Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

Boş bir hayal; 2. el ithalatı

Bakanlık tarafından da sürekli yalanlanmasına rağmen birileri sürekli 2.el araç ithalatını pompalayarak, gündeme getirmeye çalışıyor. Sonuçları ne olur özetle size anlatayım; 

  • İthalat artacağı için cari açık büyür, hayat pahalılığı artar.
  • Otomotiv sektörü ve sanayini vurur, işsizlik artar, yatırımlar durur. 
  • Avrupa’nın 2. el araç çöplüğüne döneriz. 
  • Ayrıca 2.el araç ithalatından ÖTV/KDV alınmayacağına inanmak da en hafif tabir ile saflıktır.


İKİNCİ el otomobil ithalatı hakkında zaman zaman yazılar yazıp, paylaşımlar yapıyorum ama son günlerde sosyal medyada hiçbir dayanağı olmayan, resmin bütününü görmeden yapılan yorum ve paylaşımları okudukça bir kez daha yazma gereği duydum. Ticaret Bakanlığının ısrarla yalanlamasına rağmen konuya 360 derece bakmadan yapılan tek taraflı ve ‘kısa vadeli fırsatçı’ yaklaşımları okudukça, bilen bilmeyen herkesin konu hakkında bir fikir veya talebi olduğunu görüyorum. 

KAPI AÇILIRSA DÖNÜLEMEZ

Öncelikle, alınacak bir kararın ülke ekonomisine, otomotiv sektörüne ve vatandaşa toplam etkisinin ne olduğunu iyi analiz etmek gerekiyor. Uzun yıllardır Gümrük Birliği’ne tabi olmamıza ve üye Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye ikinci el araç ihraç edebilmek için ciddi baskısı söz konusu olmasına rağmen, hem ülke ekonomisine hem de otomotiv sanayine vereceği zararı düşünerek, buna ‘hayır’ demeyi bugüne kadar başarmış durumdayız. Eğer bir kez kapı açılırsa bunun geri dönüşünün olmayacağı çok açık. Peki, böyle bir karar alınırsa, bunun nasıl etkileri olur, size madde madde yazayım; 

ÖTV/KDV TABİ Kİ ALINACAKTIR

  • İthalat artacağı için cari açık büyüyecektir. Bu da ekonomi üzerinde döviz artışı, enflasyon ve hayat pahalılığı anlamına gelen uzun süreli ek yükler getirecektir.  
  • Yerli üretim yapan otomotiv sektörüne zarar verecek, yeni araç satışı ve üretimi düşecek, sektörde küçülme, işsizlik ve yeni yatırımların ertelenmesi ve iptali gibi sonuçlara sebep olacaktır. 
  • Biz ikinci el otomobil ihracatı yapamayan bir ülke olduğumuz için, Avrupa’dan gelen ikinci el araçlarla yaşlı araç parkımız daha da yaşlanacak, bir nevi Avrupa’nın ikinci el araç çöplüğüne dönüşmeye başlayacağız. (Bu arada Türkiye’nin ikinci el araç ihracat etmesinde yasal bir engel yok ama yüksek vergiler sebebiyle bizim ikinci el araçlarımız başka ülkelerdeki yeni araç fiyatlarından yüksek olduğundan, hiçbir ülkeye satma şansımız yok)
  • Bunun yanı sıra, ola ki ikinci el araç ithalatına izin verildi diyelim; bu araçlar için devletin yeni araçlardan aldığı ÖTV/KDV gelirlerinden vazgeçip, bunları ikinci el araçlardan almayacağına inanmak en hafif tabir ile saflıktır.

2.EL İTHALATINI KİM TALEP EDİYOR? 

İŞİN bir de başka tarafı var; “Kim talep ediyor bu ikinci el araç ithalat işini?” 

Paylaşımlara baktığımız zaman bir kısım müşteri ve daha da fazla ikinci el ticareti yapan bazı ticari işletmeler olduğunu görüyoruz. Ticari işletmeler için söylenecek çok fazla şey var. Elbette ki böyle bir kanal açılırsa, hemen bir düzenek kurarak, kazanç sağlayabilecekleri bir sistemin hayalini kuruyorlar. Bu konuda bir yorumda dâhi bulunmaya gerek yok. Müşteriler tarafına gelince ise; “Ben ucuza bir 2.el otomobil alayım da, ülke ekonomisi veya otomotiv sektörü de ne olur olsun” diye yaklaşan bir kesim olduğunu da paylaşımlardan üzülerek görüyorum.

Yurtdışından gelecek cep telefon harçlarının 20 bin TL olacağını duyup da sınır kapısında uzun kuyruklar oluşması gibi, sadece kısa günün kârı fırsatçılığı ile olaylara bakmamayı öğrenirsek ancak ülke ekonomisi düze çıkar, biz de otomobil alırken böyle yüksek vergiler ödemekten kurtuluruz belki. Mevcut haliyle, herkes bir ucundan kendi tarafına çekmeye çalıştıkça, ne vergiler düşer, ne de otomobil ucuzlar. Bizim de otomobile kolay ulaşma hayallerimiz hep yarına kalır.  

BİRÇOK BAKANLIĞI İLGİLENDİRİYOR

EVET, ülkemizde yeni araçlar üzerindeki ağır vergi yükünün hepimiz farkındayız ve bunu senelerdir eleştirmekteyiz. Evet, ülkemizde maalesef hem otomobil sahiplik oranı hem de otomobile ulaşabilen insan sayısı oldukça düşük. Ama buna çözüm olarak dile getirilen 2.el ithalatının yol açacağı zarar, bizim vatandaş olarak o tek araçtan elde edeceğimiz avantajın çok çok üzerinde olacaktır. Kaldı ki, yukarıda da söylediğim gibi devlet böyle bir kapıyı açsa dâhi yeni araçtan kaybedeceği vergi gelirini mutlaka bu araçlardan çıkarmak zorunda kalacaktır. 

Ayrıca böyle bir kararın alınabilmesi için birçok bakanlığın da buna onay vermesi gerekecektir. Sanayi ve Teknoloji, Hazine ve Maliye, Gümrük, Ticaret ve Çevre Bakanlığı başta olmak üzere her bakanlığı ilgilendiren çok geniş çerçeveli bir konudan bahsediyoruz. 

İŞİM DOĞRULARI VE GERÇEKLERİ YAZMAK

YILLARDIR otomotiv sektörüne ilişkin haberler yazarım ve bugünü kadar gördüm ki, okuyanların dilek ve temennilerine uymayan şeyler yazdığımda hep tepki gördüm. Ama hoşunuza gitse de gitmese de yıllardır ne yazdıysam, söylediklerim hep çıkmıştır. Son yıllarda; ‘Otomobil fiyatları düşmez, aksine artar’ dedim, duymadığım eleştiri kalmadı. Ama sonuçlar da ortada. Bu yazıma da benzer tepkiler geleceğini biliyorum ama benim işim; doğruları ve gerçekleri yazmak. 

2.el araç var da alım gücü yok!

TÜRKİYE’de sorun araç olmaması değil alım gücü. Düşünün bu yılın ilk 5 ayında 2.el otomobil pazarı %35,75 artarak 3 milyon 335 bin adedi aştı. Buradaki sorun satılan 2.el otomobillerin alım gücüne bağlı olarak yaşında ortaya çıkıyor. Düşünsenize 5 ayda satılan 2.el otomobillerin %60,07’si 10 yaş ve üzeri, %30’u 20 yaş ve üzeri. Böylesine bir tabloya 2.el ithalatı eklenirse, varın sonuçları siz düşünün. 

Fransa’da 350 bin TL Türkiye’de 875 bin TL 

FRANSIZ Renault’un bünyesinde yer alan Romanyalı otomotiv üreticisi Dacia’nin Çin’de ürettiği elektrikli modeli Spring, uzun bir rötarın ardından Türkiye’de satışa sunuldu. Avrupa’nın en ucuz elektrikli modeli olan 220 km menzilli Spring, Türkiye’de de 875 bin TL’den başlayan kampanyalı fiyatla en ucuz elektrikli model olmayı başardı. Ama aracın Türkiye’de satışa sunulan Extreme versiyonunun teşviklerle Fransa’da 350 bin TL, Almanya’da ise 280 bin TL civarında olduğunu belirtmek gerek. Kuşkusuz Türkiye’de fiyatının artmasında Çin’den gelen elektrikli araçlara konan ek vergi (%54) etkili oldu. 

TIKLAYIN: Boş bir hayal; 2. el ithalatı

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi