Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

Çinli firmalar lüksü tahtından etmeye geldiler!

Yıllardır ultra lüks segment, birkaç Avrupalı markanın kontrolünde şekillendi: Mercedes-Maybach, BMW 7 Serisi, Audi A8, Rolls-Royce... Ancak oyun değişiyor. Artık lüks, sadece el işçiliği, deri koltuklar ya da krom detaylarla sınırlı değil. Yeni kuşak için "lüks"; yapay zekâ, otonom sürüş, yazılım entegrasyonu ve dijital deneyimle tanımlanıyor. Bu yeni tanımın en güçlü temsilcisi ise tabi ki Çin.

Son yıllarda Çin’in otomotiv sektöründeki atılımını görmezden gelmek mümkün değil. Uygun fiyatlı elektrikli araçlardan, batarya teknolojisinde dünya liderliğine; oradan otonom sürüş sistemlerinde yazılım geliştirmeye uzanan dev bir dönüşüm yaşanıyor. Hatırlayın Çinli markalardan bahsedildiğinde genellikle "ucuz", "kopyacı", "fiyat rekabeti" gibi tanımlamalar yapardık. Ancak artık bu ezberler hızla bozuluyor. Çünkü Çin, sadece uygun fiyatlı araçlar üretmekle kalmıyor; ultra lüks segmenti de dönüştürme iddiasıyla sahneye çıkıyor. Üstelik bunu "sessiz sedasız" değil, son derece gösterişli bir şekilde yapıyor.

48 SAATTE 2100 SİPARİŞ

Bu segment uzun yıllardır Mercedes-Maybach, BMW 7 Serisi, Audi A8 ve Rolls-Royce gibi birkaç Batılı markanın hakimiyetindeydi. Ancak Maextro S800 gibi modellerle Çinli üreticiler bu kaleyi içeriden fethetmeye hazırlanıyor. Huawei’nin desteklediği ve geçtiğimiz günlerde tanıtılan Maextro S800, sadece 48 saat içinde 2.100, bir haftada 3.600 adet ön sipariş aldı. Fiyatı ise yaklaşık 98 bin dolardan başlıyor. Yani Avrupalı rakiplerine kafa tutan bir araçtan söz ediyoruz, ama üçte biri fiyatına. Ve bu fiyat sadece boş bir kabuğu değil, oldukça zengin bir paketi kapsıyor:

maextro3.jpg

Araç 5.5 metrelik gövdesi, kristal süslemeli iç tasarımı, dört bölgeli iklimlendirmesi, masajlı koltukları, 43 hoparlörlü HUAWEI SOUND sistemi, LiDAR destekli otonom sürüş özellikleri ve “magic carpet” süspansiyonu gibi detaylarla sadece lüksü değil, teknolojik ihtişamı da vadediyor. Klasik markalar bugüne kadar "lüks" tanımını konfor, prestij ve el işçiliğiyle şekillendirirken; Çinli üreticiler bunu ileri teknoloji, akıllı donanım ve dijital deneyimle yeniden tanımlıyor.

ALT ÜST ETMEK İSTİYORLAR

Çin’in otomotivde rekabetçi olduğu alan artık sadece kompakt SUV’ler veya giriş segmenti sedanlar değil. Ultra lüks segmentte de fiyat/performans oranı açısından ciddi bir tehdit oluşturuyorlar. Maextro S800, bu eğilimin öncülerinden biri. Aracın fiyatı, ilk açıklamalarda beklenen 140-210 bin dolar seviyesinden çok daha düşük tutuldu. Bu da gösteriyor ki Çinli markalar artık sadece kazanmak değil, pazarları alt üst etmek istiyor.

Batılı markalar için alarm zili mi?

MAEXTRO S800, şu an için Çin iç pazarına odaklanmış olabilir. Ancak bu tür araçların, 1–2 yıl içinde Orta Doğu, Rusya ve hatta Avrupa pazarlarında görünmesi olası. Bir çok marka bu segmentte zorluk yaşarken, geleneksel Alman üreticilerin yüksek fiyat politikalarıyla buna direnmesi giderek zorlaşıyor. Özellikle dijital neslin "lüks" tanımı değişirken, Çinli üreticiler yeni kuşağın beklentilerine daha çok hitap ediyor.

maextro2.jpg

670 km menzil

Hem uzatılmış menzilli (EREV) hem de tamamen elektrikli versiyonlar aynı motor konfigürasyonlarını paylaşıyor. Çift motorlu versiyon maksimum 390 kW güç sunarken, üç motorlu versiyon 635 kW’a kadar çıkabiliyor. Uzatılmış menzilli versiyondaki jeneratör (range extender) ise maksimum 115 kW güç üretiyor. Tüm versiyonlar, HUAWEI Giant Whale Battery 2.0 bataryasını kullanıyor ve 800V 6C ultra hızlı şarj desteği sunuyor. Uzatılmış menzilli versiyonun saf elektrikli menzili 340–400 km, tamamen elektrikli versiyonun ise CLTC menzili 650–670 km aralığında.

Dönüşümünün son halkası

Bu gelişmeler Maextro özelinde şaşırtıcı gelebilir ama Çin otomotiv endüstrisinin genel yönüyle örtüşüyor.

  1. AR-GE’ye dev yatırımlar: 2023’te sadece elektrikli araç geliştirme için Çinli firmaların toplam AR-GE harcaması 30 milyar doları aştı. Huawei gibi teknoloji devleri sektöre doğrudan dahil oldu.
  1. Batarya teknolojisinde liderlik: CATL, BYD gibi şirketler artık küresel batarya tedarikçileri. LFP ve sodyum-iyon batarya alanında Çin dünyada en önde.
  2. Otonom sürüş yazılımında atılım: Huawei’nin ADS sistemleri, Baidu’nun Apollo platformu ve Xiaomi’nin yazılım girişimleri Çin’in sadece donanım değil, yazılımda da iddialı olduğunu gösteriyor.
  3. Tasarım ve marka imajı: Eski "kopyacı Çinli" algısı, yerini özgün tasarım ve premium hissiyatla dolu markalara bırakıyor: NIO, Zeekr, HiPhi, YangWang ve şimdi de MAEXTRO.

Her 100 kişiden 56’sı elektrikli araca hazır

Castrol, 2025 yılı “Geleceğin dEVrini Yakalamak” araştırma sonuçlarını açıkladı. Türkiye’nin de dahil olduğu TUCA (Türkiye, Ukrayna, Orta Asya) bölgesinde yapılan araştırma, elektrikli mobiliteye geçişin hızlandığını ortaya koydu.

  • 2021’de elektrikli/hibrid araçlara sıcak bakanların oranı %47 iken, bu oran 2025’te %56’ya yükseldi. Mevcut kullanıcıların %95’i tekrar elektrikli araç tercih edeceklerini söylüyor.
  • Hibrit araçların pazar payı 2021’de %8,4 iken, 2025’in ilk 5 ayında %28’e ulaştı. Castrol’e göre hibritler, altyapı tam oturmadan önceki en gerçekçi geçiş çözümü.
  • Kullanıcıların %70’i şarj süresi, menzil yetersizliği ve altyapı eksiklikleri nedeniyle elektrikli araçlarda endişeli.
  • Elektrikli araç sahiplerinin %90’ı yetkili servisleri tercih ediyor. Batarya kontrolü ve uzman desteği öne çıkıyor.
  • Kullanıcıların %75’i bir sonraki elektrikli araçlarında Çinli markaları değerlendirebileceklerini belirtiyor.
  • nilay-tatlisoz-2.jpg

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, araştırmanın yalnızca Castrol’ün stratejik kararlarını değil, tüm sektörü etkileyen gelişmeleri anlamak açısından kritik bir kaynak olduğunu vurgulayarak, “Veriye dayalı yaklaşımla hareket ediyoruz. Bu araştırmayla üreticilerden kamuya, tüketicilerden servis noktalarına kadar herkes için değerli bir içgörü sunuyoruz” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Özpeynirci Arşivi