Beklenen Değil, Çekindiğimiz Oldu...

Merkez Bankası geçen hafta "Her gün öleceğime bir kere öleyim" dedi. Faizleri indirdi. Açıkçası "Olabilir" dese de buna ruhen ve aklen hazır değildi piyasa aktörleri. Şimdi karar öncesine bir dönelim:
Hatırlarsanız, TCMB toplantısından önce gerçekleşen Fed toplantısında “varlık alımlarının ekonomi düzelmeye devam ettikçe azaltılabileceğine” dair mesaj verilmişti. Ayrıca daha önce bu yıl yapılması beklenen faiz artışının, 2022 yılında yapılması gerektiği konusunda Fed üyelerinin fikir birliğine varmakta olduğu da gözüküyor. Hatta bazı üyeler 2023'te de faiz artışlarına devam edilmesi gerektiğini konuşmuşlar.
Ekonominin iyiye gittiğine dair işaretlerin arttığı söylenirken, diğer yandan enflasyon ile ilgili endişelerin öne çıktığı açıklamada aklımı kurcalayan bazı detaylar vardı. Fed üyelerine göre ABD bu yıl beklenenden daha yavaş büyürken enflasyon beklenenden yüksek olacak. Bir başka öngörüye göre, gelecek yıl yani 2022'de ise enflasyon beklenenden düşük olacakken, büyüme ise beklenenden daha yüksek çıkacak. Bundan başka büyüme ve enflasyonun 2024'te doğru sırasıyla % 2 ve % 2.1'e düşeceği ve işsizliğin de % 4'ten aşağıda gerçekleşeceği bekleniyor.
Bu bilgiler ışığında, Fed'in aslında geçen toplantıya göre daha fazla şey söylediğini ama kesin bir görüş bildirmekten imtina ettiği anlaşılıyor. Aynı durum TCMB için de geçerli. Enflasyonun kademeli olarak düşeceği kabul ediliyor ama büyüme ile alakalı endişeler hâlâ oldukça sıcak. Yine de TCMB ile Fed arasında şu fark var:
NEYİ NEDEN YAPTIĞIMIZI SAMİMİYETLE ANLATMALIYIZ
Fed Başkanı ve üyeleri açıkça enflasyondan önce büyümeyi takip ettiklerini ve enflasyon ne olursa olsun, varlık alım programını büyüme ile ilgili kuşkular bitene kadar devam edeceğini söylüyorlar. TCMB ise doğrudan ekonomiye değil, emisyon yardımıyla dolambaçlı yoldan kamuya destek verdiği için klasik merkez bankacılığına ait mesajlar veriyor. Ancak piyasa aktörleri bu mesajları gerçekçi bulmuyor.
Daha önce Fed Başkanı’nın yaptığı açıklamalarla ilgili "tonlama, üslup ve zamanlama" açısından en uygun seviyede olduğunu söylemiştim. Piyasalar en çekindiği haberi bile hastasına dengeli bir şekilde doğruyu anlatan doktor yaklaşımıyla anlatıyor desem yanlış olmaz. Bizde ise durum farklı. Doktor "Bir şeyin yok merak etme" dedikten sonra bir anda "Yarın ameliyat var" deyip umutlarını kırıyor.
Fed'in yakın vadede varlık alımlarını azaltacağını ve faizleri yükselteceğini herkes biliyor. Çünkü bu yaklaşımını şeffaf şekilde daha önceki açıklamalarda belirtmişti. TCMB ise adeta kapalı bir kutu ve piyasaları hazırlıksız yakalamayı kendine görev edinmiş durumda. Hal böyleyken piyasalar hep ters ayakta yakalanıyor. Geride bıraktığımız dönemde birkaç defa yaşadık bu durumu. Geçen hafta bir kez daha tecrübe ettik.
Belli ki, Merkez Bankası Fed'in varlık alımlarının azaltılması için net bir tarih vermemesinden cesaret alarak beklenmedik ya da gerçekleşmesinden korktuğumuz bir karar aldı. Ancak, daha önce söylediğim gibi illa faiz indirilecekse taksit taksit değil, bir kerede yapılması hepimizin hayrına olacaktı. Böyle yapılmadı.
Umarım enflasyonun gerçekten düştüğüne dair piyasalarda tam bir kanaat oluşana kadar, bir faiz indirimi daha yapılmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi