özel 1.849.900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Markanın sevilen modeli Superb'in 151 km menzilli plug-in hibrit versiyonu ise 2.999.900 TL'den alıcı bekliyor. Yüce Auto-Skoda Genel Müdürü Zafer Başar, Türkiye’ye özel fiyat politikalarıyla elektrikli araçları daha ulaşılabilir kılmayı hedeflediklerini belirterek, bayilere kurulan 360 kW hızlı şarj üniteleriyle kullanıcıların menzil endişesini de en aza indirdiklerini vurguladı.

skoda-elroq-enyaq.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi